22

2.1K 146 88
                                    


"Kiss of luck."

5 Kasım 2022

Sonbahar yapraklarını tek tek dökerken hava da iyice soğumaya başlamıştı. Üniversitedeki ilk dönemi biten Ophelia, bu kadar zorluğu nasıl atlattığını bilemeden derin bir nefes aldı ve kendisine, bu dönemin daha iyi bir dönem olacağını telkin etmeye başladı.

Birkaç sene öncesini düşündüğünde kendisini göremiyordu. Sanki sihirli bir değnek gelmiş ve kısa zaman önce, Ophelia'ya en kuvvetli sihirlerinden birini yapmıştı.

Ne tesadüf, bu süre genç kızın doğum gününe denk geliyordu.

Yani Harry'nin dönüşüne.

Geçen ay Aeron ile özel derslere başlamışlardı. Ailesinin şirketindeki yeni mimarlardan biri olan genç adam Ophelia'ya severek yardım ediyordu. Faydasız olduğu söylenemezdi, Ophelia'nın omuzlarından büyük bir yük kalkmıştı. Bazen Turner'ların evinde bazen de şirkette çalışıyorlardı.

Ophelia aynadaki görüntüsünü süzmeyi bıraktı ve montuna iyice sarıldı. Topuklu botlarının tıkırtıları arasında evden çıktı ve arabalarına doğru yürüdü. Chris ile araları açılmıştı. Uzak mesafe ilişkisi bir kez daha sınıfta kaldı.

Harry ise kaybettiği yaşam enerjisini son günlerde geri kazanıyordu sanki. Gerçekten yoğun bir tempoyla çalışıyordu. Bu gidişle babası onu terfi ettirebilirdi ve o da çok istediği yöneticilik kısmına yaklaşabilirdi. Patron olmak zordu, patronluk istemese de babasının veya Ophelia'nın babası Bay Turner'ın yardımcısı olabilirdi.

Şirkete giderken giydiği takımlardan birini aldı ve havluyla kurulandıktan sonra üzerine geçirdi. Parfümünü bedenine boca ettikten sonra son hazırlıklarını tamamladı ve arabasına ilerledi.

Kahvaltı yapan ailesine öpücük atıyordu ki telefonundan bildirim sesi geldi. Yürümeyi bırakıp cebinden telefonunu çıkardı. Kaşları çatıldı. Şirkette flörtleştiği kadınlardan biri kendisini evinden alıp alamayacağını soruyordu. Ne yazık ki ev, Harry'ye yabancı değildi.

"Tamam dostum, lafı bile olmaz. Sana haber veririm."

Desmond Styles telefonunu kapattıktan sonra oğluna seslendi. Harry mesaja cevap vermeden babasının yanına ilerledi.

"Will sabah erkenden şirkete gitmiş, şoförünün de karısı hastalanmış. Biliyorsun, bugün Ophelia'nın okulu açılıyor."

Gemma portakal suyundan bir yudum aldı ve keyifle Harry'nin yüz kaslarının kulaklarına ulaşmasını izledi.

Cümlenin devamını tahmin eden Harry oldukça neşelenmişti.

"Bizim şoförü yollayıp yollayamayacağını soruyor."

Portakal suyu boğazında kalan Gemma boğulurcasına sesler çıkarıp öksürmeye başladı, Harry'nin neşesi koşarak evi terk etti. Des cevap beklercesine kafasını salladığında Harry boğazını temizledi.

"Sen şirkete gitmeyecek misin? Şoför seni bıraksın, yoksa geç kalırsın. Bugün önemli bir toplantımız var biliyorsun, Will de o yüzden erken gitmiştir büyük ihtimalle. Eğer birkaç saat idare edebilirseniz... Ophelia'yı ben bırakabilirim."

"Sunumu sen yapmayacak mıydın oğlum?"

Harry annesine döndü.

"Yetişebilirim anne. Baba?"

"Bu toplantı çok önemli Harry. Sen bilirsin ama-"

"Görüşürüz."

Harry durduramadığı gülümsemesi ile arabasına giderken Gemma tebessüm ederek el salladı.

Serendipity | Harry StylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin