İçimdeki aşktan sevgiden nefret ettim. Ondan vazgeçemediğim kendime bu eziyeti ettiğim için kendimden nefret ettim. Lanet olsun !

-"Yeter Dila."

Ela'nın dokunuşuyla dayanamayıp hıçkırdım ve masanın üstünde kollarımın üstüne kapandım. Burada ağlamamı umursamayacak kadar içmiştim. Ve üzgündüm.

-"Hadi gel gidelim."

-"Hayır." dedim duymamalarına rağmen.

Kollarımı çekip dokunmalarından kurtulduktan sonra yarım bıraktığım bardağı dikleyip yeniden istedim.

-"Alkol komasına gireceksin kızım."

Melih'e kaşlarımı çatarak bakınca devam etmeyip yanıma oturdu. Diğer yanıma da Ela yerleşti.

-"Doğum günümüzü böyle hayal etmemiştim."

Kulağımı onlara kapatıp yüksek sesli müziğe odakladım. Burnum sızlıyor gözlerim yanıyordu.

Artık bu kadarı çok fazla !

-"Çok içtin." dedi barmen.

Bardağı önüne vurdum.
-"Sanane doldur şunu. " diye bağırınca bilmem kaçıncı sefer doldurdu.

-"Dila devam edersen babamı ararım görürsün. Buradan gidiyoruz ve her defasında seni bombok eden bu adamı bir daha görmüyorsun !"

-"Ya bırak Ela ya !" İkisinin çekiştirmesi beni alt ettiği için bir şey yapamadım. Göz yaşları içerisinde yüzümü yere eğdim ve tabureden indim.

Bir yandan ağlıyor bir yandan sarsak adımlarla yürüyordum. Otoparka gelince Melih'in kollarında sesli sesli ağlamaya başladım.

Sarhoştum. İstediğim gibi ağlayabilirdim.

Burada göz yaşı döktüğümde Ömer'in yardım edişini hatırladım. Gönlüme taht kuran adamım orayı yerle bir ediyordu. Neden gitmiş en imkansıza tutulmuştum ki ?!

-"Canım benim gidelim mi ? Bak çok soğuk buz gibi oldun. En azından montunu giyin." dediğini duymuştum Melih'in ama pek takmadım.

Vücudum donsun belki soğuktan ölürüm. Kurtulurum kendimden oh ne güzel.

Geri çekilip göz yaşlarımı sildim. Ela'nın kabanımı giydirmesine izin vermeden kulübün sokağından karşıya geçtim.

-"Dila ! "

-"Buraya gel nereye gidiyorsun ?! Ezileceksin !"

Arkamdan seslenmelerine rağmen dönüp bakmadım. Karşıda sahil kenarında banka oturdum. Soğuk zihinimi açmaya yeterli değildi. Fazla içmiştim ve başım da dönüyordu.

-"Dila...tamam otur burada ama şunu giyin ne olur. Donacaksın soğuktan."dedi yanıma gelen Ela ve kolumu tutup kabanın koluna soktu.

-"Donarım olsun. İçim yanıyor sen anlamazsın." dedim saçma sapan halde. Dilim dönmüyordu ve komikti.

-"Allah'ım sen akıl ver şu kuluna !"

-"Bana bırak."

Ömer ?

Kadınların koynundan kalkabilmiş mi ?

-"Gerek yok Ömer bey gidebilirsiniz." diye tersledi Ela.

Başımı hafif çevirip baktığımda yine siyahlar içerisinde dikiliyordu.

Hayır ona bakma Dila. O senin canını acıtıyor.

-"Melih'in yanına git."

Uzaklaşan topuk sesiyle yanımda bir hareketlilik oldu. Ondan uzaklaşıp hafifçe dönerek arkamı dönmüş oldum. Bankta yan otururken yüzüme vuran soğuk rüzgar çok keskindi.

SEVDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin