GÜL'ÜN SÜRPRİZİ - 29

40.7K 1.5K 4
                                    

Karı koca masa başına oturmuş akşam yemeklerini yiyorlardı. Gül Nihal yemek masasını zevkle hazırlamış hatta işten çıkmadan önce kocasının yanına uğrayarak ne yemek istediğini sormuştu. Genç adamın mangal dışında yapılanlarda favori yemeği içli pilav ve şerbetli olan tatlılardı. Sabah kocasını yanında görememişti belki ama iş yerinde odasına uğradığı an sıcak bir gülüş ile karşılanmak çok güzeldi. Çıkmadan önce ise dudaklarına aldığı öpücüğün tadı harikaydı. Bütün bir güne yetmişti bunlar kendini bulutların üzerinde hissedebilmesi için.

Aslan için de durum pek farklı olmamıştı. Karısını görmek, kollarına alıp öpmek tüm günü için bir uğur olmuştu. İlk defa eve gitmeyi heyecanla beklemişti. Ve işte şimdi baş başa yemeklerini yiyorlardı. Ta ki evin kapısı çalınıncaya kadar.

Gül Nihal kalktı. “Kim olabilir ki?” derken kapıya yöneldi. Aslan da arkasından gitme ihtiyacı duydu.

Genç kadının kapıyı açması ile Sümbül Hanımın kollarında kalması bir oldu. “Yine gitti Gül Nihal.” Derken ağlıyordu. “Denedim ama olmadı.”

“Orhan Amca mı?”

“Evet.” Daha da sıkı sarıldı gelinine. Oğlunun onu izlediğinin farkında bile değildi. “Seni dinledim ama olmadı. Yine o lanet olasıca otele gitti.” Gözlerinden akan yaşlar rimelin akmasına neden olmuş yüzüne karalık vermişti.

“Sakin olun lütfen. İçeri geçelim de konuşalım.” Kaynanasının sırtını sıvazlıyor yaşlı kadının kendini daha da kötü hissetmeden içeri girmesini istiyordu.

Sümbül Hanım gelinini sıkmayı bıraktı bir adım geri gitti. “Olmaz canım, evde oğlum var. Onun canı sıkılmasın.” Arkasında duran bavuluna baktı. “Ben buraya evden ayrıldığımı sana bildirmek için geldim. Bu geceyi bir otelde geçirip yarın sabah ilk uçakla nereye olursa oraya gideceğim.”

“Lütfen içeri geçip düzgün kafayla düşünün. Öfkeyle yanlış yaparsınız.”

“Yanlışı yok bu işin artık. Yıllardır o yanımdayken onsuzluğa göğüs gerdim zaten ama artık yoruldum Gül Nihal. Genç değilim. Ne kocamın ne de oğlumun sevgisini kazanabildim.” Gelinine yaşlı ama minnetle baktı. “Sen ve Elif benim için bu birkaç ayda çok iyi dostlar oldunuz ama bitti.” Gelinin elini tuttu. “Eğer olurda buraya gelirse geldiğimi söyleme. Gerçi beni arayacağından bile emin değilim.” Sonra iç çekip “Oğluma iyi bak Gül Nihal. O beni sevmese de ben onu ölünceye kadar seveceğim. Buraya geldiğimi o da bilmesin.”

“Geç kaldın anne.” Derken öne çıktı genç adam artık kendini gösterme ihtiyacı duyarak. “Burada olduğunu, ağladığını biliyorum. “ dedi. Karısı ile annesine baktı. “Ve aranızdaki samimiyeti anlamadığım gibi senin neden bu halde olduğunu da anlayamadım.”

Sümbül Hanım hemen gözlerini sildi. Oğluna gülerek bakmaya çalıştı. “Yok bir şey oğlum. Ben öylesine uğradım, gidiyordum zaten.” Arkasını döndü.

Aslan iki büyük adımla yanına gelip annesinin elindeki valizi tutup kendine çekti. “İçeri geç anne.”

“Bırak gideyim oğlum.”

“Anne.” Sesi sert ya da öfkeli değildi ama taviz vermeyecek şekilde otoriterdi. “Seni zorla içeri sokmama izin verme. Bu hem senin için hem de benim için biraz utanç verici olur. İçeri gir, konuşalım.”

Gül Nihal kaynanasının kolundan tuttu. “İçeri girelim.” Dedi. “Aslan bilmeli artık. Size yardım edecektir.”

Eve girdiklerinde Aslan bavulu kapının yanında bıraktı oturma odasına kol kola giren karısı ile annesin izledi. Annesini çift kişilik koltuğa oturtan Gül Nihal “Size su getireyim.” Diyerek kocasının yanından geçti.

GÜL'ÜN  SÜRPRİZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin