¦ Moonchild's Night ¦

1.1K 107 104
                                    

Doğum günün kutlu olsun Hayal'im,
@meorisw

Söyleyecek çok şey var ama şimdilik sadece ilkin olacağım, seni çok seviyorum 🍁❣️✨

⏱ ⏱ ⏱ ⏱ ⏱ ⏱ ⏱ ⏱ ⏱ ⏱

¦ Moonchild's Night ¦

O her zaman Ay'ın çocuğuydu. Geceleri dışarı çıkar, keyfine göre Seoul'un sokaklarında dolaşırdı. Kimse olmazdı o saatlerde, tüm şehir ona aitmiş gibi hissederdi. Kulaklığını takar, kulağında dolanan hafif tınıyla gecenin güzelliğini izlerdi. Belki de en sevdiği aktivite buydu Ay'ın çocuğunun.

Ama bu gece farklıydı. Kemikli parmakları şemsiyenin plastik kısmını tutarken yağan yağmurla arasına bir engel koymuştu. Uzun süre sonra ilk defa gece yağmur yağmıştı ve hazırlıksız yakalanmıştı, yine de eve dönüp şemsiyesini alması uzun sürmemişti.

Yağan yağmurun anısına her gün dinlediği şarkıyı değiştirmişti. Aslında her gece dışarı çıktığında kulağında çınlanan şarkı hep Moonchild olurdu. Bugünse dudaklarına hakim olan melodi Forever Rain'e aitti. Ortama uygun şarkılar dinlemek her zaman ona daha özel geliyordu.

Yavaş adımları yerdeki hafif su birikintilerindeki damlaları etrafa sıçratıyordu. Kulağındaki melodiye uygun ahenkli adımlarla geziniyordu sokaklarda. Şeffaf şemsiyesinden, çarpan yağmur damlalarını görebiliyordu. Gecenin karanlığından dolayı ise tam net değillerdi, ama o karanlığa alışıktı.

İçindeki belli belirsiz huzurla sokağın kendisine olan aitlik hissi birbirine karışırken adımlarının çıkarttığı sesleri bahşediyordu geceye. Şemsiyesinin demir çubuk kısmını köprücük kemiğine yaslayıp sabitlemişti. Bir eli hafifçe hırka cebinin içerisindeyken, kulağından sarkan kulaklıklar başının arkasından geçirilmişti. Başına örttüğü kapüşonu sebepsizce havalı hissetmesini sağlıyordu. Kulaklığın ucundaki telefon, hırkanın diğer cebine ulaşıyordu.

Üstündeki eşofman altını ve siyah hırkayı saymazsa, aslında her gece gerçekleşen bir manzaraydı bu. Her günün gecesinde aynı bu şekilde dışarı çıkıp gezerdi. Onu pencerelerden gören kimi mahalleli de artık alışmıştı, gecenin bir yarısı sokakta gezinmesini garipsemeyi bırakmışlardı.

Adımları hafifçe ilerlerken sokağın öteki ucundan yürüyen bir genci fark etti. Sokaktaki lambanın ışığı yüzüne yansırken kendisine doğru yürüyordu. Sanki sokağa aitmiş, onunla tam vücut olan bir parçaymış gibi yakışıyordu geceye. Aynı kendisi gibi, zarif adımlarla ilerleyen genci süzüyordu.

O her zaman dışarı çıkardı, bunu garipsemezdi ama karşısındaki gencin bu saatte dışarıda ne işi vardı? Saat gece 3'ü göstermek üzereydi, kendisinden başka birinin aynı kendisi gibi dışarıda olduğunu ilk defa görüyordu. Hem de aynı onun gibi, şemsiye ve kulaklıklayken. Ayrıca huzur bulmak için dışarı çıkmış gibi gözüküyordu.

Gözleri hala onu süzerken ikisinin attığı adımlar aralarındaki mesafeyi kapatıyordu. Şemsiyesi yüzüne kapanmış olan genç başını kaldırdı hafifçe, şimdi yüzü tamamen belli oluyordu işte. Onu gören gencin adımları yavaşladı saniyeler duruyormuş gibi hissederken, nutku tutuldu. Ay'ın ışığında bu kadar mükemmel gözüken bir insanı ilk defa görüyordu.

Gözlerini ondan çekemezken başı yana eğik olan güzel genç bakışlarını tam da ona doğru çevirdi. Göz bebekleri birbirleriyle kesişirken, düşünce lopları birkaç saniyeliğine kaybolmuş gibi hissetti.

Garipti.
Hem de fazlasıyla garipti.

⏱ ⏱ ⏱ ⏱ ⏱ ⏱ ⏱ ⏱ ⏱ ⏱

moon&rainchild ¦ namjin Where stories live. Discover now