"Hoşgeldin Büşra." Gülümseyerek üzerimi çıkardım.

"Hoşbuldum. Napıyosun bakalım?"

"Eray puştuna geceden beri dil döküyorum. Gelse şimdiye bitmişti." Soner ile tokalaşıp kafa tokuşturdular. "Hoşgeldin Aga."

"Deseydin ben getirtirdim buraya. Kardeşimin yakasından düşmüyor."

"E artık hiç düşmez. Salak bana artık ben de Üsame oldum diyo. Sanki adam kadının soyadını alır da."

Soner arkasına yaslanıp kaşlarını çattı. "Orada dursun. Ona kız mız vermem."

"Allah Allah." dedim anlamaya çalışır bir tonla. Sanki ondan isteyecekti Yağmur'u. Barlas'a dürümünü ve ayranını uzattım.

"Eyvallah yenge. Geleceğinizi bilseydim arayıp söylerdim Alilere de getirin diye."

"Soner halletti onu." dedim gülümseyerek. Düşünceli Üsame'm.

"İyi yaptın."

Soner dürümünden ısırık alıp Barlas'a baktı. "Ne oldu o iş?"

"Hangi iş?"

"Olum o iş işte. Söyletme açık açık."

Barlas kısa bir an bana baktı. Kaşlarımı çattım. "Benim haberim yok. Özelse çıkabilirim."

"Ya yenge bir şey olduğu yok. Kendi kendine kuruyor."

"Ne kuruyormuş?"

"Ya biz geziye gitmiştik ya bir iki günlüğüne?"

Aslında bir haftalık olan ama benim ağrım yüzünden bir gün süren tatil.

"Evet?"

"Orada üniversiteden arkadaşımı görmüştüm. Ama mezun olduğumuzdan beri konuşmuyorduk. Kızla orda bir iki muhabbetimiz oldu."

Kaşlarımı daha çok çatıp Soner'e baktım.

"Onun muhabbeti oldu Büşra, niye katil bebek Chucky gibi bakıyorsun?"

"Sonra noldu Barlas?"

"O zamandan beri konuşuyoruz işte. Ama arkadaş gibiyiz. Soner de tutturdu, kızda bir şeyler var diye."

"Sence yok mu? Yani sen daha iyi anlarsın."

"Bilmiyorum. Soner'e de bunu söyledim. Bilmiyorum yani."

Demek o gece Barlas ile bu konuyu konuşmuşlardı.

"Zamanla belli olur. Belki gerçekten sana karşı bir şeyler hissediyor ama senden emin değil."

"Ben de kendimden emin değilim. Konusunu açmasa daha iyi."

Konu hakkında konuşmak istemiyor olmalıydı ki susup yemeğine devam etti. Belki de hoşlanıyordu ama kabullenmek istemediğinden kıvırıyordu.

"Nikah aile arasında mı olacak?"

"Öyle olsun dedik. Annesi gelecek. Bizimkiler falan. Siz de olun yeter işte."

"Şahitler kim olacak diye sormuyorum. Yıllar önce aldım o sözü senden. Bak Eray meray dinlemem ha!"

Soner gülerek başını salladı. "Babamlarla konuştuk. Büyükler arasında tatsızlık olmasın diye ikimizin şahitleri de arkadaşlarımız olacak."

"Yani siz." diye tamamladım. Benim arkadaşlarım da onlardı.

"Haa, iyi o zaman. Ama yine ben Soner'in şahidi olmak istiyorum. O şerefsiz Eray'ı ağzına düşürme beni."

"Merak etme, benim şahidim sensin aga." dedi Soner sırıtarak. "Biz kalkalım artık. İşin uzayacak gibiyse Büşra'yı bırakıp geri gelirim."

"Valla hayır demem."

"Tamam, görüşürüz akşama."

"Görüşürüz. Sağolasın yenge."

"Ne demek." Artık bir aileydik.

Soner apartmanın önünde durup bana döndü. "Bıktım bu ayrılıklardan. Hep şu kapının önünde birbirimize sarılıp ayrı evlere gidiyoruz. Ben artık birbirimize sarılıp uyumanın hayali ile yaşamaktan geceleri eskittim."

Elimi kaldırıp yanağını okşadım. Ne güzel de konuşuyordu; yüreğini sevdiğim.

"O eskittiğin geceleri yaşaya yaşaya temize çekeceğiz."

Gülüşü mavilerine yayıldı. "Söz mü?"

"Söz Olric."

Alnını benimkine yasladı. Gözlerimi kapattım. "Seninle her şeye."

🌙

Selam.

*Bölüm nasıldı?

*Sizce Berkeler düğüne gelecek mi?

Yeni bölümde görüşmek üzere. 💙

ÜSAME 🐾Where stories live. Discover now