2. gün

490 0 0
                                    

Uyandım. Daha saat öğlen 3 tu. Yemeğini yedim biraz bilgisayarda takıldım. Hiçbir işi düzgün yapamıyordum. Aaklım hala dündeydi. Artık vakit geldi. Üstümü giyip dışarı çıktım. Soracaktım ona o ne etiydi diye. Tadı hala damağımda kalmıştı çünkü.

Restoranın önüne geldim ve yine ordaydı, selamlaştık ve yine eve doğru yürümeye başladık.

Sonunda eve girdim. Ev halen aynıydı, hiçbir değişiklik yoktu.

-Ben başlayayım artık. Dedim ve mutfağa gittim. Dün koyduğum etler aynı şekilde dolapta duruyordu. Ve aklıma geldi gidip soracaktım ne eti olduğunu. İçeri girdiğimde ona baktım. Çok normal davranıyordu. TV bin karşisına geçmiş talk show izliyordu. Fakat gülmüyordu. Bişey mi oldu?? Diye sordu.

-Afedersin ama merak ettim bunlar ne eti tatları harikaa !

Biraz düşündü ve;

-Imm dana eti, antrikot. Dedi. Hayatımda hiç böyle bir antrikot yememiştim. Tadıdada hiç benzemiyordu. Herhalde sos farklılığından anlayamadım. Neyse diyip mutfağa gittim tekrar.

Yaklaşık 1 saat etler piştikten sonra sofrayı hazırladım ve çağırdım. Geldi, yemeği yedik ve sofradan kalktık. Ağzıma kadar yemiştim. Midem patlayacaktı. Balkona çıktım biraz hava almak için. O anda annem aradı. Napıyorsun diye falkan birkaç soru sordu. 10 dk kadar konuştuktan sonra kapattım telefonu ve olcanın mutfağa geldiğini gördüm.

-Al bugünkü maaşın. Yarın ben biraz geç geleceğim,onun için anahtarları al ben gelene kadar pişir gelince yeriz. Dedi. Kafamı salladım, onaylkadım. Parayı alıp evden çıkacaktımki o da benle geldi. Sesimi çıkarmadan yürüdüm. Arkama baktğmda çoktan gitmişti. Elimi cebine attım ve AMAN TANRIM DİDİM. Telefon yok. Kesin orda kaldı. Cebimdeki anahtar aklıma geldi. Eve gidip telefonumu alıp çıkacaktım, bu ne kadar zor olabilirdi ki...

Eve girdim acaba nerde bıraktım. Aramaya başladım. İlkin salonu aradım. Sonra mutfağa gittim ve buldum telefonu. Ocağın yanında unutmuşum. Tam evden çıkacakken dış kapının birkaç metre yanında duran bir kapı dikkatimi çekti. Huyum kurusun ne olduğunu öğrenmeden dışarı çıkmayacaktım. Kapıya yaklaştım. Yaklaştıkca iğrenç bi koku geliyordu burnuma. O kadar iğrencti ki Burnum sızladı. Sonunda kapının önüne geldim. Kapıyı açtım kafamı çevirdim.. Tam o anda nişey gözlerimi tuttu ve elimi kitledi. Kelepçeydi herhalde. Sonra gözlerimi açtım kapı kapanmıştı ve karşımda olcan duruyordu. Beni yiyecek gibi bakıyordu.

-Ne yapıyorsun sennn!!!!

-Ben... Yanlış anlama.. Hırsız değilim.,... Özü.. Dile.....

Resmen dilim tutulmuştu. Konuşmaya çalışıyordum ama konuşamıyorum. Resmen götümden ter akıyodu. Omzumdan tutup beni ayağa kaldırdı.

-Madem içeri girmek istiyorsun gir o zaman!!!

Deyip suratıma vurdu kapıyı açtı ve beni içeri attı..

Piuuu bu nasıl koku nahlet girsin. Hala gözümu açmamştm. Ayağa kalktım ve gözümü açmamla tekrar yere düşmem bir oldu. Çünkü odada bir.... Vardı...    DEVAMI YARIN

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Oct 07, 2014 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

CaniWhere stories live. Discover now