BEDA KENTİ 2 - Tanrıların Ruhları

Vefa

"Kim olduğumu bilmek bana acı veriyor."

Yalım {Hades ağzından}

Nefes nefese yataktan kalktım. Başucumda şoförüm ve endişeli gözlerle bana bakan Azra vardı. Yanıma oturup elimi tuttu.

"Ne gördün?"

Rüyamı hatırlamaya çalıştım. Kızıl saçlı kadını görmüştüm kollarımdaydı adını sayıklıyordum. Hestia... Azra'yı görmüştüm adı farklıydı ve bebekti.

Çok garip.

Azra elini yanağıma koyup gözlerini gözlerime sabitledi.

"Yalım bize neler olduğunu anlatmalısın. Son aylarda dağıldığını biliyorum. Sebebini de biliyorum. Ama bunu sana ben söylersem inanmazsın o yüzden kendin rüyanda neler gördüğünü bize anlatmalısın. Kendin bu olayı çözmelisin. Hissediyorum çözmene çok az kalmş."

Yavaşça ayağa kalktım.

"Neyden bahsettiğini anlamıyorum. Azra ayrıca seni okula yazdırmamız lazımdı. Artık sorumluluğun bende. Fenalaşınca her şey birbirine girdi. Ben şimdi işe gidiyorum. Sarp benimle gel!"

Adımlarım kapıya doğru ilerlerken Sarp'ın yerinden kıpırdamadığını gördüm. "Kovulmak mı istiyorsun?" Sarp bana doğru bir adım atıp "Kafayı yemek mi istiyorsun? Hestia'yı gördüğünü biliyoruz. Bize neler olup bittiğini anlat Hades!" dedi.

Hades!..

Hestia'nın rüyada bana seslenişi böyleydi.

"Sen ne dedin? Benim adım Yalım!"

Azra başını ellerinin arasına alıp söylenmeye başladı. "Boşversene Sarp ne söylersen söyle bize inanmayacak."

Sarp aklına bir fikir gelmişçesine gülümseyip çıkmak üzere olduğum kapıyı sertçe kapadı ve beni içeri ittirdi. "Ona biz bir şey söylemeyeceğiz. Kendi hissedecek."

Bu ne cüretkarlıktı böyle. Sarp'ın yakasından tutup onu duvara yasladım.

"Bana bak evlat biraz daha beni itip kakar, saçma sapan şeyler söylersen seni sadece bu işten değil bu şehirden de kovarım beni duydun mu?"

O ise hiç etkilenmeden konuşmaya devam etti. "Azra mitolojide Hades ve Hestia'nın nasıl öldükleri yazıyordu?"

Azra yorgunlukla oturduğu yerden cevap verdi.

"Aşklarıyla."

Onları sadece dinliyordum. Mantıken onları dinlemem bile saçmaydı. Ama son zamanlarda kalbimde, beynimde benden bağımsız olan anılar beni kemiriyordu ve bu çok acı vericiydi. Hayatım hiç yolunda değilmiş hissiyatı beni yiyip bitiriyordu. Sarp benden yavaşça sıyrıldı elini Azra'ya uzattı.

"Beynini yokla. Vivlio Morias 776. Sayfa 10879. bahis 'Nasıl ölürsen öyle dirilirsin.' Onları aşklarıyla dirilteceğiz."

Azra'nın bitkin bakan gözleri bir anda parıldadı. Sarp'ın elini iki eliyle kavrayıp dolu gözlerle teşekkür ettikten sonra bana doğru geldi.

"Bak Hades ya da Yalım. Biliyorum zorlanıyorsun. Hiçbir şey anlamıyorsun. Bizim konuştuklarımız çok saçma geliyor belki sana ama bizi yine de dinliyorsun. Çünkü bu durumdan çok sıkıldın. Karın onu aldattığından şüpheleniyor ve bu durumu yalandan uydurduğum çingene kızıyım yalanına inanarak küçük bir kıza anlattı. Bana anlatacak kadar köşeye sıkışmış hissediyor. Peki ya senin ruhun? Sadece bir şans ver bize eğer işe yaramazsa ve uydurduğumuzu söylersen çekip gideriz."

Onu izlerken hal ve tavırları yabancı gelmiyordu. Bunu çok sık rüyalarımda görmeme bağladım. Bana ne yapacaklarını veya ne yaptıracaklarını bilmiyordum. Ama belirsizlik beni çok yormuştu. Artık saçma da olsa bir şeylere inanmak istiyordum.