Bu 5 bölümlük bir hikaye ayrıca alıntı olduğunu da belirtmek istiyorum. Sınır koymaktan nefret ediyorum ama koymak zorundayım. 10 vote istiyorum. Bu kadar bölüme çok görmeyin
Davetsiz
Ailem ve arkadaşlarıyla pikniğe gitmiştik fakat hiç piknik havası yoktu; hava sisli ve kapalıydı kısacası iç karartıcı bir hava vardı. Zaman geçmek bilmiyordu ben de bizimle pikniğe gelen çocukla etrafımızdaki ormanı gezmeye çıktım. Annem çok geç kalmamamı söyledi ve söz verip ormana doğru ilerledik. Ormanda sıkıcıydı Savaş'a (yanımdaki çocuk) geri dönelim mi diye sordum cevap alamayınca arkama döndüm orada değildi. Etrafta onu aramaya başladım sis yüzünden çok zor görüyordum. Biraz etrafta gezinince bir ağacın altında oturan birisini fark ettim yerdeki bir şeyi inceliyordu hemen yanına gittim bu Savaş'tı ve incelediği şey eski bir kitaptı heyecanla bu ne diye sordum. Bilmiyorum şunun yanında buldum dedi. Gösterdiği noktaya baktım bir keçi veya koyun kafatası vardı etrafındaki bütün otlar ölmüştü bir anlam veremedim ama kafaya takmadım. Oturup kitabı incelemeye başladık bilmediğimiz bir dilde yazılmıştı ama sayfa kenarlarındaki resimlerden anlaşıldığı üzere çok normal bir kitap olduğu söylenemezdi. 45 dakika kadar kitabı inceledikten sonra geri dönmemiz gerektiğini hatırladım ve Savaş'a dokundum hızlıca bana döndü gözleri simsiyahtı İbranice bir şeyler söyleyerek ayağa kalktı tam bu sırada uyandım. 4 gündür her gece olduğu gibi gene aynı rüyayı görmüştüm kafama takmadım. Bu rüyayı görmem iki yıl önce evimizin bodrum katında eski bir kitap bulmamla başladı kitap hala orada duruyor ama o kitabı bulduğum günden beri her 4 gündür her gece aynı rüyayı görüyorum.
-1 Hafta sonra-
Her gece bu rüyayı görmek beni tedirgin etmeye başladı bugün bir psikoloğa gitmeye karar verdim sabah erkenden kahvaltımı yaptım ve okula gittim okul çıkışı eve gelmek yerine en yakın psikilojik danışma servisine gittim psikolog 1-2 ilaç yazdı eve gittim ve ilacımı aldım bu gece aynı kabusu görmeyecek olmak beni rahatlatıyordu. Televizyon izlerken uyuya kalmışım uyandım ve yatağıma gidip tekrar uyumaya çalıştım. Uyuya kalmıştım ama hiç bir şey fark etmedi tekrar aynı rüyayı gördüm. Sabah okula gitmedim kendimi kötü hissediyordum bilgisayarımı açıp biraz araştırma yaptım daha önce adını duymadığım cin isimli bir varlığın bana musallat olmuş olabileceğinden bahsediyordu ve bir hocayla görüşmem tavsiye ediliyordu. Ne kaybedebilirim ki diye düşünerek 2 saat uzaklıkta bir arkadaşımın tavsiye ettiği hocanın evine geldim. Küçük ve mütevazı bir evde yaşıyordu hoca kapıyı tıklattım yaşlı bir kadın kapıyı açtı hiç bir şey söylemeden içeriye geçmemi işaret etti dediğini yaptım uzun bir koridorun sonundaki geniş bir salonda hocayı gördüm kalkıp selam verdi bende ona selam verdim oturmami söyledi derdimi sordu anlattım. Biraz tedirgin olmuş gibiydi bir kağıda bir şeyler yazıp ipe geçirdi bunu boynuma takmamı ve yarın tekrar ona gelmemi söyledi. Namaz kılıp kılmadığımı sordu. Afallamıştım çünkü çok inançlı biri değildim din üzerine hiç kafa yormamıştım ama tüm bu düzeni oluşturan bir yaratıcı olduğunun farkındaydım. Ben daha söylemeden bizi yaratan üstün bir güç olduğunun farkındasın şimdilik bu yeterli dedi. Tedirgin olmuştum ama bir şey söyleyemedim. Yarın geri gelmek üzere eve gittim. Hava kararmıştı ve sisli bir hava vardı kiraz köyü sapağında sis yüzünden önümü zor gördüğüm için farları açmamla frene basmam bir oldu önümde yaşlı bir adam vardı sanırım para istiyordu arabayı durdurdum ve aşağı indim "beni aşağıdaki köye götürebilir misin evladım" dedi hala ani fren yapmış olmanın şokuyla olur diyebildim. Olur der demez adam kahkahalar atarak yolun yanındaki ağaçlara doğru koşmaya başladı kafayı yemek üzereydim çünkü adamın ayakları tersti arabaya bildiğim gibi dağ yolunda son sürat sürmeye başladım çok geçmeden ikinci bir ani fren yapmam gerekti arabanın arkası havalanmıştı yolda simsiyah bir keçi vardı farları çoğaltınca keçinin gözlerinin siyah olduğunu fark ettim yoldan çekilmesi için kornaya basmaya başladım ben bastıkça yaklaşıyordu durup korku içinde çekilmesini beklemeye başladım tam bu sırada az önce karşılaştığım adam yandaki ağaçların arasından çıkarak ters ayakları ile arabaya doğru koşmaya başladı ama bu sefer dahada şaşırdım yüzü gülüyordu ama çıkan ses bebek ağlaması gibiydi arabanın yanına kadar geldi ve cama vurmaya başladı.
-Bölüm 1 sonu-
