♛ Platonik Sindirella | 2/2

1.2K 106 9
                                    


-2- / 2

Aramızda kalsın, bu çocuğun da götü yer görmüyor. Bir gün Paris'te, bir gün Milano'da. Hayır, bir gün de seni Çengelköy'de görsek çok şaşıracağım yani. Bırakın İstanbul'u, Türkiye'de bile sık görebildiğimi sanmıyorum.

Salondan gelen seslere bakılırsa Müko teyze gider gitmez eve yine biri damlamış. Kim olabilir diye düşünmeme gerek yok, çünkü çok net bir cevabı var zaten; Bakiye teyze. Cennet Mahallesi'ndeki Hanife neyse, bizim mahallenin Bakiye'si de o yani. Umarım yeterince açıklayıcı olmuştur. Kendisi mahallenin bekâr kızlarına ve erkeklerine münasip kısmet bulma konusunda the Professional yani. Şu kadına da soracağım soracağım hep, soramıyorum. Bakiye diye isim mi olur Allah aşkına? Bir anlamı var mı acaba? Yani "Hesap bakiyenizde şu kadar kaldı." cümlesindeki anlamı dışında. Hayır, eğer Kur'an'da geçiyorsa alay ettiğim için çarpılabilirim.

Ben tekrar Akın'ımın fotoğraflarına bakarken telefonum çalmaya başladı. Rahat rahat bir stalk yaptırmıyorsunuz ya. Ben size böyle yapmıyorum ama. Telefon ekranında Can Sister'ımın ismini görünce tüm sözlerimi geri aldım. Neden? Çünkü o benim Sista'm. Onunla gıybet yapmak, dedikodu kazanı kaynatmak, Akın'ım hakkında konuşmak öyle güzel ki... Ve tabi Göktürk eniştemin peşine düşen o Alamanyalı Helga'dan bozma Nataşa hakkında çeşitli dedikodu ve beddua ayinleri de ayrı bir güzel şimdi itiraf edeyim. Sista'mın aramasını bekletmeden yanıtladım. "Alo, Sista'mmm!"

"Kız neredesin? Hemen açmadın telefonu. Normalde ben aradığımda 100 metrelik engelli koşuda gibi atlarsın yatağa."

"Ay sorma Sista'm, Akın'ımı stalkluyordum. Gelecekteki kocişim..."

Kahkahalar eşliğinde "Dikkat et de o Rus manken şırfıntıları elinden almasın." diyerek içime bir kurt düşürdüğünün farkında değildi, çünkü o an yalnızca espri yapıyordu. Fakat benim sevgilim, gelecekteki kocişim -ki kendisinin henüz bu gereksiz detaylardan haberi yoktu ama olsundu- şuan Rusya'daydı. O an tam da Çocuklar Duymasın'daki Emine gibi cırtlak bir ses tonuyla "Amaniiieeen!" diye bağırdım. "Benim kocişimi alacak şırfıntı daha anasının karnından doğmadı bir kere!" Telefonun diğer ucundaki kankilettomun gülme krizlerinde olduğunu es geçerek "Sen niye aradın beni bakayım, Premium gıybet mi var?" sorusunu yönelttim. Premium gıybet, bizim aramızdaki bir gıybet terimidir. Diğer gıybetlerden daha değerli bir gıybet sınıfına girer.

"Alamanyalı Nataşa yine sinirlerimi bozdu, ben de moral almak için seni aradım."

"Ay gene ne yaptı o yelloz?"

"Sorma ya, Göktürk'ün peşindeymiş yine. Müstakbel görümcemden öğrendim. Şırfıntı! Yelloz! Ne olacak..."

"Aman ne takıyorsun Allah aşkına? Göktürk eniştemin gözü senden başkasını görmez, rahat olsana sen bi."

"Haklısın da işte..."

Gelelim bu Alamanyalı Nataşa'ya. Şimdi bu Göktürk eniştem aslında Sister'ımın akrabası ve Almanya'da çalışıyor. Bu yaz Sister'ımla evlenecekler ama Sister'ım 1 yıl daha burada kalacak, eniştem Almanya'da çalışmaya devam. Bu Alamanyalı Nataşa da Göktürk enişteme sulanan bir sinsirella işte! Neymiş, Göktürk eniştem bunu seviyormuş. Ulan çocuk senden bıktığı için seni engelledi, sen de "O beni görmeye dayanamıyor, çünkü bana âşık." diye kezomsu bir düşünce yapısıyla kendini avut. Şu kızı bi elime vereydiler ya ne olurdu yani hani ne olurdu, ha? Biz tam böyle güzel güzel Alamanyalı Nataşa'ya söverken salondan gelen annemin sesiyle telefonu kapatmak zorunda kaldım. Safiye Sultan acaba yine neden çağırıyordu beni? Umarım Bakiye teyze gitmiştir, çünkü kendisi mahallenin bekârlık seviyesini en aza indirgeyince mahalleyi kalkındırdığını sanan bir Evlendirme Bakanı ve beni her gördüğünde "Bak evlenmek istersen haberim olsun e mi kuzum?" diyor. Help me!

Platonik Sindirella ღDEVAM EDECEKღWhere stories live. Discover now