1.8

1.9K 124 27
                                    

Ö': Ciddi olamazsın..

Liya: Yoo ciddiyim.

Ö' : Buluşacagız yani

Liya: İstemiyorsan söyle :))

Ö': Tabii ki de istiyorum. Nerede buluşuyoruz?

Liya: Bana fark etmez.

Ö' : Konum atıyım o zaman.

Liya: Tamam, bekliyorum.

Ö' :konum

Ö' nün atmış olduğu konumla birlikte yavaşça ayağa kalktım. Benim ayağa kalkmamla bizimkilerin bakışları beni buldu.

"Ne oldu?" dedi karşımda oturan Uzay

"Bir şey yok. Hava alıp geleceğim."

"Geleyim mi yanında." dedi bu sefer Demir.

"Gerek yok." diyip telefonumu elime alıp onlara son kez baktığımda bana garip garip bakıyorlardı.

"Ay merak etmeyin. Bir şey yok. Gelirim birazdan. Olmadı ararsınız beni." dedikten sonra onlara bakmadan çıkışa ilerledim.

Dışarıya çıktıktan sonra bekleyen bir kaç tane taksiden birine binip adresi verdim.

On dakika sonra Ö'nün verdiği adrese gelmiştik. Parayı ödeyip taksiden indim.

Yavaş adımlarla ilerlerken etrafı inceledim.

Burası bir iki kere geldiğim bir uçurum kenarıydı. Etraf sessizdi. Kimse yoktu. Yavaş adımlarla yokuşu çıkıp uçurum tepesine geldikten sonra karşımda ki manzarayı izledim.

Bütün şehrin görüldü bu yer eşsiz bir manzaraya sahipti. Gerçekten güzel ve huzur verici bir yerdi.

Ben iki dakika boyunca öylece manzarayı izlerken bir anda gözlerimin kapatılmasıyla öylece kalakaldım.

Ellerim, gözlerimi kapatan ellere çıktı direk. Elimin onun eline değmesiyle daha da heyecanlandım.

"Merhaba Peri Kızı"

Kulağıma fısıldadığı kelimelerle bir kaç saniye sessiz kaldım.

"Merhaba Ö" dedim kısık sesle.

"Gözlerini açacağım gül güzeli. Bakmayacaksın değil mi?" dediğinde hemen başımı evet anlamında salladım

"Bakmayacağım." dedim kafamı sallamamın ardından.

Ellerini yavaşça çekti gözlerimden. Yavaşça açtım gözlerimi. Onu görmek için can çekişti bir an gözlerim. Ama dönmedim arkama.

Hemen arkamdaydı. Yine sırtım göğsüne değiyordu. Yerimde kıpırdandım gergince.

"Yere oturalım mı?" dediğinde düşüncelerimden ayrılıp yavaşça yere oturdum. O da hemen arkamda yerini aldı.

Nefesi yine ensemdeydi.

"Çok güzel" dedi.

"Ney? Manzara mı? " dedim. Ah, evet heyecandan saçmalıyordum.

"Evet" dedi "Bu şehrin görüntüsü sen buradayken çok güzel. Sen yokken pek anlamı yok açıkçası."

Söyledikleriyle sessiz kaldım. Konuşursam saçmalardım.

O da benim gibi sessiz kaldı bir süre. Daha sonra çenesini bir anda omzuma yerleştirdi. Kalbim durdu sandım.

"Rahatsız olduysan gidebilirim?" dediğinde gözlerimi kapatıp bir süre sessiz kaldı. Ben sessiz kalınca o çenesini omzumdan çekti. Arkamda bir anda bir hareketlilik olduğunda gideceğini anladım. Hızla ona seslendim.

"Ö, gitme.."

Söylediğimle birlikte hareketlilik durdu. Tekrar onu arkamda hissettim.

"Liya.." dedi bir kaç saniye sonra

"Hmm" diyerek mırıldandım.

"Kokun.. Nefes alma sebebim." dediğinde vucudumu bir sıcaklık aldı. Utanmıştım.

"Ö" dedim sessiz geçen bir kaç dakika sonra.

"Efendim, güzelim."

"Ben seni görmek istiyorum."

"Bende senin beni sevmeni." dediğinde öylece kaldım.

Ne diyebilirdim ki. Sessiz, sakin öylece kaldım. Nefesi enseme değdiğinde, nefes alamaz oldum.

Ne o konuştu ne de ben. On dakika boyunca sadece onun derin derin nefes alış sesi duyuldu. On dakikanın sonunda o, bu sessizliği bozdu.

"Liya.. Bana sarılır mısın?"

Nefesim teklerken kalbim ağzımda atmaya başladı. Sessiz sessiz kendimi sakinleştirmeye çalıştıktan sonra zar zor cevap verdim.

"S.sarılırım" dediğimde hızla ayağa kalktı.

"Ayağa kalkar mısın güzelim." dedi ve elini benim önüme doğru uzattı. Elini yavaşça tutup ayağa kalktım.

"Gözlerini kapatır mısın?" dediğinde hızla kapattım. Yavaşça arkama doğru döndüm. Ellerimi tuttu birden sessizce ona uydum.

Elimi omzuna koydu. Yavaşça ona yaklaştım. Ellerimi omzundan indirip beline koydum. Bir adım ona yaklaştım. Ellerim heyecandan titriyordu..

Biraz önce çenesi omzuma değdi diye kalbim duracaktı ama ben şuan ölmek üzereydim. Ona iyice yaklaşıp başımı yavaşça göğsüne yasladım. Onun da ellerini bir anda belimde hissettiğimde işte o zaman öldüm.

Kulağımın hemen altında atan kalbinin sesi resmen beni hayatta tutuyordu.

O kadar hızlı atıyordu ki benim kalbimle yarışa bilirdi.

Gözlerimi iyice bastırırken burnuma gelen kokusuyla içimde ki kelebekler huzura kavuştu.

Çok, çok farklı korkuyordu.

Analatamayacağım farklı bir kokusu vardı.

"Heyecandan ölmek üzereyim" dedi bir anda kulağıma doğru.

Derin bir nefesle kokusunu içime çektikten sonra duyabileceği bir şekilde fısıldadım.

"Ben öldüm bile.."

°

Asıl ben öldüm burada alxlalxklcms.

Nasıl güzelsiniz siz öyle ya. Isırmak istiyorum sizi *_*

Yine çok tatlış ve uzuun bir bölüm yazdım. Aferim bana :))

Beni ödüllendirin  ve yorum yapın lütfen. Sevgilerimle..

Peri Kızı |Texting Where stories live. Discover now