hercules

605 41 16
                                    


"Sonunda Prens Lay'in yakında kral ilan edileceği taç giyme töreninden canlı bildiriyorum. Ben Pamuk Prenses."

Siren Kraliçesi ekrandaki kadını taklit etti.
"Bin Pimik Prinsis. Kimi kandırıyor bu? Kesin estetik yaptırmış."

"Ve işte İyilik Perisi'nin sihirli değneyi!" Ekranda değnek görününce Malefiz bağırdı.
"O değneyi istiyorum!"

Zira cevap verdi. "Öyle mi? Duymamıştım."

"Ve işte Lay geliyor!"

O sırada sen ve Lay, atlı arabada kaleye yaklaşıyordunuz. Lay elini tutup konuştu.

"Hiç heyecanlanma. Tek yapman gereken oturup güzel görünmek. O konuda sıkıntı yok zaten."

Rahatsız şekilde gülümsedin.

Lay'in yüzü daha ciddi hale büründü ve devam etti.
"Y/N, kraliyet yüzüğümü takar mısın?"

Şaşkınca elini ondan kurtarmaya çalıştın. "Ah, şimdi değil, zaten muhtemelen parmağımdan düşer. Sana bir şey getirdim ben de."

Konuşup kucağında tuttuğun küçük kutuyu gösterdin.

"Bana mı?" Lay kutuyu elinden alırken konuştu. Kapağı açıp küçük muffini çıkardı.

"Evet, ama sonra veririm. Enerji verecek bir şeyler gerekince."
"Çok naziksin. Ama bekleyemeyeceğim sanırım."

Lay keki ısırdığında gözlerin açıldı. Bu muffin, aşk büyüsünü bozacaktı. Endişeyle konuştun.
"Lay, sen iyi misin? Demek istediğim, hala bana karşı güçlü duygular hissediyor musun?"

Lay dudaklarını yalayarak konuştu.
"Emin değilim. Aşk karşıtı büyünün etki etmesini bekleyelim."
"NE!?" Çıkışının üzerine Lay güçlüce güldü.

"Sen biliyor muydun?"
"Bana aşk büyüsü yaptığını mı? Evet biliyordum."
"Bak, açıklayabilirim-"
"Hayır hayır, anlıyorum. Bana aşık oldun ama Tzuyu ile birlikteydim. Sen de oluruna bırakmak istemedin."
"Evet, elbette. Sebebi buydu. Şey, peki ne zamandıe biliyordun?"
"İlk buluşmamızdan beri. Büyülü gölde yüzdüm ya, senin büyün bozuldu."
"Yani, o zamandan beri rol mü yapıyorsun?"

Lay elini tutarak yüzüğünü senin parmağına geçirdi ve elini öptü.
"Asla rol yapmadım."

Hafifçe gülümsedin. Şimdi bütün kötü şeyler olurken o sana aşık kalacaktı. Son isteyeceğin şey bile değildi bu.

Kalenin önüne geldiğinizde arabadan indin. O sırada ise annen şaşkınlık içerisindeydi. Ekrandan seni izlerken konuştu.
"Ah, benim kızım! Prensi tavlamış! Çok az kaldı! Çok az kaldı!"

Lay ailesiyle konuşurken sen de oturacağın yere geçtin. Lay, kürsüye doğru yürürken herkesle birlikte ona reverans yaptın. Şimdi İyilik Perisi, Lay'in tacını takıyordu. Şimdi ise Canavar, fanustan değneyi çıkarıyordu.

Kafanı kaldırıp balkondaki arkadaşlarına baktın. Hiçbiriniz bunu yapmak istemiyordunuz.

İyilik Perisi değneyini eline aldı ve konuşmaya başladı.
"Hükümdarlığın boyunca Auradon halkını merhametle yöneteceğine şerefin üstüne yemin ediyor musun?"
"Şerefim üstüne yemin ederim."

Bir el, değneyi kaptı. Ama bu sen değildin, Yeri'ydi. Değneyi kontrol edemeyerek etrafa rastgele şimşekler gönderdi.
"Sen beni güzel yapmazsan kendim yaparım! Bibidi Babidi-"

Lafını bitiremeden değneyi onun elinden aldın. Lay, tedbirlice sana yaklaştı.
"Y/N, değneyi bana ver."
"Geri çekil!" Lay'e bağırdın ve değneyi ona doğrulttun.

Long Live Evil | Lay OC |Where stories live. Discover now