Trenin İçinde

73 4 17
                                    

Sonunda trene binmişlerdi. Şimdi herkes yolculuk boyunca oturacak bir yer bulmaya çalışıyordu.

Sarı saçlı moru seven çocuk her şeyin gerçekten çok saçma olduğunu düşünüyordu ve en sonunda yiyeceklere en yakın olduğunu düşündüğü yere geçti.

Kapıyı tıklamadan açtığında ise uzunca sayılabilecek kahverengi saçları olan ve yapılı bir çocuk gördü.

-Demek trenin vahası benden önce kapılmış, heh.

Oğlan ona olabilecek en net boş atıyorsun, atma bakışını atmıştı.

-Umm pekala pek arkadaş canlısı değilsin ha, malesef çok konuşmak gibi bir huyum var. Demek istediğim sırf benim bu huyum yüzünden beni öldürmek isteyen insanlar vardı ve şuna bak şu an bile çok konuşuyorum değil mi? Hehe
-Dur.
Sarışın çocuk diğerine baktı. 

-Seni sevmedim.
-Vay bu eksiklikle nasıl yaşayacağım.
Uzun saçlı oğlan tekrar gülümsedi.

-Evet ,kesinlikle sinir boucusun ama elinde olsa kendini saniyesinde öldürtürsün gibi bir havan var. O yüzden arkadaş olalım. Buchanan James Barnes.
Sarışın  kollarını karnında birleştirip kahkaha attı:
- Dostum adın gerçekten bu mu? Ah inanamıyorum. Yanı nesin sen bir dede mi?
-Dur
-Dostum sana gerçekten de bir lâkap bulmalıyız. Ve hem havalı hem de gururlu bir isim olmalı
-Yapma
-Şeye ne dersin? "RAPUNZEL!
-Hayır yani dostum tabiki HAYIR sence bu gururlu bir ad mı?
Sarışın oğlan gülümsedi .
-Hayır, sen sadece bir pi*sin.dedi uzun saçlı olan hafif sinir olmuş bir şekilde.

-Ha şunu bileydin. Bu arada benim adım da Clint.
-Tanıştığımizdan  dolayı hiç memnun değilim.
-Benim için değişir.

Ve ikiside gülümsediler.

Bu sırada diğer bir kabinde sarışın eskiz defterli ve dalgalı kahverengi saçlı çocuk beraber oturuyordu. Aralarındaki sessizliğin tansiyonunu anlamak zordu.  Öyle ki aralarındaki sessizlik sürerken içeri iki kişi daha girmişti ve bunlar perondaki safkan kardeşlerden başkası değildi. Sonunda dağınık saçlı konuşmaya başladı.
-Hey, arkadaş olmak ister misin?

Sarışın olan bir süre ona baktı. Onu bir safkan olduğunu biliyordu. Ve daha öncesinde anlatılan hikayelerde onların genellikle slytherine gittiklerini duymuştu. O an çocukla arkadaş olmak istemedi ve yanındaki uzun saçlı sarışın çocuğunda ona seslenmesiyle rahatlamış bir şekilde ordan ayrıldı.

Siyah uzun saçlı kardeşi ise üzüldüğünü belli etmemeye çalışıyormuş gibi gözüken çocuğun yanına yaklaştı.
-Loki.
Çocuk şaşırmıştı:
- Loki mi? Gerçekten mi?
- Tanışmak ıstiyor musun, istemiyor musun?
-Tony Stark
-Seninle tanışmak benim için bir zevk, Tony Stark.
-Neden yaşlı insanlar gibi konuşuyorsun?

Loki Tony'e ciddi misin? bakışı atmıştı  ama aynı zamanda hoşuna da gitmişti. Bu sene güzel geçecekti.

Kapşonunu yüzüne iyice çeken  bir çocuk bu sırada tek tek bütün vagonları dolaşıyordu. Yüzünde çok fazla çizik ve yara vardı o yüzden yüzünü göstermeyi pek sevmezdi. Perondaki saklananlarin arasındaydı. Biri beyaz saçlı diğeri de kumral iki tane çocuk vardı mesala düşününce biraz da olsa neden saklandıklarını anlamak mümkündü. Sonra sonra yine onlar kadar gizemli ama bir okadar da utangaç  görüken gözlüklü mor giyen bir çocuk vardı. Ama kalabalıktaki dikkat çeken mor altıyla hiç bir ilgisi yoktu. O çocuk gülünç bir şekilde dikkat çekiyordu ve ayrıca çocuğun alaycılığını sevmişti. Birden o çocuğun yanında oturmak istediğine karar verdi. O sırada yine kafasında yine kapşonuyla dolaşan ela gözlü ve kahverengi saçlı yaşca küçük gözüken bir çocuğun da kendisiyle aynı hedefe gittiğini nasıl bilebilirdi.

Yüzü çiziklerle dolu çocuk morlu sarışını sonunda farkedince yüzü aydınlandı ama yanındakini görünce birden yüzü düştü.
Sonra biraz da onun etkisiyle birden soymaya gelirmis gibi kapıyı açtı ve "-meraba ben wade bu uzun ve eğlenceli olacağını düşündüğüm (en azından benim  için hehe)yolda benim en yakın arkadaşım olma onurunu sana vermiş bulunmaktayım dedi.(yanımızdaki rapunzel çakmasini yemek peronunun ordan trenden atabiliriz).
Daha hiç kimse buna tepki verememişken  biri daha kabine daldı. (Sabahtan beri hiç kimse gerçekten tıklatmayı düşünmemişti ve tabi ki kabindeki hiç kimse normal bir insanın vereceği tepkiyi  vermedi.) ilk tepki veren Wade oldu .
-Aha, grubumuzun yancısını da bulduk.
Kabine yeni gelen çocuk kızgınlıkla cevap verdi.
-Hey ben hiçkimsenin yancısi olmam! Sonra çok tatlı bir gülüşle devam etti. -Tabi ben istemezsem;)
Buchahan gerçekten inanmıyormuş gibi bir bakış attı ve konuştu. Bakın daha on bir yaşında bu kadar fazla garip insana  katlanamam lütfen burayı terkedin.  Clint o alaycı gülümsemesiyle cevap verdi. Sanki sen çok normalsin huysuz  rapunzel. Wade biraz daha aşık oldu. Odaya sonradan giren çocuk  heyacanla bağırdı.
-Karincayiyen.
Clint 
-ne alaka. dedi
Yeni gelen dudağını büzerek cevap verdi:
- Ne !?birbirimize kötü şeyler demiyor muyuz? Karincayiyenler en kötüsüdür. Trenin son bir çabayla hogwarts a varmasıyla hepsi birbirlerini bulduklarını biliyorlardı

Iyi okumalar umarım beğenirseniz  😊medya tamamen anlamsız ama çok güzel dnjdjdndndn. Lütfen yorum yazmayı unutmayın yorumlariniz benim için çok önemli☺ bir de bir iki düzeltme yaptım ilkinde bazı şeyler cok karışmış 😅 oy vermeyi unutmayın 🤩

Avengers in hogwarts Where stories live. Discover now