✔(1)

1.1K 55 33
                                    

Akşam, ödevini yapmak yerine sınıfa yeni gelen Jennie'yi düşünüyordu Lisa.

Dergi kapağından fırlamış gibiydi adeta. Sınıf girer gimez Lisa'yı etkisi altına alan Jennie, Lisa'nın yanına oturmuştu ilk gününde.

Artık uykusu gelen Lisa, bunları düşünmeyi başını yastığa koyana kadar erteledi ve ödevlerini bitirip uyudu. Rüyasında yine Jennie'yi görmüştü.

Yarının çok güzel olmasını istiyordu.

- - -

Sonunda sabah olmuştu ve Lisa alarmını sinirle susturdu. Gözlerini ovalayarak yataktan kalkarken Dünkü yaşananlar aklından uçmuştu.

Aklına geldiğinde ise dişini fırçalamak yerine kirli dişlerle aynada kendine gülümseyip sonra dişini fırçalamıştı.

Jennie'yle ilk bakıştığında belki biraz Bakımsız olabilirdi. Ancak bugün Jennie'yi kendine hayran bırakmak için elinden geleni ardına koymayacaktı.
Okul formasının pantolon olmamasına sevinmişti.

Çünkü etek, güzel bacaklarını ortaya döküyordu Esas kızın.

Herşeyi ile kendini normal hâlinden çok daha güzel bulduğunda bir an önce yola çıktı. Kendini normalde de güzel buluyordu ve bugün Jennie kendisine bakmadan edemeyecekti.

Ortadan üçüncü sırasına oturduğunda birkaç gün önce Wendy ile tartıştığına sevinmişti Lisa. Çünkü tartışmasaydı Wendy hâlâ yanında oturuyor olacaktı ve Jennie de Yeri ile oturacaktı.

Lisa, tiksintiyle bu düşünceyi aklından çıkardı. Yeri gibi bir kızı Jennie hiç sevmezdi.

Sınıfta kimse yoktu koridordaki pencereden baktı. Jennie'nin geldiğini görünce sevinçle ellerini çırpıştırdı ve hızlı adımlarla merdivenlerden aşağı indi.

Ona göre Jennie sabahken bile çok güzeldi. O kızın makyaj yaptığına inanmıyordu Lali.
Heyecanını biraz bastırdıktan sonra "günaydın"
Dedi gülümseyerek.

Jennie gülümsemeden "Günaydın" Diye geçiştirdi ve hızlı adımlarla Lisa'yı geçti.
Dün de böyle davranmıştı. Ama Lisa bugün çok güzel olduğunu, kimsenin ona hayır diyemeyeceğini, biliyordu.

Peki Jennie'nin sorunu neydi ki?!

Bunları düşünürken tekrar adımlarını hızlandırarak Jennie'ye yetişti.
"Bugün hava çok güzel değil mi? Güneşli...cıvıl cıvıl"

Gülümsemesini eksik etmeden Jennie'nin ifadesine baktı...
Jennie gülmüyordu...
Dün de görmemişti güldüğünü. Ama o güzel yüzün gülmesi gerekiyordu Lisa'ya göre.

Jennie,gözlerini devirdi. "Hava hiç güzel değil! Herkesin ter kokusunu almak berbat."
Hızla merdivenlerden yukarı çıktı.
Lisa,Jennie Gözden kaybolunca koltuk altını kokladı. Kokmuyordu.

En azından şimdilik rahatlamıştı. Ama sorunları vardı. Jennie,yani sevdiği kız,ona pas vermiyordu.

Hiçbirşey için geç değildi...Yani öyle umuyordu Lisa.
Sınıfa çıktı ve Jennie'nin yanına oturdu.
Jennie öylece oturuyordu. Hiçbirşey söylemiyordu hiçbirşey...

Lisa Jennie'ye sormanın en iyisi olduğunu düşünerek konuştu ve sonsuza kadar sürecekmiş gibi olan sessizlik bir bulut gibi dağıldı Lisa'nın ince sesiyle.

"Jennie...Sen iyi misin? Dünden beri gülümsediğini ya da konuştuğunu hiç görmedim."

Jennie'nin bir sorunu vardı.bunu ne kadar içinde tutmaya çalışsa da başaramamıştı ve bunları kendisini düşünen Lisa'ya anlatmaya karar verdi.

"Dün sabah kedim öldü."

Dediğinde Lisa, onun üzüntüsüne ortak olmaya çalıştı. Lisa da severdi hayvanlardı sonuçta ama Jennie'yi daha çok.

Jennie'ye yaklaştı ve "O duygunun ne demek olduğunu iyi bilirim. Benim de balığım ölmüştü küçükken."

Dedi. Jennie kendini tıtamayıp gözyaşlarının akmasına izin verirken başını Lisa'nın omzuna koymuştu ve Lisa şu anda mutlu olduğu için kendisinin çok çıkarcı ve gaddar olduğunu düşünmeye başladı.

Lisa, Jennie'yi dinlemeye hazırken Jennie Ağlamaktan konuşmayı unutmuştu sanki.

Lisa, bir an Jennie'nin kendisiyle hiç konuşmayacağını düşünmüştü. Ancak şu an omzunda ağlayan kişi Jennie'ydi.

Lisa, Jennie'nin gözyaşlarını sildi.
Onun ağlamasını görmelerini istemezdi. Çünkü birazdan zil çalacaktı.

"Gel yüzünü yıkayalım."
Dedi ve Jennie'nin koluna girdi. Birlikte tuvalete girdiklerinde Jennie aynadaki hâline baktı.

"Ağlamaktan göz torbalarım çıkmış şuna bak."

Bu kızın çirkin hâli buysa güzel hâli nasıldır diye düşünmeden edemedi Lisa. Jennie, yüzünü suyla buluşturdu iki kez. Yüzü sırılsıklam olmuştu.

Lisa iyi bir izlenim vermek için cebindeki buruş buruş mendili Sevdiği hanımefendiye uzattı.

Jennie mendille yüzünü silerken yüzüne bulaşan yapışkan sıvının varlığından haberdar olur olmaz mendil yere attı.

"Lisa!!! Yanlış mendil bu.... İğrenç"

Dedi kız yüzünü tekrardan suyla beş yüz kere yıkarken. Lisaysa kendine hakaretler yağdırıyordu içten içten.

Mendilin buruşuk olmasından anlamalıydı...

"özür dilerim...Özür dilerim...Özür dilerim..."

Defalarca özür diledi Jennie'ye tuvaletten çıkarken.
Ancak Jennie o an iğrenmişti.  Özrünü kabul etse bile bir süreliğine Lisa yüzünden kendinden iğrenecekti.

Sınıf öğrencilerle dolmuştu bile.
Sırasına oturdu hiç istifini bozmadan Jennie. Lisa tam bir daha özür dileyecekti ki sınıfa hocanın girmesiyle ağzını kapatıp önüne döndü.

Hoca ders anlatırken Lisa'nın gözü çaktırmadan Kim Jennie'ye kayıyordu.
Buna bir son verse iyi olurdu yoksa bütün derslerden kalacaktı.

Lisa, son bir kez daha Jennie'ye bakmaj istedi. Sümüklü mendilini ona verdiğinden beri Jennie'nin suratı asıktı. Harika! İkinci günden Kızı kendimden tiksindirdim. Diye geçirdi içinden. Ancak dersi iyi dinlemezse hoca da onun yüzüne yumruğu geçirecekti.

Son bir kez bakmak için Jennie'ye döndüğünde Jennie ile göz göze geldi.

Ciddi görüntüsü dudakları kıpraşınca kayboldu ve dudaklarının arasından bitmeyen bir kahkaha fırladı.

Muhtemelen az önce tuvalette yaşananlar ona komik gelmişti.

Herkesin dikkatini Jennie dağıtmıştı ki bu öğrenciler için iyiydi. Artık Fizikten bıkmışlardı çünkü.

Ancak Bayan Choi elini hızla masasına vurdu.
"Bu kadar komik olan şey ne Bayan Kim?"
Jennie hâlâ gülmeye devam ederken Lisa onu gizliden izliyordu.
Ne güzel gülüyordu Lisa'ya göre.

Yeni bir fanficle karşınızdayım iyi okumalar...

İkisinin Arasında(JenLisa)Where stories live. Discover now