2.BÖLÜM

50.7K 1.8K 92
                                    

Her şey sıradandı. Soğuk bir gün, sert bir rüzgar ve yine çöplük çöplük gezen ben.

"Ayşee Ayhan abi yok mu bugün?"

Ayşe kafasını kaşırken kızarmış yanaklarıyla kafasını bana çevirdi.

"Yok Eco bugün Ayhan abi merkeze gidip yeni bir toptancıyla anlaşacakmış."

"Desene bugün tek başımızayız. Emekte ortalıkta gözükmüyor."

Ayşe sıkıntılı bir nefes çektiğinde bakışlarımı yüzüne odakladım.

"Emek iki gündür hasta evde yatak döşek yatıyor. Bir görsen Eco gözünü açacak hali yok."

Böyleydi işte bu iş. Dayanıklı değilsen Ankara'nın ayazında iki güne bir hasta olurdun. Akşama kadarda sokak sokak gezdiğimiz düşünülürse hastalık kaçınılmazdı zaten.

"Akşam eve geçerken uğrayalım bakalım nasıl olmuş."

Ayşe kafasını sallarken eğilip kartonları ezmeye devam ettim. Bugün pek birşey bulduğumuz söylenemezdi. En iyisi mahalleye erken dönüp soğuktan kaçınmalıydık. Yoksa bizde hasta olucaktık.

"Eco sen buraya devam et ben Şükrüyle İboya bir bakıyım."

"Tamam gülüm dikkatli git."

Ayşe yukarı mahalleye giderken karnımın guruldamasıyla yüzümü ekşittim. Sabah bir şey yememiştim. Haliyle acıkmam normaldi. Gözüme çarpan erik ağcına giderken belki onunla karnımı doyurabilirdim. Demirin üstüne çıktım ve iki üç tane kopardım inşallah haram sayılmazdı. Neticede göz hakkı diye bir şey vardı. Erikleri cebime atarken tekrar işime döndüm. Biran önce bitirip eve dönmek istiyordum. Yüzümü soğuktan donmuş gözlerimi zor kırpıştırıyordum. Üff bide çişim gelmiştiki sormayın gitsin.

"Kız sidikli napıyon burada tek başına?"

Ananı... İçimi mi okumuştu bu Yakup dingili?

"Heç bulaşma bana Yakup, Çetini de alıp az öteye gidin. Şu soğukta sizinlen uğraşamam."

İki andaval gıcık gıcık gülerken Çetin yaklaşıp ellerini yanaklarıma koydu. Anında geri çekilmiştim.

"Ooo Kâğıtçı güzeli donmuşsun."

Her zamanki gibi dalga dolu sözler sarf ederlerken onları dikkate almadım.

"Sanane donduysam elleşme bana."

kaşlarım çatık onlara bakarken pekte umursadıkları söylenemezdi.

"Amanda aman görüyon mu Çetin pekte huysuz."

"Hee görmem mi emmim oğlu? Bu Eco iyice terbiyesiz oldu."

İkisi aralarında saçma saçma konuşurken ben işime devam ettim. Onlara laf yetiştirmek tamamen zaman kaybıydı. Çünkü ne dersem deyim beni ciddiye almayıp kendilerine gülme konusu çıkarıyolardı.

"Eco düş önümüze bugün bizle kağıt toplayacan"

Kafamı Çetin' e çevirdiğimde nedenmiş o bakışı attım. Normalde yanlarına yaklaştırmazlar, itip kakarlardı şimdi ne değişmişti de yanlarına çağırıyorlardı?

"Bakma öyle balık gibi. Tek başınasın ne olur ne olmaz yanımızda dur."

Yakup'un dediğini kafamda tartarken yuvarlak yaptığım dudaklarımı birbirine bastırdım. Allah Allah bu iki dingil beni mi düşünüyordu?

"Hadi vakit kaybetmeyelim düş önümüze."

Çetin sırtımdan beni ittiğinde elimdeki çuvalımı sürümeye başladım. Vardı bunda da bir bit yeniği ama hayırlar olsun.

ATEŞHAN(KAĞITÇI GÜZELİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin