"Hey! Uraraka tamam, sakin ol. Bunun için mi çığlık attın cidden?"

Kaminari söylene söylene Uraraka'yı mutfaktan çıkardığında, sadece ikisi kalmıştı. Bakugou yavaşça yutkundu, Uraraka'nın döktüğü içkiden dolayı tişört resmen Kirishima'nın vücuduna yapışmıştı. Kirishima, Bakugou'nun kızarmış yüzüyle kendini izlediğini fark ettiğinde hafifçe gülümsedi.

"Bakugou, bana bir tişört verebilir misin?"

Gözlerini hala Kirishima'nın vücudundan ayırmamıştı Bakugou. Hızla kafasını salladı ve kendine geldi. Niye dalıp gitmişti böyle?

"Ha? Ş-Şey... Yani... Ah, takip et beni bok saçlı!" dedi ve öfkeyle önden yürüyüp çıktı Bakugou.

Kirishima, Bakugou'nun arkasını dönmesiyle yüzündeki gülüşü sildi. Merdivenlerden çıkarlarken, salona bir bakış attı Kirishima. Uraraka, gergin bir yüz ifadesiyle koltuğun köşesinde oturuyordu. O kızla işi henüz bitmemişti. Odaya girdiğinde Bakugou, dolabını karıştırıyordu. Kirishima kapısını kilitlediğinde, Bakugou'nun şaşkın bakışları ona çevrildi. Kirishima üzerindeki ıslak tişörtü hızla çıkardığında Bakugou, bakışlarını ondan kaçırıp siyah bir tişört aldı. Ne diye bu kadar titriyordu? Neden Kirishima'nın gözlerine dahi bakamıyordu? Bu ezilmişlik hissi de neydi?

Kirishima tişörtü üzerine geçirmeden Bakugou'ya yaklaştı. Bakugou hafifçe kaşlarını çattı. Ne yapıyordu bu herif? Ayrıca gözlerindeki o bakış da neydi? Kirishima'yı ilk kez böyle gördüğüne yemin edebilirdi.

"Bakugou..."

Kirishima gülümsemiyordu bile. Kırmızı gözleri tamamen donuklaşmış gibiydi.

"Uraraka'yla aranda bir şeyler mi var?"

"Ha? N-Ne saçmalıyorsun sen? Hem o bakış da ne? Kavga mı istiyorsun bok saçlı!?"

Bakugou omzunda hissettiği ağırlıkla gözlerini fal taşı gibi açtı. Nefes alamıyor gibiydi, bu da neydi? Kirishima kafasını yasladığı yerden kaldırmadı ve Bakugou'nun bileğini sertçe kavradı. Bakugou mümkünmüş gibi daha da çok şaşırdı. Kirishima normalde bu kadar güçlü müydü? Bileği cidden acıyordu. Bakugou'nun kulağına doğru yaklaştı. Bu hareketi, Bakugou'nun ürpermesine sebep oldu.

"Sorumu ikiletmek istemiyorum Bakugou."

Onu neden ilgilendiriyordu ki bu durum? Hem nereden çıkmıştı bu? Kaşlarını çattı.

"S-Sana ne bundan? Ayrıca bırak bileğimi bok sa-"

"Bakugou."

Kafasını yavaşça omzundan kaldırıp, şaşkınca ona bakan oğlana dikti gözlerini. Bir cevap istiyordu sadece. Bakugou, Uraraka'ya aşıksa ne yapardı? Ya ona bu yüzden cevap vermiyorsa? Bunu düşünmek bile istemiyordu! Bakugou onundu! Kimse... Hiç kimse ona yaklaşamazdı!

"K-Kirishima bırak bileğimi!"

Bakugou'nun titreyen sesiyle kendine geldi. N-Ne yapıyordu böyle? Bakugou'nun canını nasıl yakabilirdi!? Derin derin nefesler alarak ondan uzaklaştı ve sırtını duvara dayadı. Kontrolünü kaybetmiş olmalıydı. Onu Uraraka ile gördüğünde, kan beynine sıçramıştı. Bakugou endişeli gözlerle duvarın dibinde sakinleşmeye çalışan Kirishima'ya baktı. Ne sikimdi bu? Ne olmuştu az önce? Kirishima iyi miydi? Acıyan bileğini umursamadan, Kirishima'nın yanına yaklaştı.

"H-Hey, sen iyi misin? "

Kirishima, o anda kalbindeki ritmin gitgide hızlandığını fark etti. Bileği berbat bir haldeyken bile onu düşünüyordu. Bakugou cidden... Cidden büyüleyici bir insandı.

"İ-İyiyim, üzgünüm."

Eliyle, az önce sertçe kavradığı bileği tuttu. Bu sefer Bakugou'nun tepkilerini izleyerek tutmuştu. Canını yakmak istemiyordu.

"Bileğin acıyor mu? "

Bakugou olumsuz anlamda kafasını sallayıp bileğini ondan kurtardı. Bu bok saçlı herifin ona dokunması, neden onu bu kadar heyecanlandırmıştı? Ortamı değiştirmek için sertçe kafasına vurdu.

"Üstünü giyin artık bok saçlı!"

Kirishima zoraki bir şekilde gülümsedi ve uzattığı siyah tişörtü üzerine geçirdi. Ah, Bakugou'nun tişörtü... Delirecek gibiydi, ama sakin kalmalıydı. Bu tişörtü ona geri vermeyi düşünmüyordu.

"Tişörtünü yıkanınca alırsın. Hadi inelim."

Bakugou'nun peşinden aşağı inen Kirishima, gözleriyle Uraraka'yı aramaya başladı. Ah, o kız yüzünden Bakugou'ya zarar vermişti! Ya Bakugou ondan nefret etseydi? Ya o sürtüğe sinirinden Bakugou'ya daha kötü şeyler yapsaydı? İçeri girmesiyle Mina'nın üzerine atlaması bir oldu.

"Kirishima yardım et!"

Mina hızla Kirishima'nın arkasına saklandı. Kirishima kendisine gelen Sero'yu görünce gülümsedi. Mina yine onu sinir etmiş olmalıydı. Sero ve Mina tartışmaya başlamışken aralarında kalan Kirishima, gülümseyerek ikisini izliyordu.

"Gerizekalılar..."

Bakugou, oturduğu koltuktan onları izlemeye devam ederken söylemişti bunu. Kirishima'yı ne diye tartışmanın ortasına alıyorlardı ki? Pembeli, Kirishima'nın onu koruyacağını mı düşünüyordu cidden?

Bakugou, bakışlarını onlardan ayırıp bileğine çevirdi. Az önceki Kirishima'dan şu anda eser yoktu. Kirishima'yı ilk kez kızgın görmüştü ve bu hoşuna gitmemişti. Elini, Kirishima'nın önce sıktığı sonra incitmemeye çalışarak tuttuğu bileğinde gezdirdi.

"Garip herif..." diye mırıldandı.

Hala Mina ve Sero ile uğraşıyordu. Bakışlarını onların üzerinde fazla tuttuğunu fark edince kendine sövdü. Aklı neden hep Kirishima ile meşguldü? Aptal öpücük olayı, neredeyse unutulmuştu bile. Yine de o geceyi hatırladığında yüzü kızardı. Adını daha doğru dürüst bilmediği birini öpmüştü. Çok yanlış bir şey yapmış gibi hissetse de... Farkında olmadan bir erkeği öpmesi hoşuna gitmişti.

Ya Kirishima? Neden ona karşılık vermişti? Neden geri çekilmemişti? Bakugou'nun elleri dudağında gezinirken, Kirishima ile göz göze geldiler. Kirishima ona gülümsedi ve dudaklarını yaladı.

Ah, sanırım saçma bir bölüm oldu... Umarım sorun etmezsiniz bir şekilde düzeltmeye çalışacağım. Vote ve yorum yapmayı unutmayın lütfen Babuş Jubi sizi seviyor iyi bayramlar diliyor ve hoşçakalın sjdfgkiribakusbdkdjdl 💙

I Kissed A Boy || KiribakuWhere stories live. Discover now