*4*

59 2 0
                                    

Hayır yani hiç anlamam bu okullar neden bu kadar erken başlıyor. Sınıfa doğru yavaş adımlarla ilerlerken koridorun sonunda ki fizik laboratuvarından Eslem’in  sesini duyunca adımlarımı hızlandırarak o tarafa yöneldim.Laboratuvarın önüne geldiğimde stresten  terleyen ellerimi hızla pantolonuma silip kapının kulpunu aşağı indirdim.İçeriden Eslem’in bağırışları ve yumruk sesleri yükselirken kilitli olduğu için açılmayan kapıya sanki açılacakmış gibi tüm gücümle tekme attım.Kapının cızırtı eşliğinde aralanması ile fazlasıyla şaşırmıştım.Sanırım okul tadilatlarını önemsemeyen müdürümüzün alnından öpmeliydim.Bunu kafamın bir köşesine not ederek hızla içeriye girdim.Görmeyi beklediğim manzara kesinlikle bu değildi.Egemen’i yumruklayan bir Koray…Normalde olsa onları ayırmaya çalışırdım fakat az önce aklıma gelen şeylerin yanında cidden şu an şükretmeliydim.Eslem’in Koraya var gücüyle bağırmasıyla bir iki adım geriledim.Gerçekten mi,o ses bu kızdan çıkmış olamazdı değil mi?Benim gibi Koray’da şaşkınca Eslem’e baktı.

“Abi yeter artık bırak çocuğu bayılmak üzere!”Koray Eslem’in söyledikleri üzerine yerde iki büklüm yatan Egemen’e bakarak her zaman ki umursamaz tavırlarıyla;

“Seni  bir daha Eslem’in yanında göreyim,bak ben sana ne yapıyorum.Piç  kurusu!”

***

“Ya ama Duru kız cidden güzel,hem ne demişler güzele bakmak sevaptır.”

“Egemen canına mı susadın sen,bir de utanmadan abisinin yanında bakmışsın.Aptal.”hiç işim yokmuş gibi oturmuş Egemen’in patlıcan rengine dönmüş yüzüne pansuman yapıyordum.

“Tamam Duru ya söz bundan sonra abisi varken gözlerime sahip çıkıcam.”

“Aferin!”

Egemen’in yaralarına ne kadar olduysa pansuman yapmış sınıfa gidiyordum.Sınıfa gireceğim sırada birisinin hızla kolumdan tutup sürükleyerek boş bir sınıfa sokması bir oldu.Başımı kaldırıp kimin yaptığına baktığımda,tabi ki geri zekalı Koray.”

“Naptığını sanıyosun sen ya,geri zekalı!”bu sözlerim önümde ki insan görünümlü ayıyı sinirlendirmiş olacak ki;

“Sözlerine dikkat et!”diye resmen kükredi.

“Noluyo be sana,neyin kafasını yaşıyorsun sen.”

“Bana bak kızım, millete pansuman yapmak sana mı kaldı.Benim olduğum yerlerde hareketlerine dikkat edeceksin,ben yokken istediğin sürtüklüğü yaparsın.”ne dedi o?sürtüklük?

“Hey millet duydunuz mu,Duru sürtüğü beni seviyormuş.”

Unutamadığım anlılar kafamın içinde yankılanırken ellerimle kulaklarımı kapatarak yere oturdum.Gözlerimden yaşlar akmaya başlamışken Koray’ın şaşkınlık ve pişmanlık barındıran bakışlarını umursamadan ellerimi kulaklarıma daha da bastırdım.Koray’ın yanıma oturmasıyla gözlerimi hızla silip ayağa kalktım.Benim kalktığımı gören Koray hızla kalkarak diğerine kıyasla nazik olacak şekilde kolumdan tutarak ona dönmemi sağladı.Gözlerini gözlerimle birleştirip konuşmaya başladı.

“Tamam,özür dilerim.Ben öyle söylemek istememiştim.Sadece  o sapığın yanında olmamanız daha iyi.Bak Mert abi söyledi mi bilmiyorum ama okullar kapandıktan sonra bir aylığına dördümüz Muğla’ya gideceğiz.Ve birbirimize alışmamız gerek.”

Koray Muğla mı demişti az önce?

Muğla.

Kaan’in taşındığı şehir…                       

“Hey millet duydunuz mu,Duru sürtüğü beni seviyormuş.”

UMUTWhere stories live. Discover now