BÖLÜM ☆ 22

3.4K 258 107
                                    

HELLO BİTCHES🔥

EN SON YEDİ AY ÖNCE FALAN BÖLÜM ATMIŞ OLMAM OHA ZEYNEP FKAŞFMQOÜDMWĞDĞQÖDĞQ

Neysssee, hepinize keyifli okumalar diliyorum. Yorum yapmayı ve bölüme oy vermeyi unutmayın. 💜

"Umur dayanabilecek yer gördün mü gözlerini kapayıp güven düşüşü yapıyorsun, kafan mı güzel abicim senin?"

Yanağımı Mete'nin kolundan kaldırmadım ve gözlerimi açmaya kalkışmadım. Deli dehşet uykum vardı ve yanımdaki serseri çocuğun dedikleri doğruydu. Kafamı koyabilecek müsait bir yer bulduğum gibi gözlerimi kapatıyordum.

"Sus," dedim kelimeler ağzımda yuvarlanırken. "Ders başlayana kadar kestireceğim."

"Senin yüzünden ben birazdan kolumu kestireceğim," Mete kafamdan tutarak beni ittirdi ve kafatasım içerisindeki beynim uzun süreli bir türbülans yaşadı. "Salyan akıyor!"

"Yalan söyleme," Elimin tersiyle ağzımın kenarını sildiğim zaman tenime değen ıslaklığın salya olduğunu reddettim. "Çok kötüsün Mete ya. Şerefsiz, ben bu sabah saat altı buçukta uyudum, yarım saat sonra uyanıp okula koşturdum." İşaret parmağını havaya kaldırdım. "Hem de sabahları agresif olan Seray'ı da peşimden çekerek koşturdum. Bu ne kadar korkunç biliyor musun? Okula gidene kadar yirmi kere ölüm tehlikesi atlattım anlamına geliyor."

Mete yan dönüp sırtını montların asılı olduğu yumuşak zemine yasladı, kafasını geriye atıp güldü. "Aptalsınız herhalde, ne diye o saatte uyudunuz ki?"

"Kızlar gecesi işte," Omuz silktim. "Tüm gece oturup dedikodu yaptık ve saat sabah dörtte patates kızarttık."

"Oh yağlanın yağlanın," Mete elini havada salladı. "Bu gidişle evde kalacaksın."

"Pardon?" Uykulu gözlerime rağmen kaşlarımı olabildiğince havaya kaldırdım ve çenemi dikleştirdim. "Bil diye söylüyorum ucundan kıyısından enişten var."

Mete yarım ağız güldü. "Ucundan kıyısından nasıl oluyor? Yarı zamanlı sevgililik gibi mi?"

"Hayır," İşaret parmağımı sağ tarafıma doğru salladım. "Aslında sevgiliyiz." İşaret parmağımı şu an sol tarafa tutuyordum. "Ama değiliz de. Yani oturup bunun sohbetini yapmadık ama ikimiz de biliyoruz ki sevgiliyiz."

Mete, "Anladımmm," diyerek çattı kaşlarını. Ardından elini saçlarıma attı ve hafifçe okşadı, kafamı omuzuna doğru çekti. "Gel sen biraz uyu istersen, sende beyninin kafatasına değmesini engelleyen o sıvının kaldığını sanmıyorum. Uyursan gelir belki."

Kafamı hızla omuzundan kaldırdım. "Bana deli muamelesi yapma!"

"Tövbe ne delisi?" Mete elini kafama atıp tekrardan omuzuna çekti. "Pış pış, uyu bebecik."

Yiğit'le aramda olan ama aynı zamanda belli bir isim altında olmayan ilişkimi Mete'ye açık açık anlatamayacağımı, anlatsam da anlamayacağımı bildiğim için fırsatı değerlendirerek omuzunda uyuklamaya devam ettim. Aşırı derecede uykum vardı, sıfır uyku ile gün geçirmek demek ki buna deniyordu... Ayakta durmamı sağlayan tek şey, dün akşam beni öpen Yiğit'in hayaliydi. Aksi halde sıfır uyku, anne baba ve kardeş özlemi, akşamın bu saatinde ders dinlemek için dershanede oluşum hiç de hoş bir üçleme olmuyordu.

Matematik hocasının gelmesiyle birlikte -dürüst olmak gerekirse Mete'nin ittirişiyle- küçük şekerlememden uyandım ve dersi dinlemek için algılarımı açmaya çalıştım. En azından matematik hocamı çok seviyordum ve bugün şanslı günümde olmalıydım ki o da oldukça neşeliydi. Ders anlatırken ilgimi kendi üzerinde tutmayı başarabildi ve dersin sonuna kadar da başımı masaya koyup uyumamı engelledi. Bu yorucu ve lanet günü arkamda bırakıp dershaneden çıktığımda havanın soğuğu tüm iliklerimi dondurarak uykumun saniyesinde açılmasına sebep oldu. Bugün beni dershaneden babam alacaktı ve biliyordum ki arabaya biner binmez yine uykum gelecekti.

AYRILIK SENDROMUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin