1. BÖLÜM

26 5 2
                                    

Hayatımın bu kadar boktan gidiceğini düşünememiştim. Yaşımın 22 olmasına rağmen kendimi 40 yaşında gibi hissediyordum. Babam küçük yaşta ölmüştü. İstanbul'da fazla akrabam yoktu. babam erkenden olduğu için bir kardeşim bile yoktu. Okul hayatım ise; lise 2'ye kadar okuyabilmiştim. Annem hastalandığında kimsemiz olmadığı için bırakmak zorunda kalmıştım. Hayalim avukat olmaktı. Ama maalesef olmamıştı.  Annem yaklaşık 5 yıldır kanserle mücadele veriyordu. Ameliyat olmasından başka şansı yoktu. Fakat ameliyat parasınıda ben bulamıyordum. İsmim Aysu, arkadaşım dilara ile aynı evde kalıyoruz . sağolsun benim canım kardeşim, bana baya yardımcı oluyordu. benim yerime hastaneye gidip kalıyor ilaçların parasını ödemeye yardım ediyordu. Kısacası annemi annesi gibi görüyordu. Dilan benim aksime okumuştu. şuan ise üniversitede son senesiydi. İstanbul üniversitesi Halkla ilişkiler reklamcılık okuyordu. Bursluydu.  Onunda ailesi yoktu ama o küçükken ölmüşlerdi. Yine bir sabah uyanmış aşağı inmiştim. dilara kahvaltıyı hazırlamış masada oturuyordu. Yanına gidip sandalyeme oturduğumda " günaydın" deyip laptop'u önüme açtı.

Anlamamış gibi ona bakınca ekranı gösterdi. ekrana baktığımda bir evlilik sitesi olduğunu gördüm. yine anlamamış bir şekilde ona baktığımda dilara " bak bu site evlilik sitesi; merak etme gerçek evlilik sitesi değil, çakma. insanlar bu siteden birbirlerine ulaşıp para karşılığı evlilik yapıyorlar. bizde ayfer teyzenin ameliyat parasını bir türlü bulamadık . bende düşündüm böyle bir yol buldum nasıl? bak bu aday baya zenginmiş tek istediği şey babasının son isteğini yerine getirmekmiş o kadar, adı ayberk özdemir yaşı 22 istersen bir görüş konuş yoksa ben yapıcam" kafamı sallayıp " saçmalama dilara, para için evlilik mi olur, hem annem duyarsa böyle birşey yaptığımı beni gebertir saçmalama " yerimden kalktığımda hazırlanıp iş aramak için çıkacakken telefonumun sesi beni durdurmuştu.

Telefonu açtığımda " merhaba aysu hanım, ben doktor kerem aydın anneniz için aramıştım. maalesef son günlerinin kaldığını söylemem gerek parayı ne yaptınız ? Bulabildiniz mi?" derin nefes alıp " siz ameliyathaneyi falan hazırlayın parayı buldum getiricem yarın" doktor bey" peki aysu hanım, sizden haber bekliyorum iyi günler" telefonu kapattığında ceketimi çıkarıp aşağı indim. dilara'nın yanına oturup" bu ayberk'le nasıl görüşebilirim ben? " dilara gülerek " al bak bu kâğıtta numarası yazıyor arayıp görüşebilirsin" kağıttaki numarayı alıp çevirdikten sonra telefonu kulağıma dayadım.

AYBERK'DEN

Hayat banada oyununu oynamıştı. Annemi daha yeni bir sene önce kaybetmiştik. Babam ise annemden sonra hastalanmıştı. Tedavisine de geç kalınmıştı. Ben Ayberk Öztürk 22 yaşındayım. İstanbul üniversitesi İşletme bölümü açıktan  okuyordum. Son sınıftaydım. Birde babamın hastalandıktan sonra bıraktığı şirket vardı tabi onun başına geçmiştim. Fakat biraz bu günlerde onu boşlamıştım. Babama ait bir kafe , üç şirket , 5 arsa , 4 villa ,3 dublex ev , 1 yazlık , 2 jip , 1 spor araba , 1 BMW vardı. Adam resmen gençliğinde çok çalışmıştı. Babam iki üç kardeşti. Fakat hepsinin kendine göre malları vardı. Babam yakın zamanda bunların hepsini bana bırakmıştı. Ve üzerine almamamı söylemişti. İstemeye istemeye hepsini yapmıştım. Şimdide son olarak benden evlenmemi istiyordu. En yakın arkadaşım burcu ya çakma evlilik teklif etsem de kabul etmemişti. Babam annem öldükten sonra kendine bir daire tutmuş orda kalıyordu. Bizde en yakın arkadaşım demirle  villalardan birinde kalıyorduk. Adı demir Aras onda benim gibi 22 yaşındaydı. İstanbul üniversitesi işletme fakültesi son sınıf öğrencisiydi. Onun ailesi de 2 sene önce  vefat etmişti. Demirin benden başka maalesef akrabası yoktu. Ailesinden kalan 1 kafe , 1 şirket vardı . Onlarla ilgileniyordu.

EVCİLİK OYUNUWhere stories live. Discover now