3.Bölüm:

186 77 1
                                    

Aras'tan

Telefonum çalmaya başladığında ekranda Peder yazısını gördüm. Hemen telefonu açtım. Babam bizim okulun olduğu mahalledeki evlerden birine kiracı geleceğini söyledi. Acil bir işi çıktığı için de benim gitmemi rica etti. Bu adam benden ne istese hayır cevabını veremiyordum. Babamın yeri bende çok ayrıydı. Bu yaşıma kadar bana hem babalık hem annelik hemde arkadaşlık yapmıştı. Ben kim miyim ? Hemen kendimi tanıtayım. Ben Aras Aydın. Aydın Holding'in tek varisi, babamın aslan parçası, annemin hayata gözlerini yummasının sebebiydim. Annem bana doğum yaptığı sırada hayatını kaybetmiş. Benim yüzünden ölmüştü. Babam bu konuda beni hiç suçlamasa da annemin ölümüne sebep olduğumu bilmek bile yıllardır kendime olan nefretimi katlıyordu. Babam etrafa gülücükler saçan, iyi bir insan olsa da ben tam aksine sürekli somurtan bir insandım. Ben izin vermediğim sürece buzdan duvarlarımın ardına kimse geçemezdi. Babam hariç. Tabi bu düşüncem onunla tanışana kadardı.  Ben bu hayatta kimseyi sevemezdim. Benim bir kalbim yoktu. İnsafsızdım, ruhsuzdum. Ben nefes almayı bile hak etmiyordum. Bir soluğu bu dünyadan kestikten sonra kendiminkini eklemem ne kadar doğruydu. O gün babamın isteği üzerine yeni kiracıları eve yerleştirmek için arabamı mahalleye doğru sürdüm. Evin önüne geldiğimde rastgele bir yer bularak park ettim. Yeni kiracılarımız beni bekliyorudu. 2 kişilerdi. Biri beni karşılan bir 30-40 yaşları arasında bir bayandı. Kendini tanıtırken onu sabırla dinledim. İnsanların bu kadar boş konuşması canımı sıkıyordu. Buraya ne amaçla geldiklerini zaten biliyordum ne gerek vardı bir daha anlatmaya. Cinnet geçirmeye yakındım neredeyse. Baya konuştuktan sonra artık sıkıldığımı belli edercesine öksürdüm ve "Anladım artık içeri geçelim " dedim. O sırada büyük bir valizin üzerine oturmuş, kulağındaki kulaklıkla müzik dinlerken, gözlerini bir noktaya dikmiş olan kıza takıldı gözlerim. Sanki dünyadan soyutlanmıştı. Kız çok güzeldi. Zengin olduğum ve birazda yakışıklı olduğum için peşimde koşan birden çok kız vardı. Bir çok kızla takılmıştım fakat bu kadar güzelini görmemiştim. Doğal sarışındı ve gözlerini diktiği noktaya hüzünlü bir şekilde bakıyordu. Üzerinde beyaz bir tişört, altında ise siyah bir tayt vardı. Teni çok solgun görünüyordu. Ama yine de çok güzeldi. Gözlerini bir noktaya sabitlemiş öylece bakıyordu. Ama gördüğünü sanmıyordum sadece bakıyordu. Boş, hissiz, ruhsuz, bomboş bakıyordu. Ben bu bakışı tanıyordum. Tanıyordum çünkü tıpkı benim gibi bakıyordu. Gözleri masmavi bir denizin içindeki kasırgayı andırıyordu sanki. İlk defa bir kızı bu kadar çok incelemiştim. Oysa ki ben kızlara çok kafa yormazdım. Ben bunları düşünürken adını yeni öğrendiğim Ela Hanım bana seslendi. Hemen kızdan gözlerimi çekip annesine baktım. Evi gezmek istediğini söyledi. Kafamı oynatarak tamam diye belirttim. Evi birlikte gezdik. O orada aynı şekilde oturmaya devam etti. Ela Hanım eşyalarla birlikte evi tutmaya karar verdiğini söyledi. Ben kontratı halletikten sonra tam gitmeye yeltendiğim sırada Ela Hanım " Yeni evimde ilk misafirim sen ol, zaten senden başkada bir misafirim olabileceğini düşünmüyorum " dedi. Ve ısrar etmeye başladı. O arada kapıda o kız belirdi.Roman. Tıpkı adı gibiydi bu kız oku oku bitmez. Bu kızı görünce daha fazla dayanamayıp kalktığım yere geri oturdum. Ela Hanım " Çay suyu koyuyorum " diyerek yanımızdan ayrıldı. Kız kapıda dikilmekten vazgeçip hemen tekli koltuklardan birisine oturdu. Kafasını önünden kaldırmıyordu. Gözlerini yerdeki eski halının desenlerinde gezdirmeye başladı. Bana bir kez olsun bakmamıştı. Oysa ki beni bir kere gören bir kız dönüp bir daha bakıyordu. Ancak bu kız bana bir kez olsun bakmamıştı. Bu kızı artık daha fazla merak etmeye başlamıştım. Çayı içerken Ela Hanım yine boş konuşmaya başlamıştı. Hayır bu kadında da ne bitmez çene vardı. Anlayamıyordum. Sonra dönüp kızına baktı. Ardından " Bahtsız yavrum benim " dedi. Konu ona dönünce birden dediklerine dikkat kesilmiştim. Sonra bana yaşadıkları talihsiz olayları anlattı. Bu kız bu kadar çok olayı yaşayıp nasıl bu kadar güçlü durabiliyordu. Onda kendimi görmüştüm. Birden bu kıza neden bu kadar taktığımı düşünmeye başladım. Sinirlenmiştim. Bu kızla ilgilenmemem gerekiyordu fakat kız beni kendine çekiyordu. Bir an önce onun olduğu ortamdan uzaklaşmalıydım. Tam kalkmaya yeltenicektim ki Ela Hanım soru sormaya başladı. Yaşımı sordu. Yaşımın 18 olduğunu, fakat bir sene geç verildiğim için lise 3 okuduğumu söyledim. Ardından hangi okulda okuduğumu sordu. Bende bu mahallede bulunan okulda okuduğumu söyledim. Şaşırdı. Tabi ki benim gibi zengin birinin böyle bir okulda neden okuduğunu merak etmiş olmalıydı. Lafa devam ettim. Devlet okulunda okumak tamamen kendi tercihim. Babamda bu kararıma saygı duydu. Bu yüzden bu okulda okuyorum dedim. Tatmin olmuş ve takdir eder bir şekilde gülümsedi. "Sevindim, Roman da sizin okulda okuyacak. Ve o da lise 3, belki aynı sınıfa düşersiniz. Senin gibi saygılı biriyle arkadaşlık kurmasını çok isterim. " dedi." Bu arada tanışırsanız, ona sakın Roman diye seslenme. İki adı var diğeri Defne bu ismi kullanırsanız daha iyi olur evladım " dedi. İşte bu ilgimi
çekmişti. Meraklı gibi hemen atladım. "Özel değilse nedeni nedir ? " dedim. Hayır bunu ben yapmış olamazdım değil mi ?  Hayatım boyunca ilk defa bir kız hakkında bir şeyler merak etmiştim. Ve böyle boş bulunup konuşmuştum. Acilen kendimi toparlamam gerekti. Ela Hanım bir an tereddüte düşse de ardından "Evladım seni baya sevdim, söylesemde sorun olmaz " dedi ve devam etti. "Babası ona hep Romanım diye seslenirdi.  Haliyle o ölünce kimse ona babasının seslendiği gibi seslenmesin diye yemin etti bir daha o ismi kullanmayacak. Babası gibi biri karşısına çıkana kadar..." Bir an öyle biri hiç çıkmasın karşısına diye geçirdim içimden. Aman bananeydi ki. Beni ilgilendirmiyordu. Daha fazla oyalanmadan işim olduğunu söyleyip  oturduğum yerden kalktım. Gözlerim yine anında o kıza kaymıştı. Hala kulaklıka müzik dinliyordu ve dünyadan o kadar bağımsızdı ki. Ne benim burada olduğumdan ne de konuşmalarımızdan bi haberdi. Son kez o kıza bakıp evden çıktım. O an bilemezdim ki bu kız zehir dolup taşan ruhuma panzehir olacaktı ? 

Bir bölümün daha sonuna geldik. Bu bölüm biraz kısa oldu farkındayım ama bu kadar yazabildim kusura bakmayın. Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Sizleri seviyorum ❤

Panzehir Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora