“Adam akıllı anlatsana!”

“Tek sefer anlatacağım ve sonra çeneni kapayacaksın! Anlaştık mı? Bu konuda daha fazla soru istemiyorum. Zaten aklım yeterince meşgul.”

Yi Fan geceyi tüm ayrıntılarıyla arkadaşına anlattı.

Terasta olanlar…

Modelin bıçağını düşürmesi ve kendi tabağını modelinki ile değiştirmesi…

Modelin öpüşmeyi başlattığı an…

Ve sessizce oradan ayrılması.

“Bu çocuğu sevdim!”

“SUHO!”

“Ne! Bir öpücükle seni alt ettiğine inanamıyorum. Resmen ona itaat etmişsin! Yaşlanıyorsun!”

“Kapa çeneni!”

“Peki peki. Bu utanç verici! Her neyse. Bu ilişkide modelden tarafım! Kesinlikle maçı o kazanacak!”

Yi Fan önündeki camdan masada arkadaşına fırlatabileceği bir şeyler aradı. Bulamayınca sıkıntıyla iç çekti.

“Bugün neden bu kadar sinirlisin?”

“Onu dünden beri hiçbir yerde görmedim.”

Suho’nun acıyarak kendisine baktığını fark ettiğinde gözlerini devirdi.

“Aşık oldun değil mi? Korkunçsun! Onunla aynı kağıtta imzan var Yi Fan!!! Ne zamandır işlerin önemini bu kadar yitirdi!”

“Bununla ne alakası var ki! Üstelik onu öpen ben değildim! Ayrıca sürekli bunu mu hatırlatacaksın? Biraz yardımcı olamaz mısın? İlk kez kendimi bu kadar tuhaf hissediyorum Suho. Ortak bir iş yapıyor oluşumuz onunla karşı karşıya gelince aklımdan çıkıyor! Bunu anlıyor musun?”

Suho sadece onaylamakla yetindi. Wu iyi değildi. Bunun farkındaydı ve aşık olduğunu hissediyordu. Sadece onun buna nasıl etki edeceğini bilmiyordu. Yi Fan’ın ilk kez birisi için kafa karışıklığı yaşadığının da farkındaydı elbette! Sadece ne düşündüğünü ortaya çıkarmaya çalışıyordu. Yi Fan ne hissettiğini ancak kendi fikirlerini dile getirerek kabullenebilirdi. Zamanla olacaktı… Zamanla!

Yönetici çaresiz bir sıkıntının içinde gibiydi. O tam bir iş kolikti! Ama modelle olan durum farklıydı. Edison değişik bir kişiliğe sahip olmalıydı. Kendisini bu kadar etkilemesi heyecanlandırıyordu.

Tıklanan kapı iki yakın dostun düşüncelerini böldü.

“Gir.”

Mi Hee kapıyı hafif aralayarak içeri girdi.

“Bay Wu. Yemek salonundan haber vermelerini istemişsiniz. Edison Huang için. Ancak Bay Huang bu sabah erkenden otelden çıkış yapmış efendim. Bilmek isteyeceğinizi düşündüm.”

Suho dikkatle arkadaşına baktı. Bu haber onu huzursuz etmiş olmalıydı. Modelin neden çıkış yaptığını kendisi de düşünmeye başlamıştı.

“Belki başka bir işi vardır.”Suho’nun ortaya attığı fikre asistan cevap verdi.

“Sanmıyorum efendim. Yardımcısı kendisinden bir saat sonra otelden ayrıldı ve modelin ayrıldığını bilmiyor gibi görünüyordu. Lobi’de ortaklarınızla ilgilenirken yardımcısının bilgi aldığını görmüştüm.”

Yi Fan sinirine hakim olarak asistanına baktı.

“Peki. Çıkabilirsin.”

Kız kapıyı kapattığında Suho konuştu.

THE LOST PURITYOnde as histórias ganham vida. Descobre agora