Venenum - Jikook - Catboy (M) ~tamamlandı~

Who Are You?

(( Bol bol satır arası yorumu yapsanıza, okumak çook eğlenceli oluyor. İyi okumalar! ))

Jimin

Kulaklarımda yankılanan, ve tahminen benim telefonumdan gelen bildirim sesi ile gözlerimi açmadan elimi koltuğun üzerinde telefonumu bulma amacıyla gezdirmeye başladım. Parmaklarıma değen soğuk metal ile hafifçe gözlerimi açıp telefonuma doğru uzandım. Kilit tuşuna basıp ekranın aydınlanmasını sağlayıp kilit desenimi girdim. Telefonum tamamen açıldığında gelen bildirime bakmak için parmağımı ekran üzerinde aşağı kaydırıp, bildirim çubuğunu açtım. Yaklaşık iki saat önce odamdayken mesajına yanıt verdiğim kişiden mesaj geldiğini gördüğümde, mesajın ne olduğunu görmek ve yanıt vermek adına bildirimin üzerine dokundum. Açılan beyaz mesaj sayfası ile mesajı okudum ve kısaca yanıt verdim.

Nijkoes :- Nasılsın?

ParkJim :- İyiyim ya sen?

Okundu!

Anında görüldü olması ile gülümseyerek, yanıtı beklemeye başladım. Sıradan takipçilerimden birisi olmalıydı. "Yazıyor " yazısının belirmesi ile kafamı hafifçe omzumda uyuyakalmış yüze çevirdim. Düzenli nefesi yüzümü gıdıklayıp kulaklarıma dolarken dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım. Kafamı tekrar telefonuma çevirdiğimde gelen mesajlara kısa bir göz gezdirdim. Yüzümdeki gülümseme büyürken boştaki elimle kumandayı alıp televizyonun sesini kıstım ve mesaja cevap verdim.

Nijkoes :- Ben de iyiyim. Şey mesajıma cevap vermeni beklemiyordum, huh.. Bu beni heyecanlandırdı.

Nijkoes :- Aslında sana yazmamın nedeni çevremde hiç arkadaşımın olmaması, arkadaş olabilir miyiz?

ParkJim :- Tabii ki arkadaş olabiliriz, ve birinin mesajına yanıt vermem çok büyük bir şey değildir. Ne de olsa ben de bir insanım.

Nijkoes :- Uh, kendimi özel ve değerli hissetmiştim.. İlk kez.

ParkJim :- Üzgünüm, sana böyle hissettirmek istemezdim.

Nijkoes :- Üzgün olma bunu yapmak istemediğini biliyorum güzelim.

Okuduğum kelimeler ile kaşlarımın hafifçe çatılmasına engel olamadı.m."Güzelim" kelimesini bana sadece Jungkook söyleyebilirdi. Fakat karşımdaki kişinin çabucak kırılan ve alınan birisi olduğunu anlamıştım. Bu yüzden şimdilik bir şey dememeyi tercih edip derin bir iç çektim. Mesajlaştığım kişinin profil resmine dokunup profiline göz gezdirdim. Profil fotoğrafı yoktu ve sadece bir gönderisi vardı. Fake hesap çabucak anlaşılıyordu. Gönderiye dokunup açılmasını sağladım. Siyah ekran üzerine belli belirsiz bir yazı yazılmıştı. Parlaklık ayarımı en sona getirip yazıyı güç bela okudum. Herkes herkese ihanet edebilir. Gönderinin altında herhangi bir açıklama ya da yazı yoktu. Gözümü alan ekran parlaklığını kısıp profilden çıktım. Mesaj atmak için parmaklarım klavye üzerinde gezinmeye başlamıştı. Aynı şekilde karşı tarafın da yazıyor olduğunu gördüğümde mesajımı silmiş ve yazacağı şeyi beklemeye başlamıştım.

Nijkoes :- Uh, yanlış bir şey mi söyledim?

ParkJim :- Hayır, hayır sadece sevgilim bana seslendi ve yanına gittim.

Kısa bir bekleyişte bile yanlış bir şey söylediğini düşünmesi, nedensizce hoşuma gitmişti. Beni kırmak istemeyen birisi karşımdayken ben de onu kırmamalıydım.

Nijkoes :- Sevgilin mi? O da kim?

ParkJim :- Jungkook, eğer beni takip ediyorsan bilmen gerekirdi, bazen onunla beraber attığım storyler oluyor. Fakat, artık atabileceğimi sanmıyorum..