20.bölüm

55.7K 3.3K 374
                                    

Karnımda hissettiğim ağırlık uykumun içine sıçmıştı.

"Noluyoruz lan?" diye bir tepki versemde çok geçmeden ağırlığın kaynağının ne olduğunu anladım.

Bir adet bacak. Evet evet bacak.

Millet sevgilisinin kollarının arasında, öpücüklerle uyanır, ben ise Özlem'in bacağının altında onun horlamasıyla uyanıyorum.

"Çek kız ayağını." deyip dürtsemde bir işe yaramadı.

Hayır yani, bu nasıl bir yatış şeklidir? Sen hangi ara bu hâle geldin? Neden insan gibi uyuyamıyorsun?

"Kızım çeksene ayağını."

Bir kez daha dürttüm ve yine bir işe yaramadı.

Ayağını itmeye çalışsamda başarılı olamadım.

Bu kız hangi ara bu kadar kilo almıştı da bu kadar ağırlaşmıştı böyle?

Özlem'e baktığımda hâlâ uyuduğunu görünce aklıma gelen hainliği yapmaya karar verdim.

Üçe kadar saydım ve "Bismillah." diyerek iman gücüyle Özlem'i yataktan attım.

Normal bir insanın küfür ederek uyanması gerekirken Özlem hiçbir şey olmamış gibi uyumaya devam etti. Buradan da Özlem'in normal olmadığını anlıyoruz.

Ne yapsam da şu kızı uyandırsam diye düşünürken aklıma gelen diğer hainliği uygulamaya karar verdim.

''Ulaş ne işin var senin burada?'' 

Cümlemi tamamladıktan kısa bir süre sonra Özlem'e jeton düştü ve gözlerini birden açıp ''Ulaş mı geldi?'' diye sordu.

''Hıı geldi geldi.''

Uyku sersemliği hala üzerinde olacak ki ''Hani nerde?'' diye sordu. Cidden inanmış mıydı Ulaş'ın geldiğine. Hem de sabahın bu saatinde.

''Ne Ulaş'ı ya. Kalk bir yüzünü yıka. Uyanman için yaptım.''

''Benim uykumla senin ne derdin var Günce?''

''Okula senin yüzünden geç kalmak istemiyorum.''

''Ökölö sönön yözöndön göç kölmök östömöyöröm.'' diyerek taklidimi yaptı. Kafasına yastık fırlattığımda sustu. Susmak zorunda kaldı daha doğrusu.

''Bir dakika ya.'' dedikten sonra boş boş etrafına bakındı. ''Benim yerde ne işim var?''

''Aaa sen yerde miydin? Söylemesen farketmezdim.''

''Beni iteklerkende farketmedin heralde.''

''Aynen öyle. Hadi şimdi kalk ve hazırlan.''

*****

Uzun bir süre Özlem'in hazırlanmasını bekledikten sonra nihayet evden çıkabilmiştik.

Her zamankinden farklı hissediyordum bugün. İddiayı ben kazanmıştım ve Doruk'tan bir şey isteme hakkım vardı. Ne isteyeceğime nihayet karar vermiştim ama beni asıl heyecanlandıran Doruk'un ne tepki vereceğiydi.

İsteyeceğim şey ona biraz tersti. Belki kabul etmeyecek ama mecbur yapmak zorunda. Ne de olsa kuralları önceden belirlemiştik.

İddiaları seviyorum.

Daha doğrusu kazanmayı seviyorum.

Ha bir de Doruk'u seviyorum. 

''Of mal gibi görünüyorum.''

Düşüncelerimi bir kenara bırakıp Özlem'e baktım ve ''Her zaman ki halin.'' diye karşılık verdim.

''Sen bugün dayak istiyorsun sanırım.''

Seni Unuttuğumu Hatırlamıyorum ϟ 2Where stories live. Discover now