EVCİLİK OYUNU

6. Bölüm

AYSU'DAN
Sabah olduğunda uyandım. Aşağıdan sesler geliyordu. Banyoya girip rutin işlerimi halledip siyah tayt beyaz düz uzun t-short giyip saçlarımıda at kuyruğu yaptım. Aşağı indiğimde Gülay kahvaltıyı hazırlıyordu. Beni gördüğünde gülümseyerek " günaydın gelin hanım" kafamı salladığımda " Ayberk bey ve demir bey evde yoklar bana sizin için kahvaltı hazırlamamı istediler birazdan hazır olur"
" neredeler ki?"  Gülay " Ayberk bey şirkete gitti demir bey'inde dersi varmış"  kafamı sallayıp masaya oturdum. Gülay bana bir tabak ve çay dolu fincanımı getirdikten sonra içeri girdi. Sesiz Sesiz hem kahvaltımı yapıyor hemde derslerime bakıyordum. Dersimle birlikte kahvaltıda bitmişti. Sofrayı toplaması için gülay'a bırakıp salona geçtim. Aldığım notları temiz bir defter alıp geçirmeye ve tekrar etmeye başladım.

Kapı çaldığında Gülay kapıyı açmaya gitmişti. Bir kaç dakika sonra yanıma geldiğinde " Aysu hanım Nil hanım geldiler sizin arkadaşınızmış görüşmek istiyor"  Nil benim ortaokuldan arkadaşımdı ama ne beni ne dilanı sevebilmiş hatta kıskanmıştı. Şimdi büyük ihtimalle evlendiğimi duymuş kontrol etmeye gelmişti. " al içeri gelsin başa gelen çekilir"  Gülay gittikten sonra nil içeri girmişti. Zorla tokalaştıktan sonra nil karşımdaki koltuğa oturdu. Gülay yanımıza gelip " ne alırsınız efendim?"  nil " kahve alayım teşekkürler şimdiden" Gülay bana baktığında " bende kahve alayım gülaycım" Gülay gittiğinde ortam sessizleşmişti. Nil " eşin yok sanırım"

" şirkete gitti gelir birazdan" gözlerini devirip " anladım Dilan eski evde sanırım onuda göreyim bari" kafamı salladığımda birşey demeyi tercih etmemişti. Kapı açılıp kapandığında Ayberk içeri girdi. Ayağa kalktığımda nil'de ayağa kalkmıştı." hoşgeldin aşkım" Ayberk yanıma gelip yanağımdan öptükten sonra " hoşbulduk sevgilim misafirimiz mi var"  Nil elini uzatıp " ben aysu'nun arkadaşıyım Nil, memnun oldum Ayberk" Ayberk elini sıktıktan sonra " hoşgeldiniz buyurun rahatsız olmayın ben bir Üstümü çıkarayım" Nil oturduktan sonra bende oturdum.
Ayberk yukarı çıktığında Nil " gerçekten çok yakışıklı bir eşin var kıskandım doğrusu"  kafamı sallayıp " teşekkür ederim de yakışıklı olduğunu anlıycak kadar Birdaha bakmazsan sevinirim"
Ayberk yanıma oturduğunda kolunu omzuma attı.

" hayatım unutmadan söyleyeyim kocan bugün ilk sınavlarını geçtiğini öğrendi" gülümseyip " tebrik ederim Birtanem" deyip öptüm. Şuan nil'den dolayı böyle yapıyorduk. Kapı tekrar açılmıştı. Bu seferde demir içeri girdi. " yeminle Dilan beni deli edicek" nil'i farkettiğinde "merhaba, demir ben" Nil " merhaba, Nil bende Aysu ile Dilan'ın arkadaşı" Demir'de oturduğunda " ne inatçı arkadaşınız var ya ulan bir kahve içelim dedim yok dersim var yok vaktim yok bir daha dersem iki olsun" ayberk'le güldüğümüzde Nil bize resmen imrenir gibi bakıyordu.  En sonunda ayağa kalkıp " ben gideyim artık, bir ara yine uğrarım"  ayberk'le beraber nil'i geçirdikten sonra salona geçtik. Demir " arkadaş olduğunuza emin misin?" Ayberk araya girerek " bence arkadaşısın diye değil de sanki kıskançlığından kontrole gelmiş gibi" kafamı sallayıp " aynen öyle biz bunla ortaokuldan arkadaştık ama hiç bizi çekemezdi. Dalga geçerdi şimdi duymuş kontrole gelmiş kıskandı ve gitti"

Ayberk kafasını sallayıp " neyse biz pot kırmadık allahtan neyse sana bir haberim daha var tabi istersen" söylemesi için gözlerine baktığımda " bizim şirkette çalışmak ister misin?"  dediği şeyle şaşkına dönmüştüm. Ayberk " Esma zaten çalışıyor başka şirkette, ee berk'te öyle, Dilan'ı da alıcam şirkete insan kaynakları sorumlusu olarak orası boş seni de asistanım olarak almak istiyorum ne dersin? "  kafamı sallayıp" Allah derim de bizim karı koca olduğumuzu bilecekler demi? "  Ayberk" şirketten bir kaç kişi düğüne geldi mecbur bilecekler merak etme birşey olmaz ben normal davranmalarını söylerim " kafamı sallayıp" tamam o zaman ne zaman başlıyorum " Ayberk gülümseyip" yarın beraber evrakları hallederiz onaylanınca başlarsın " demir araya girip" benden önce davrandı ya ben alacaktım şirketime Aysu ile Dilan'ı neyse artık napalım" derin nefes alıp " çok teşekkür ederim Ayberk iş verdin, okulumu bitirmeme yardım ediyorsun cidden ne diyeceğimi bilmiyorum" Ayberk elimi tuttuğunda kalbimde ritim değişikliği olmuştu. " saçmalama sen benim için hayatını değiştirdin üstelik karşılıksız bırakda bunu yapayım bir daha teşekkür etmek yok asıl ben teşekkür ederim babamı son günlerinde mutlu ettiğin için"  Gülay yanımıza gelip " soğuk birşeyler istermisiniz?" ayberk kafasını sallayıp "dondurma alırız gülaycım" Gülay gittikten beş dakika sonra elinde tabaklarla geldi. Bize verdikten sonra izin  isteyip mutfağa geçti.

Dondurmaları yedikten sonra ben telefondan  ayberk ise laptoptan derse girdik. Demir ise laptopta şirketteki dosyalar ile mail atıyordu. Kapı çaldığında Gülay gidip açtı yanımıza gelip " burcu hanım geldiler napayım?"  ayberk " müsait değiliz görmüyor musun? Yolla gitsin Hee gitmem derse bırak beklesin dursun" kafasını sallayıp salondan çıktı.

DEMİR'DEN
Şirketteki mailleri hallettikten sonra Dilan'ın yanına gitmek için ayaklandım. Ayberk kısa bir gözünü bilgisayardan kaldırıp "  nereye hayırdır?"
Aysu'da bana baktığında " dilan'a gidiyorum sıkıldım gelirim bir saate" ikiside kafasını sallayıp işlerine dönmüştü. Kapıdan çıktığımda burcu hala kapıda oturuyordu. Beni gördüğünde kalktı.  Birşey demeden arabama binip hızla sürmeye başladım.

BERK'DEN
Şirketten gelmiş şimdi evde oturuyordum. Dilan da televizyon izliyordu. Daha fazla dayanamayıp dilan'dan ve aysu'dan sonra tek tanıdığım Esma'yı aradım. İkinci çalışta açmıştı. " neredesin? " Esma "  şirketten çıktım eve geçicem sen neredesin?"  " ayağa kalkıp dilan'a Esma ile buluşacağımı dedikten sonra" seni alayım da bir yerlerde birşey içelim evde canım sıkıldı tabi uygunsa "  Esma" uygundur o zaman şirketteki duraktan al beni " telefonu kapatıp çıktım. Taksi çevirip Esma'nın şirket adresini verdim. Durağa geldiğimizde Esma oradaydı bindiğinde bana dönüp" nereye gidiyoruz bakalım " şöföre dönüp" abi çan kafe varmış burada oraya gidicez " şöför birşey demeyip sürmeye başladı.

Kafeye geldiğimizde bir masaya oturduk. Garsona iki kahve söyleyip gönderdikten sonra kalbimin istemsizce hızla attığını hissettim. Anlam vermesem de umursamamayı tercih etmiştim. Siparişler geldikten sonra" ee neler yapıyorsun?  Alıştın mı buraya? " Esma kafasını sallayıp" gidip geliyordum zaten kolay oldu işe de alıştım sen peki" kafamı sallayıp " bende alıştım benimde bu şehirde bir geçmişim var zaten o yüzden kolay oldu" Esma kafasını sallayıp "hava sence sıcak değil mi?" al benden de o kadar, normalde bahar ayındayız ama sanki yaz dayız gibi yanıyordum. Aksine birde rüzgar esiyordu. Kafamı sallayıp " bana da öyle geldi bahar ayında bu ne sıcak demi ama"  Esma kafasını sallayıp " aynen sorma şey yanlış anlamazsan birşey sorucam" sorması için kafamı salladığımda " dilan'la daha ne kadar kalıcaksın yani sonuçta senin kuzenin Aysu Dilan değil tamam Dilan güvenilir Kız sevdim de ama  yine de orda kalman sence uygun mu"  haklıydı. Biran önce ev bulmam lazımdı. Kafamı sallayıp " haklısın o zaman yarın işin yoksa yarın ev bakmaya gidelim mi sen tecrübelisin" Esma gülümseyip " gidelim tabi ben yarın saat 15.00 de çıkcam işten sen kaçta çıkacaksın"
" bende aynı  saate haberleşiriz ya" birazdaha muhabbet ettikten sonra hesabı ödeyip kalktık.

DEMİR'DEN
Dilan'la yaklaşık yarım saattir Sesiz şekilde oturuyorduk. En son derin nefes alıp" berk nerede? " Dilan gözlerime baktığında kalbim hızlı atmaya başladı." Esma ile buluşcaktı" kafamı sallayıp" yanlış anlamazsan bu berk burada ne kadar kalacak yani bekar kızla erkek aynı evde olmaz " Dilan kafasını sallayıp" haklısın ama git de diyemem ayıp olur biraz daha bekleyelim " kafamı sallayıp" ayberk seni şirketine insan kaynakları sorumlusu olarak almak istiyor ne dersin? aklıma geldi sorayım dedim" Dilan " çok sevinirim zaten öbür işimden çıkarıldım ne zaman başlarım"

" yarın Aysu'nun evraklarını tamamlıycaklar bizde seninkileri tamamlarız onaylanınca başlarsın ayberk'le konuşurum sana haber veririm"  Dilan kafasını sallayıp " tamam, şey kahve de içermiyiz yarın"  ilk şaşırsamda kafamı sallayıp " ama bugün istememiştin" Dilan kafasını sallayıp " kaçıyordum demir, kendimden içimdeki heyecandan kaçıyordum ama kaçmamaya karar verdim"
" kaçma Dilan, beraber savaşalım olucaksakta beraber olalım olmazsada aramızda sorun olmasın benden kaçma ki sana karşı kendim olabileyim, benden kaçma ki sana karşı içimdeki bu heyecan niye öğrenebileyim olur mu? Dilan kafasını sallayıp" olur demir kaçmak yok emin olmak var, anlamak var; söz veriyorum" birşey demeden sarıldım. Kokusu burnuma geliyordu. Neydi bu içimdeki heyecan? Neydi bu duygu? Neden oluyordu böyle bilmiyordum?  Biraz daha konuştuktan sonra eve gitmek için yola çıktım.

İyi okumalarrr!!!