Bu bir Soygun!

741 32 4
                                    

N sokağı yine her zamanki gibi sakin, gürültülü şehrin kafa yormayan köşesi olarak hayatın akarında ilerliyordu.

Cadılar bayramı günü olduğu şehrin her halinden hissediliyordu. Marketlerin, kafelerin pencereleri önüne konulan balkabakları korkunç bir tebessümle insanları dikizliyorlardı.

Ellerindeki karton kahve bardaklarıyla insanlar her zaman olduğu gibi bugün de işin telaşıyla etrafta koşuşturup duruyorlardı.

Bu semte özgün olarak trafik yine yoktu. Arabalar hızla gideceği istikamette yollarına devam ediyordular.

'Mila' kafenin çalışanı kepenkleri açmak için aşağı eğilmiş anahtarı kilide geçiriyordu.

Kafenin tam karşısındaki banka herkesten farklı olarak erkenden işe başlamıştı bile. Cam kapıdan dikkatlice baktığınız zaman içeride hareket halinde olan insanları görebilirdiniz.

Kim bilebilirdi ki her daim olaysız olan ve sakinliğiyle bilinen bu sokak bugün bir soyguna ev sahipliği yapacaktı?!

Bankanın kapısı bugün için son kez açılıp kapandı. Herkes bir şeylerle meşgul olduğu için dönüp bakma gereği duymadılar bile. Fakat güvenlik içeriye farklı bir tarzda giren müşteriyi farkettiği için ona yaklaştı.

Birkaç kişi de nihayet bu kostümlü kişiye kaçamak bakışlar atmaya başlamıştı. Bütün vücudunu kaplayan siyah kumaş yerleri silecek kadar uzundu. Yüzünü kaplayan çığlık maskesinden farklı olarak ağzı 'o' şeklinde değil de korkunç bir kahkaha atıyormuş gibi genişti. Yine de ağzı gözükmüyordu siyah kaplama yüzünden.

"Affedersiniz, kime bakmıştınız? Buraya bu şekilde giremezsiniz..  Bayım.."

Uzun boyu yüzünden güvenlik onun erkek olduğunu farzetmiş olmalıydı. Maske ağır hareketle güvenliğe doğru çevrildi. Uzun boylu ve yapılı birisiydi.

"Bu bir soygun!"

Maskenin altından çıkan boğuk sesi algılamak zaman almış olmalıydı ki elini silahına atması biraz zaman aldı. O boşluk anında maskeli kişi uzun elbisesinin altından çıkardığı silahı adamın alnının ortasına yaslamıştı bile. Güvenlik, elleri havada teslim olmak zorunda kaldı.

"Tekrar ediyorum, bu bir SOYGUNDUR! Can güvenliğiniz için ellerinizi kafanızın üzerine koyun ve yere yatın."

Bütün bunları bağırmadan önce sol elindeki silahıyla tavana ateş etti. Etrafı saran tiz çığlık sesleri kargaşaya dönüşmüştü. İkinci atış sesinden sonra herkes söyleneni yaparak yere yatmış ikinci emri bekliyorlardı korkuyla.

Güvenlikle bakışan maskenin altından boğuk ses tekrar duyuldu.

"Şimdi, sen ve arkadaşların bütün kapıları kapatıyorsunuz. Senin ve müşteri görevlisi eşinin zarara uğramasını istemiyorsan yanlış bir şey yapmaya kalkışma."

Güvenliğin elindeki silahı alarak adamın ön ve çıkış kapılarının kapatmasını seyretti. Şu anda her şey yolundaydı.

Buna rağmen içinde boğamadığı heyecanı ona az sonra ters şeylerin olacağını söylüyor gibiydi. Ya kurulan plan tahminde olduğu kadar mükemmel değilse?!

Soygun✓Where stories live. Discover now