Bölüm 1

47 0 0
                                    

Bölüm 1*

Kendinizi hiç hayatınıza dışardan bakıyormuş gibi hissettiniz mi? Öylesine ki bir yılın nasıl geçtiğini, nasıl bir yıl daha yaşlandığınızı anlamayacak derecede bir boşluk. Zaman kavramınızı yitirdiniz mi? Okulunuza ya da işinize giderken nasıl gittiğinizi hatırlamadığınız günler yaşadınız mı mesela?

Herkesten soyut, belki sınıfınızdaki ya da iş yerinizdeki insanların bile adını asla hatırlayamadığınız bir zaman dilimi? Biri sizi durdurup merhaba dediğinde ya da uzaktan el salladığında o kişiyi belleğinizde bulamadığınız bir an?

Balkonun ucuna kadar gelip aşağı bakıp da düşsem insanlar nasıl hisseder acaba diye düşündünüz mü? Ailemden başka umursayan olur mu, hatta belki onlar bile sıkıntılarıma katlanmadıkları için bir nebze rahatlar mı?

Sebepsiz yere ağladınız mı? Sanal ortamda kendinizi insanların ilgisini çekmek için saçma sapan şeyler yaparken ve söylerken buldunuz mu? İlgiye öylesine aç olup da senin için bileklerimi keserim dediğiniz oldu mu? Ama cesaret edemeyip kendinize güldüğünüz internetten kesik kol fotoğrafları aradığınız falan?

Hiçbir şeyi yeterince iyi yapamadığınızı düşündüğünüz ve çevrenizdeki başka bir kızı kıskandığınız bir zaman oldu mu? Her şeye sahip ve yetenekli görünen o kızı, arkadaşlarının asla sırtından bıçaklamadığı o kızı, herkesin taparcasına etrafında dolandığı o kızı... sanırım biraz kişiselleştirdim durumu.

Ben bitiğim.

"Yine dalmışsın?" dedi ayakkabılarını bağlamakla uğraşan Serra.

Alnımdaki teri silerek cilalı zeminde doğruldum. "Yapamıyorum."

"Kendine yüklenme, bu işler emek ister. Dans etmek için vücudunu dansa alıştırmalısın."

"Bana çok kızgınlar." Diye ağzımdan dökülüverdi kelimeler

"Ailen mi?"

Yavaşça başımı salladım. Serra kahverengi kısa saçlarını küçük bir topuza tıkmaya çalışırken konuştu. "Keşke okulu bırakacağını söylemeseydin."

"Okula para ödüyorlar ve gitmek istemiyorum. Neden boşuna ödesinler ki?"

"Bir anda her şeyi değiştirmek zor." Diye mırıldandı. "Sana verecek bir tavsiyem yok, ancak insanları alıştırmak lazım bir şeylere."

"Onlara iş bulacağımı söyledim. Dans ederek hayatımı kazanabileceğimi iddia ettim ama... biraz umutsuzluğa kapılmaya başlıyorum. Ajansa kaydolduğumdan beri aylar geçti..."

"Neden önce modellik denemiyorsun? Ben de yapıyorum, en azından bir şeyler kazanırsın."

"Bana göre değil." Başımı iki yana salladım.

Omuz silkti "Bende öneriler tükendi. Ah..." duraksadı. "Bu akşam şu şarkı yarışmasına gideceğim. Arkadaşım dansçılardan biri, neden sen de gelmiyorsun? Biraz müzik dinleyip kafa dağıtmış olursun. Hem Dimas diye bir çocuk var ya... inanılmaz." Gözlerinden adeta kalpler fışkırarak yüzüme baktı.

"Bilmiyorum..."

"Belki birileriyle bağlantı kurma şansın olur. İş dünyasına adım atmış olursun." Elini uzatıp omzuma vurdu. "Gidelim."

"Peki." Zaten hiç eve gidesim yoktu. "Giyinip geliyorum."

*

Yarışma stüdyosu ekranda görünen kısmının en az iki katı büyüklüğündeydi. Arka tarafta yarışmacılar, onların aileleri, dansçılar ve program ekibi oradan oraya koşuşturuyordu.

Vous avez atteint le dernier des chapitres publiés.

⏰ Dernière mise à jour : Feb 03, 2020 ⏰

Ajoutez cette histoire à votre Bibliothèque pour être informé des nouveaux chapitres !

DİMASOù les histoires vivent. Découvrez maintenant