6'

140 13 2
                                    

Bu bölüm fatmanur_tbs_ob yani en best'ime ithaf edilmiştir.

Thomas hemşireler gider gitmez Dylan'ın yanına oturdu ve elini tuttu. Dylan düzenli bir şekilde nefes alıp veriyordu. Thomas "Ah be Dylan neden dikkat etmedin ki? Neden hem kendine hemde bana zarar verdin?" dedi ve ne zaman ağlamaya başladığını bile bilmediği gözyaşlarını sildi.

Bir süre sonra Dylan gözlerini açtı. Thomas "Dylan iyi misin?" diye sordu. "Nerdeyim ben? Noldu bana?" dedi kalkmaya çalışırken. Ani hissettiği acıyla geri yaslandı arkasına. Hâla gözlerini tam olarak açamamıştı. "Hastanedesin Dylan. Olanları hatırlamıyor musun?" diye sordu Thomas. O an Dylan her şeyi hatırladı. O kaza anını, Thomas'ın koşup gelişini, hatta ağlamasını bile. "Çok korkuttun beni Dylan." dedi ve ardından gülümseyerek devam etti "Ama neyse ki şuan iyisin."
"Özür dilerim Thomas. Bir anda aceleyle geçmeye çalışırken yola atladım. O arabayı görmemiştim." dedi. Gerçeği söyleyemezdi.. "Artık kötü şeyler konuşmayalım, iyi düşünelim ki iyi olsun öyle değil mi?" dedi ve tekrar gülümsedi.

Tam o anda aklına Dylan'ın sevgilisi geldi. Yüzündeki gülümseme bir anda kaybolmuştu. "Ha bu arada söylemeyi unutmuşum sevgilin geldi. O da senin için çok korktu." dedi. Dylan şaşkın bir ifadeyle "Sevgilim mi?" diye sordu. "Evet bana sevgilin olduğunu söyledi." Dylan içinden 'Ah Britt ah' diye söylendi fakat kendisi içinden söylediğini sanıyordu. "Adı Britt demek" dedi ve buruk bir gülümsemeyle devam etti "Çok şanslısın, seni böyle çok seven bir sevgilin var. Görmeliydin nasıl endişelendiğini." Dylan alaycı bir sesle "Evet evet kesinlikle." dedi ve güldü. Kesinlikle çok şanslıydı. Sevdiği çocuk ona böyle bir sevgilisi olduğu için şanslı olduğunu söylemişti. Halbuki o onun sevgilisi olmasını geç eski sevgilisi bile değildi. O onun hiçbir şeyi değildi. Sadece kendini ve başkalarını kandıran bir yalancıydı.

Bir süre ne Thomas ne de Dylan konuştu. Sessizliği Dylan bozdu "Ee peki ya senin var mı bir kız arkadaşın?" Thomas "Maalesef, henüz başına benim gibi bir bela almak isteyen olmadı" dedi gülerek. Dylan da aynı şekilde gülerek "Neden öyle diyorsun ya bence seninle çıkan kişi çok şanslı olurdu." dedi. "Ben biraz sakar bir insanımdır. Genelde belayı kendime çekerim." dedi Thomas gülerek. "Ama beni başına bela olarak almasını istediğim biri var tabiki." diye ekledi.

Dylan'ın son duyduğu cümle ile keyfi kaçmıştı. Yüzündeki gülümseme de aynı hızla kaybolmuştu. Bu ani değişimi fark eden Thomas "İyi misin Dylan, bir şey mi oldu? Yoksa ağrın mı var?" diye sordu endişeyle. Dylan "İyiyim Thomas. Sorun yok." dedi ve yüzüne zoraki bir gülümseme kondurdu.

Tam o anda odaya Britt daldı. Koşarak Dylan'ın yanına gidip "Senin için çok korktum birtanem." dedikten sonra elini tuttu. Thomas ayağa kalkıp "Ben sizi yalnız bırakayım. Konuşacaklarınız vardır sizin." dedi Dylan'a bakıp gülümseyerek "Görüşürüz Dyl." dedi ve odadan çıktı.

Dylan elini Britt'in elinden çekti. Britt şok olmuş bir ifadeyle "Noldu birtanem?" dedi. "Senin herkese yalan söylemenden bıktım Britt. Sevgili değiliz biz. Sadece arkadaşız. Sadece arkadaş! Bunu anlamak bu kadar zor olmamalı. Eğer devam edeceksen böyle yapmaya, bırak peşimi yeter artık" dedi. Britt ağlayarak "Peki Dylan. Bitti." dedi ve odadan çıktı.

Dylan tam uyumak için arkasını dönmüştü ki kapı çaldı. Dylan "Gir." dedi ve odaya Thomas girdi. "Konuşmanız pek iyi gitmedi heralde. Bir sorun yok değil mi? Ağladığını gördüm Britt'in ama" dedi. Dylan evet anlamında kafasını salladı. "Ne olduğunu anlatmak istersen ben dinlerim."
"Teşekkür ederim Thomas ama şimdilik bu konu hakkında konuşmak istemiyorum. Şuan tek istediğim biraz dinlenmek. Daha sonra konuşsak olur mu?" Thomas "Peki. Nasıl istersen. İyi uykular." dedi ve odadan çıktı. Dylan tekrar arkasını dönüp gözünü kapattı.

'Are you still mine?Where stories live. Discover now