Bölüm 19 - Misafirsin...

Start from the beginning
                                    

Salon kapısına geldiklerinde tüm bedenini heyecan sarmıştı Leyla'nın. Yaşadığı heyecan anlamsızca boğazında yumruya dönüşmüş, yutkunmasını zorlaştırmıştı.

Berva'nın arkasından yüzüne yerleştirdiği gülümsemeyle içeri girmiş, onlara dönen meraklı bakışlarla çekinerek selam vererek tek tek hepsi ile tanışmış, Xate hanımın elini uzatması ile yanına giderek oturmuştu.

" Gelininin maşallahı var Gülistan. Allah nazarlardan, kem gözlerden sakınsın!" " demişti kadınlardan biri hayran bakışlarla Leyla'ya bakarak.

" Öyle valla. Tam Ahmed ağaya yakışan bir gelin. "

" Yüzü gibi huyuda güzeldir gelinimin. " demişti Xate hanım gülümseyerek Leyla'ya bakmıştı.

Leyla'ya hayran sözlerle fazlasıyla gerilmişti Gülistan hanım. Aylarca kimsenin gelin olarak Leyla'yı benimsememesi için türlü bahanelerle gelin görme adetini yapmamış, sonunda bundan kaçamamıştı. Söylenen sözlere tebessüm ile karışık vermiş, elini dikkatlice Leyla'ya bakan Şilan'ın dizine koyarak ona dönen genç kıza gülümsemişti.

Leyla, yüzünde solan gülümsemeyle bakmıştı Gülistan hanım ve Şilan'a. Derin bir nefes alarak bakışlarını kaçırmış, heyecanla ona soru soran kadına bakmıştı.

" Kaç ay oldu, yok mu mutlu haber? " demişti kadın gülümseyerek.

Xate hanım Leyla'nın kızaran yanakları ile başını eğmesi ile gülümsemiş;

" Şimdilik yok ama o da olur inşallah. " demişti.

" Bu arada başın sağ olsun kızım. " demişti aralarındaki en yaşlı olan kadın. " Hangi yaşta olursan ol, anne acısı zordur. Allah sabır verdin. " demiş, uzanarak elini Leyla'nın dizine koymuştu. " Aslında daha önce gelmemiz gerekirdi kızım kusurumuza bakma! "

Leyla, boğazında oluşan yumru ile zor da olsa yutkunmuş, yaşlı kadına gülümsemişti.

" Senin kızın oğlu nasıl oldu? " diyerek yaşlı kadına bakmıştı Xate hanım lafı değiştirerek. Leyla'nın hüzünle sarmalanan gözleri kalbine işlemişti.

Konunun başka yöne dönmesi ile Leyla rahat bir nefes alarak konuşulanları dinlenmeye başlamıştı. Arada ona yöneltilen sorulara cevap veriyor gerekmedikçe hiçbir şeye dahil olmuyordu.

Şilan, misafirler geldiği andan itibaren evin sahibiymiş gibi her şeye koşuyor, Leyla'ya fırsat vermeden ilgilenmişti.

Gülistan hanım, yüzünde kocaman gülümsemeyle Şilan'a bakmış, Leyla'nın rahatsızlığından büyük keyif almıştı. Zaten teyzesi arayıpta konağa geleceklerini haber verdiği an da Şilan'ı arayarak yanında olmasını istemişti.

" Kızım ne kadardır burada çalışıyorsun? " demişti yaşlı kadın Şilan'a bakarak.

Gülistan hanım, hızla teyzesine dönmüş;

" Yok Bedia teyze, Şilan çalışanımız değil! " demişti.

" Sabahtan beridir durmadı da, çalışan sandım. "

" O benim kızım sayılır. Şilan, Ciwan'ın kızı. "

Yaşlı kadın duyduğu isim ile kaşlarını çatarak Gülistan hanıma bakmış, ardından keskin bakışlarını Şilan'a çevirmişti.

" Kızım misafir olarak niye kendini yoruyorsun! Burada o kadar çalışan var, en önemlisi Karahan'ların güzel gelini var. Sen misafirsin otur! " demişti sertçe.

Şilan, yaşlı kadının sözleri ile buz kesmişti. Ağlama isteğini bastırmaya çalışarak Gülistan hanıma bakmış, başını sallayarak elindeki bardağı masaya bırakmış, Gülistan hanımın yanına oturmuştu.

" Gülistan bana bir seccade ver de, öğlen namazının vakti geçiyor! " demişti yaşlı kadın ayağa kalkmıştı.

" Ben vereyim. " diyerek ayağa kalkmıştı Leyla.

" Yok kızım otur sen! " demişti gülümseyerek yaşlı kadın. Ardından Gülistan hanıma bakarak kapıya yönelmişti.

Yaşlı kadın, Gülistan hanımın yönlendirmesini beklemeden direk Gülistan ve Ahmed ağanın odasına gitmişti. İçeri girdiği gibi omzundaki şalı sinirle atmış, kapıya dönmüştü.

" Bana hemen bir açıklama yapıyorsun Gülistan! " Ciwan'ın kızının bu evde ne işi var? "

" O nasıl soru teyze? Ciwan, Ahmed'in kardeşi. "

" Ciwan'ın kim olduğunu çok iyi biliyorum Gülistan! " demişti sesini yükselmesine dikkat etmeyerek. " Ne yapmaya çalışıyorsan, vazgeç! "

Gülistan hanım, içini saran öfkeyle duruşunu dikleştirerek teyzesine yaklaşmıştı. Sürekli birilerinin ne yapması konusunda söylemleri onu fazlasıyla rahatsız ediyordu.

" Vazgeçmezsem? " demişti sinirle teyzesinin önünde durmuştu.

" Kendine gel Gülistan! Sen kim olduğunu unuttun herhalde! "

" Unutmadım teyze! Ben hâlen daha on yaşında evine besleme gelen Gülistan'ım! Evinde kalma karşılında istediğin her şeyi yapan Gülistan! " diyerek derin bir nefes almış; " Hayatından, sevdiğinden vazgeçen Gülistan! Ama haklısın, zaman çok şeyi insana unutturuyor. Bana, kim olduğumu unutturamadı ama sana benim kim olduğumu unutturmuş. Ben Karahan aşiretinin hanım ağasıyım! Sözlerine dikkat et teyze! " demişti.

" Karahan'ların hanım ağasısın öyle mi? Beni tehdit mi ediyorsun Gülistan? Seni kardeşinin yerine koyarak iyiliğini, mutluluğunu isteyen teyzeni tehdit ediyorsun öyle mi? Bugün buradaysan benim sayemde. Ama görüyorum ki, sen geçmişte takılı kalmışsın. "

" Bizi biz yapan geçmişimizdir teyze! "

" Yanılıyorsun kızım! Bizi biz yapan geçmişimiz değil. Bizi biz yapan sevdiklerimiz ve onların kalplerindeki değerimiz. Sen onca insanın sana vermiş olduğu sevgiyi, değeri eski sevgilinin kızını oğluna almaya çalışarak yerle bir mi edeceksin? "

" Yeter teyze! Evime geldin misafirimsin beni zorlama! Sessizce oturacaksan başımın üstünde yerin var, lâkin olmaz dersen adamlara söyleyeyim seni Diyarbakır'a götürsünler. "

Yaşlı yaşın üzgün gözlerle bakmıştı yeğenine. Kardeşinin ölümü ile yanına alarak büyüttüğü yeğenin bugün geldiği hali canını fazlası ile yakmıştı. Sıkıntıyla nefesini vererek başını iki yana sallamış;

" Yazık! Sen, evine gelen on yaşındaki Gülistan'ım diyorsun ya, değilsin! Sen, kalbi hırs ve öfkeyle kararmış, basit bir insan bile değilsin! " demişti.












Sevgiler 💕

Aşk Sürgünü...( Sürgün Serisi 1 )✔Where stories live. Discover now