♤ Uçuş ♤

2.7K 141 18
                                    

Tanışmak ! Ne kadar basit bir eylemdir. Bu basitliği sadece iki şey kırabilir ; Ne şekilde ve kiminle tanışmak ? Mekan seçeneği her zaman fazla olan bu eylemde insanları birbirine bağlayan en önemli unsur ne şekilde olduğudur. Yani ilk etkileşimi ne şekilde sağladığın...Kimisi çok doğal ve sıradanken kimisi fazlasıyla rastlantı eseridir kimisi ise... Bizim gibidir, yani fazlasıyla şey...

Büyük bir sarsıntıyla gözlerimi açtım. Bulanık görüntü hızla dağıldı ve önümde uzanıp giden yolu gördüm. Tekrar bir sarsıntıyla sallanınca tamamen kendime geldim. Mırıldanarak. 

''Neredeyim ben. Burası neresi ? ''

Diye ağzımda geveledim. Gözlerimi yoldan çekip yanıma baktığım da onu gördüm. Olduğum yerde korkuyla sıçrayıp kaçmaya çalıştım. Sırtım sert bir şeye vurdu. Acı içinde inleyince sert sesiyle ve yarım ağız gülerek

'' Beni hatırlıyorsun ! Ne güzel ! ''

Dedi, bu umursamaz tavır beni dehşete düşürmüştü. O yapabildiği şeyden sonra hala dalga geçip gülebiliyor olması çok korkutucuydu. Daha normal bir sesle

'' Bak bakim kaçabilecek yerin var gibi mi duruyor''

Deyince yabancı bir araçta olduğumu o an idrak ettim. Araç o kadar hızlı gidiyordu ki, koltuğa çakılmış gibiydim.Kullandığı arabanın hız ibresine bakmaya dahi cesaretim yoktu.Nihayet bir dilim olduğunu hatırladığımda

" Sen kafayı mı yedin? Biraz yavaş sür öldüreceksin bizi ! "

Diye cırladım.Hiçbir şey söylemesine gerek kalmadan arkadan gelen acı siren sesini duydum.Bir anda gözlerim fal taşı gibi oldu ve arkaya baktım.Sivil bir araç son sürat peşimizdeydi.Bu azraille yarışırcasına olan hızın sebebi belli olmuştu . Birden çenemi tutamayarak

''Ben baygınken ne oldu ? Bunlar neden peşimizde ! ''

O anda hiç hız kesmeden bana baktı. Dalga geçer gibi tekrar sırıtıp sert tonlu sesiyle

'' Bana birşey hatırlamadığını söyleme sakın .''

Deyip ufak bir kahkaha attı. Tabiki hatırlıyordum ama neden onunla olduğumu, arabaya ne ara bindiğimi, bizim kızların nerede olduğunu, Mete'nin nasıl hallolduğunu, polislerin ne ara takibine düştüğümüzü hatırlamıyordum. Tek bildiğim ve çok net hatırladığım yanımda oturan adamın Mete'nin katili olduğuydu.

Beni korkunun yönetmesine izin vererek bağırdım.

"İndir beni ! Hemen ! Durdur bu kazuleti !"

Dedim. Yüzümdeki katı ifade onun kara gözleriyle parçalandı.Birden ciddileşti. Donuk bir ifadeyle bana bakıp birden sırıttı. Gözümde bir şeytandan farksızdı.Sert sesiyle

" Bu arabadan ancak yuvarlanarak inersin. "

Dedi.Sırıtması birden yok oldu.İri iri açılan gözlerimle ona bakarken olduğum yerde zıplayıp kafamı arabanın üst kısmına vurdum. Ufacık bir kasisten bile o kadar hızlı geçmişti ki kafa tasımı tavanda görecek hale gelmiştim. Ben acıyla kafamı ovuştururken tek bir saniyeliğine bana baktı ve

" ki öyle de sağ kalacağını sanmam ."

Dedi.Sesinin soğukluğu, damarlarımdaki kanı, tek bir damlasını bile sıvı bırakmayacak şekilde dondurmuştu.Beni yuvarlamak konusundaki ciddiyetini yüzünün her miliminden anlayabiliyordum.Palayla adam doğmamış biri bunu pekala yapardı. Zaten bu doğrultuda ben de görgü tanığı olarak ortadan kaldırılması gereken insan konumundaydım. Birden olduğum yerde siniverdim ve yuvarlanma sahnesi gözlerimde cereyan etti.Dediği gibi sağ kalmam mucize olurdu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 02 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

KUTSAL VURUŞWhere stories live. Discover now