3.9

9K 578 357
                                    

Bir sır daha çözülüyor, hazır mıyız?

Alp, ellerini pantolonun cebine koyarak Ali'nin attığı konuma doğru ilerlerken etrafı inceliyordu. Yıllardır bu şehirde yaşıyordu fakat buraya neredeyse iki kere gelmişti. Şu an ise hayran hayran bakınıyordu.

"Alp!"

İsmini duymasıyla durdu ve sesin geldiği yöne doğru geldi. Ali, bir arabadan inip kilitlerken koşarak yanına geldi.

"Yürüyerek geleceğini bilseydim seni de alırdım." dedi Ali ve elini uzattı. "Nasılsın?"

Alp omuz silkerken elini sıktı. "Bildiğin gibi, sen?"

Ali de omuz silkerken ağaçların oradaki bankı işaret etti, "Oturalım mı?"

İkiside tek kelime etmeden banka geçerken, yan yana oturarak temiz havayı ciğerlerini doldurdular.

Kaç dakika sustular bilinmez lakin Alp'ın merakı ağır bastığı için yanındaki adama döndü. "Konuya mı girsen?"

Ali usulca başını salladı. "Giray hakkında." derken derin bir nefes alıp verdi.

"Onu mu seviyorsun?" Alp'in ağzından dökülen kelimeler iki gencin de gözleri birbirine kenetlerken, Alp'in kalbi korkuyla tekledi.

"Ne?" dedi Ali, şaşkınlıkla ve birden bir kahkaha patlattı. "Tabii ki de hayır."

Alp istemsizce derin bir nefes verirken, rahatlama hissiyle gülümsedi. "Öyle yazınca, şey sandım."

Ali güldü. "Seven böyle olmaz." diyerek kendisini gösterdi. "Senin gibi olur."

Alp'in gözleri irice açılırken, rengi attı. Suratındaki bütün kan çekilirken karşısındaki adama bakakaldı. Adeta konuşmayı unutmuştu.

"Korkma, bunu sorgulamak bana düşmez." diyerek devam etti, Ali. "Daha önemli bir konu var."

Alp üzerindeki şaşkınlığı hâlâ atamamışken kaşlarını çattı. "Evet?"

"Giray'ın sanırım psikolojik bir sorunu var."

"Ne?" diye soludu, Alp. Bütün düşünceleri buz tutarken boğazının kuruduğunu hissediyordu. "Nasıl?"

Ali derin bir nefes aldı. "PDR okuyorum, hareketleri fazla tutarsın ve ani ruh hâli değişimleri normal değil."

Alp kabullenmek ve kabullenmemek arasında alayla güldü. "İmkansız, o ikizler burcu."

"Bak, Giray'ın bile bunun farkında olduğunu düşünmüyorum. Ama git gide kötü oluyor, görmek zor değil." Ali derin bir nefes alıp verdi. "Önce kendini dövdürttü sonra eli...eline ne oldu?"

Alp sertçe yutkundu. "Duvara yumruk attı."

"Kendine zarar veriyor; hem ruhen hem de bedenen."

Alp başını iki yana sallarken aklına gelen şey gözlerinin dolmasına neden olmuştu. Sertçe yutkundu. "Kendine zarar vermesi..." Dudaklarını birbirine bastırıp çaresizce yanındaki adama baktı.

Ali, Alp'in omzunu sıkarak destek oldu. "Evet, intihara kadar gidebilir."

Alp duyduğu şeyi sindirmeye çalışırken kalbinde hissettiği sızı nefesini kesmişti. Daha kazanamadığı birisini kaybetmek...çok acıydı. Buna katlanamazdı.

"Ne yapmamız gerekiyor?" dedi, Alp nefes nefese.

"Giray ile konuşmam lazım. Tam olarak rahatsızlığının ne olduğunu teşhis etmeliyiz."

"Tamam." diyerek ayaklandı Alp. "Hadi yapalım."

Ali çaresizce gülümsedi. "O öyle kolay değil, Alp."

"Sikerler ama." derken elini saçlarının arasına attı. "Mal mal izleyecek miyim? Bu kadar şey bilirken?"

"Üzgünüm." dedi Ali. "Giray ile iletişim kurmak çok zor, o zamana kadar beklemek zorundayız."

Alp'in gözleri tekrar dolarken artık ağlamamak için kendini sıkmaktan yorulmuştu. "Ya geç kalırsak?" dedi titrek bir sesle ve bu düşünce bütün gücünü sömürdü.

Kalktığı yere geri otururken, gözyaşları yanaklarından aşağıya yuvarlanmaya başlamıştı bile.

İçinde büyüyen çaresizlik hissi ölümden daha soğuk, labirentten daha karmaşıktı. Ve bu onu boğuyordu.

Tahmin eden var mıydı?

Bölümü castleskid in gazı ile attım. Teşekkür etmiyorum bskshskshskshsk

Senin İçinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin