Bölüm 25 - Gerçeğin Korkusu...

Start from the beginning
                                    

Şilan, korkuyla başını iki yana sallayarak gitmemesi için tekrardan Hivda'nın kolunu tutarak engel olmaya çalışmıştı ki, o an Hivda, Şilan'ın onu çekiştirmesi ile dengesini kaybederek konağın sütun korkularının üstünden alt terasın sert zeminine düşmüştü.

Azad, duyduğu sesler ile hızla t-shirtünü giyerek Leyla ile beraber odalarından çıktıklarında Şilan'ın merdivenlerden korkuyla alt kata baktığını görmüşlerdi.

" Şilan bu sesler ne? Sen niye bu saatte ayaktasın? " demişti Azad kaşlarını çatarak. Şilan'ın konaktaki varlığı onu fazlasıyla rahatsız ediyordu.

" Hivda abla! "

" Ne oldu Hivda'ya? "

" Düştü! "

" Ne? "

Azad, irice açılan gözlerle korkuyla Şilan'a bakmış, hızla teras korkuluklarından bakmıştı. Yerde baygın yatan kardeşini gördüğünde, nefes alamadığını hissetmişti. Dudakların dökülen Hivda'nın ismi ile konağı inletmiş, hızla merdivenlere yönelmişti.

Azad'ın sesi ile tüm konak ahalisi odalarından çıkmış, gördükleri manzara karşısında hepsi şok olmuş, oldukları yerde kalmışlardı. O andan sonra herkes için zaman anlamını tam anlamı ile kaybetmişti. Ne zaman ambulans geldiğini, ne zaman hastahaneye gittiklerini hatırlamıyordu hiçbiri.

Şerwan, aldığı telefon ile kalbî sıkışarak beklemişti acil kapısında. Sedyede cansız yatan Hivda'yı görmesi ile onun için dünya dönmeyi bırakmıştı âdeta. Birinin ona seslenmesi ile kendine gelmiş, hızla sedyeyle beraber içeri girerek ambulans doktorundan bilgileri almıştı.

Yapılan muayeneden sonra, Hivda'nın hızla emara alınması ile Şerwan gördükleri şeyler yüzümden öylece bir süre olduğu yerde kalmıştı. Dokunmaya kıyamadığı sevdiğinin tüm bedeni düşmeyle olmayacak morluklarla doluydu. Gördüğü morluklar, boğazında büyük bir yumruya neden olmuştu. Nefes alamamıştı.

Leyla, Berva ile beraber hastahaneye geldiklerinde Azad'ın gözlerini bile kırpmadan müşaade odasına baktığını görmüş, içini büyük bir acı sarmıştı. Dolan gözlerle Azad'ın yanına gitmiş, panikle üstünü bile değiştirmeyen Azad'ın omuzlarına yanında geçirdiği hırkayı bırakmıştı. Yanına oturarak elini Azad'ın elinin üstüne koymuş;

" Hivda çok güçlü o iyi olacaktır. " demişti çatallaşan sesi ile.

Azad, Leyla'nın elini iki elinin arasına almış;

" Korkuyorum Leyla. O hali gözlerinin önünden gitmiyor." demişti gözlerinin dolmasına mâni olamayarak.

" Yapma Azad. Herkes çok kötü zaten, sen de böyle yapma lütfen. "

Azad, dolan gözlerle Leyla'nın gözlerine bakmış, tam konuşacağı sırada açılan müşaade odasının kapısı ile hızla yerinden kalkmıştı.

" Şerwan Hivda nasıl? " demişti Ahmed ağa korkuyla.

" Korkulacak bir şeyi yok dayı, Hivda iyi. "

" Gerçekten iyi mi? " diyerek Şerwan'ın kolunu tutmuş, ağlamaktan kızaran gözlerle bakmıştı Gülistan hanım.

" Merak etme yenge, Hivda gerçekten iyi. Düşmeden dolayı başının sol kısmına beş dikiş atıldı, bir kaç tanede ezilme var. İç kanama riskine karşı bir süre burada kalacak. "

Tüm aile aldıkları iyi haber ile rahat bir nefes almıştı. Gülistan hanım içindeki rahatlamayla Şerwan'a sarılmış, Şerwan'ın fazlası ile şaşırmasına neden olmuştu. 





*************




Hivda, gözlerini açtığında beyaz bir tavanla karşılaşmıştı. Bir süre, nerede olduğunu anlam veremeyerek boş gözlerle öylece tavanı izlemişti. Ardından aklına bir bir akın eden şeylerle içini tekrardan öfke sarmıştı. Sağ elinin üstünde hissetiği ağırlık ile bakışlarını aşağıya indirdiğinde, alnını elinin üstüne koyarak uyuyan Şerwan'ı görmüş, yüzüne yayılan gülümsemeyle mırıldanarak uyuyan Şerwan'ı izlemişti.

Ne söylediğini anlamasa da, duyduğu ismi ile rüyasında onu gördüğünü anlamış, içinden geleni yaparak diğer elini de kaldırarak Şerwan'ın saçlarına götürmüş, yavaşça dokunmuştu.

Her ne kadar dokunuşu tüy kadar hafif olsa da, Şerwan bu dokunuşu hissetmiş; " Hivda! " diyerek hızla gözlerini açmıştı. 

" Sakin ol. " demişti Hivda tebessüm ederek zor çıkan sesi ile.

" İyi misin? "

" Ben iyiyim de, sen iyi misin? " demişti elini Şerwan'ın kızaran göz altlarına götürerek.

Şerwan, Hivda'nın elini tutarak dudaklarına götürmüş, uzunca öperek iki elinin arasına almıştı.

" Sen iyiysen, ben hep iyiyim. "

Hivda, yıllarca bu kadar rahat bakamadığı gözlere özlem ile uzun uzun bakmıştı. İkisi için zaman ve makan anlamını yitirmişti. Şerwan, gördükleri aklından çıkmayarak tam konuşacağı sırada açılan kapı ile susmuş, bakışları kapıya yönelmişti

Ahmed ağa, Hivda'nın uyandığını gördüğünde yüzüne yayılan sıcak gülümsemesiyle hızla odaya girmiş;

" Kızım! Nasılsın? " demişti.

" İyiyim baba. "

" Ah kınné çok korkuttun bizi. " demişti Azad babasının ardından yatağa yaklaşarak.

" Tamam canım, bu kadar duygusal davranmanıza gerek yok! İyiyim. "

" Böyle konuşmaya başladıysa gerçekten iyi. " demişti Berva gülümseyerek.

Gülistan hanım, ağlamaktan kızaran gözlerle yatağa oturmuş, Hivda'nın ellerini ellerinin arasına alarak gözlerinden bir damlanın akmasına izin vermiş, kızının ellerini dudaklarını götürerek öpmüştü.

Konuşmamıştı Gülistan hanım. Konuşamamıştı. Zaten yaşadığı korku ve çaresizlik iliklerine kadar işlemiş, kızının iyi olduğunu gördüğü halde onu bırakmamıştı.

Çok korkmuştu. Kızını öyle cansız yerde ve kanlar içinde gördüğünden beridir kalbinin en derininden başlayan sızı, tüm ruhuna yayılmış, onu yavaş yavaş acı kuyusuna çekmişti.

Herkes gibi Hivda'da şaşkın gözlerle bakmıştı annesine. Annesini ilk defa böyle görüyordu. Çıkarları için hiç düşünmeden onu yok sayan annesinin gerçekten ona bir şey olma olasılığının onu bu hale getirdiğine inanamıyordu. Tıpkı diğer kardeşleri gibi...











Sevgiler 💕

Aşk Sürgünü...( Sürgün Serisi 1 )✔Where stories live. Discover now