2

27 13 7
                                    

              Gecenin gölgesi çökerken her kaldırım başına ben sağ kolumdan sarkan sırt çantamla bomboş istasyonda yavaş yavaş kaldırıma vuran gölgemi kaybedişimi seyrediyorum.Rüzgarın o mükemmel ahengine kapılmış saçlarım adeta dans ediyordu.Bir insan ne kadar boş bakarsa o kadar boş bakıp  ne kadar dolu dolu göz kapaklarını yumarsa o kadar yumuyordum.Vücut dilim ne kadarda tezat..

Tam bir  lambanın altına geldim kaldırdım kafamı usulca çektim gözlerimi ayak uçlarımdan.Ellerim halâ ceplerimde önce sağıma baktım sonra da soluma .. Ne gelen vardı ne de giden . Olduğum yere çöktüm ayaklarımı sarkıttım rayların ve çakılların bulunduğu yere bir süre sonra garip bir şekilde sesler cızırtılar geldi kulağıma raylardan fakat nedendir bilmem hiç istifimi bozmamıştım.

Kulaklığımı çantamdan çıkartmak için elimi sağ mini göze atarak fermuarı araladım yakalamıştım kulaklığın bir ucunu çeke çeke keyifsizce onu ufacık bir aralıktan çıkartmaya gayret ediyordum.Biraz fazla çekmiş olmalıyım ki kulaklığımın içerde kalan ucuna evin anahtarı ilişmiş ve çekme kuvvetimle bir anahtar raylara gitmişti.Sakin bir tavırla kulaklığımı takarak sesi yükseltebildiğim kadar yükselttim.Daha sonra araladığım fermuarı kapattım.

Bir anda aklıma anahtarımı düşürdüğüm geldi atladım oturduğum yerden şarkıyı mırıldanarak eğildim raylara önce çıplak gözle baktım fakat göremiyordum.Telefon flashını açarak bakmayı denedim ve gözüme ilişti nihayet . Uzattım elimi aldım telefon flashını kapattım. Cebime sokuşturmaya çalışırken ardımdan yüksek bir ışığın üzerime yükseldiğini farkettim kulaklığımın birini çıkartarak yavaş yavaş arkamı dönerek baktım. Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyor,dizlerimde bir uyuşukluk,gözlerim kamaşıyordu.

Arkamdan yükselen ışığın bana doğru gelen trenden olduğunu görmüştüm ve hareketsiz bir şekilde duruyordum.Panik halinden olsa gerek bulunduğum noktada  kafamı iki elimin arasına alarak dizlerimin üstüne çöktüm.

Tren sesinin yanı sıra farklı bir ses duyuyor gibiydim ellerimi kulaklarımdan biraz uzaklaştırıp kafamı deli bir cesaretle kaldırdığımda uzun boylu bir erkeğin koşarak üzerime doğru atladığını gördüm.Bir yandan tren'e bir yandan bana yaklaşan kim olduğunu bilmediğim kişiye bakıyordum. Son anlarım olduğunu hissedercesine derin bir nefes aldım dudaklarımdan ;

Korkma Ayla ! Her son Yeni Bir Başlangıçtır.Evet!..Her Son Yeni bir Başlangıç. Uçuyorsun Ayla! Uçuyorsun,Kanatların Var Senin Ruhunda..

Cümleleri döküldü.

Yüksek bir hızla kolumdan çekilerek fırlatıldım bir uçtan bir uca.. Trenin o ürkütücü sesleri yüzünden kulaklarım çınlıyor, fırlatılmanın etkisiyle başıma aldığım darbe canımı yakıyordu.Bir süre sonra kıvrıldığım yerden tren sesinin kesilmesiyle doğruldum.Gözlerim merakla beni fırlatan kişiyi arıyordu.Yoksa ona birşey mi olmuştu ? Korkmuş ve birazda endişeli bir ses tonuyla

-Heyy ! Kimse var mı ? İyi misiniz?

Sanki yer yarıldıda içine girmişti.Iyice korkup bir o tarafa bir bu tarafa koşarak etrafa bakıyordum.Bir kaza olsa burada tamda bulunduğum yerde birer kemik parçası görmem gerekiyordu.Evet biraz canice ama mantıken ölmemişti.  Peki nerdeydi bu adam kimdi o ? Nereye gitti bir anda..  Endişe içinde saçlarımı ellerimle avuçlarken bir ses geldi

-Bu saatte burada olman ne kadar doğru deli misin ? Yoksa avare mi? Hea.. Orda olup seni fark etmemem seni öldürebilirdi Gerizekalı !

Tanımadığım fakat beni kurtaran birinden bunları duymak beni hiç alakadar etmemiş yaşıyor olmasının sevinci içinde ;

-Ohh be ! Yaşıyorsun . Neredesin yardıma ihtiyacın var mı ?

Je hebt het einde van de gepubliceerde delen bereikt.

⏰ Laatst bijgewerkt: Jul 09, 2019 ⏰

Voeg dit verhaal toe aan je bibliotheek om op de hoogte gebracht te worden van nieuwe delen!

ÇIĞLIKWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu