Renkli Saçlar

2.2K 182 28
                                    

Renkli saçlı çocuk gittikten sonra 10 dakika boyunca aynada kendime baktım. Ne görmüştü ki? Makyajım ve saçlarım düzgündü, elbisem de öyle. Aynada kendimi süzerken bir kusur bulmaya çalışıyordum. Dişlerimin arasına bir şey mi takılmıştı? Hayır, evde dişlerimi fırçaladıktan sonra hiçbir şey yememiştim. Acaba kilo mu aldım? Bu aralar evde oturduğum için kilo almıştım ama kötü mü görünüyordu?

Kendimi 5 dakika daha süzdükten sonra odadan çıkmıştım. Niye kafama bu kadar takıyordum ki? Belki arkamda bir şey vardı ona bakıyordu. Tam gözlerime baktığından emindim ama. Belki sadece midesi bulanmıştı. Olamaz mı? Yani sarhoş olunca insan kusar değil mi? Yeter Melissa geçti gitti.
Sadece o şey birisine benziyor yani nasıl desem... Havalı? Yani onu bir dakikadan az bir süre görsemde renkli saçları, kolundaki dövmeleri dikkatimi çekmişti. Yeşil gözleri vardı ve dikkatimi çekmişlerdi. Demek istediğim birkaç tane daha onun gibi erkek biliyorum ve onlar normalde havalı tipler oluyorlar. Kendilerini herkesten farklı sanan, kimseyi umursamayan ve insanlara kaba davranan tipler. O insanlar tarafından birkaç kere zorbalığa uğramıştım ve ne zaman öyle tipleri görsem ürkerim.

Ama bu çocuğu görünüşü için yargılamak istemiyorum. Yani istisna olamaz mı? Bakışlarında başka bir şey vardı. Sanki benden iğrenirmiş gibi değilde daha çok şaşırmış gibi bakıyordu. Acaba uzun zamandır görmediği birisi ile mi karıştırdı? Ya da ölen bir yakınına benzetti? Olamaz mı?
Kafamın karışıklılığını gidermek için sehpada duran ne olduğu bilmediğim içkiyi kafama diktim. Diktiğim anda pişman oldum. Ağızımda tuttuğum sıvı boğazımdan geçmiyordu. Ben ağızımda tuttukça daha da acılaşıyordu. Nefesimi tutup gözlerimi kapattım ve acı sıvıyı yuttum. Boğazımdan aşağıya doğru sıcak bir sıvı aktı. Bir daha tekrar ediyorum. Bu içkide ne buluyorlar?

Etrafa bakındım. Kelly ve "sevgilisinin" nerde olduğunu bulmaya çalışıyordum. Ama büyük bir ihtimalle çoktan yukarı kattalardır. Kime güvenip geldiysem? Yani büyük bir ihtimalle onlar bir odada kalacaklar ben ise bana birisinin tecavüz etmesini riske almamak için herkesin sızmasını bekleyeceğim.

***

Bahçeye çıktığımda soğuk hava yüzümü okşadı. Hafif üşümüştüm ama içerisinin pis içki kokusundan iyidir. Az insan olan biryer buldum ve çimlere oturdum. Gökyüzü yıldızlarla doluydu. Yarın güneşli bir gün olacak.
Gözlerimi kapattığımda müziği duymazdan gelmeye çalıştım ve başım ağrımaya başlamıştı. Migren hastası olduğum için baş ağırılarım normal insanınkinden farklıydı. Sanki beynimin içini oyuyorlarmış gibi hissediyordum. İlaç veya iğne almazsam geçmiyordu. Ve bilin bakalım kim ilacını yanına almadı? Kolay bir soruydu değil mi?

Baş ağırım artmasın diye dua ederken yanıma birilerinin geldiğini hissettim. Bu renkli saçlı çocuğun arkadaşı esmer olan ve kıvırcığın yerine bu sefer sarışın bir çocuk vardı. Ay ışığında yüzlerinin tam göremesemde sarışının mavi gözleri parlıyordu. Esmer olanın ise dolgun dudaklarını fark ettim. Neden dudaklarına baktığımı sormayın.
İkiside yanıma oturdular ve sarışın olan uzun bacakları yüzünden bağdaş kurmak için biraz uğraştı sonra başarılı olamayıp normal oturdu. Birkaç saniye çok rahatsız edici derecede sessiz geçti. Sarışın esmere bi bakış attı ve sonunda esmer konuşmaya akıl etti.

"Merhaba, ben Calum!" dedi sevecen bir şekilde elini uzatarak.

"Melissa." dedim hızlıca uzattığı eli sıkarak. Elimi sarışın olana uzattım.

"Ben de Luke." dedi elimi sıkarak.

Ve yine sessizlik.

Tamam bu garip olmaya başlıyor.

"Ee? Partiyi nasıl buldunuz?" dedim sessizliği bozarak.

"Harika!" dediler ikisi birlikte.

Ve yine sessizlik.

Hadi ama!

"Ee? Buraya gelme nedeniniz?" dedim en sonunda merakıma yenik düşerek.

"Aslında şey... Imm... Hani..." diye geveledi Luke. Calum lafa girdi.

"Michael seninle tanışmamızı istedi."

"Michael?"

"Mor saçlı olan." diye ekledi Luke.

"Ve?"

"Ve bu çok garip gelecek biliyorum ama bizimle eve gelmen lazım." dedi Calum.
Ben dediğinin şokunu atlatamadan arkadan bağırışmalar geldi. Kafamı o tarafa doğru çevirdiğimde Michael'ın bana doğru geldiğini gördüm.

"Michael! Hayır! Dur!" diye bağırdı arkadan onu yakalamaya çalışan kıvırcık saçlı çocuk.

Michael yanıma gelince o da benim gibi oturdu ve bana sıkıca sarıldı.

Pekala...

Burada

Neler

Oluyor?

EVET İKİNCİ BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM. KAFANIZ KARIŞMIŞ OLABİLİR AMA OKUMAYA DEVAM EDERSENİZ HERŞEYİ ANLAYACAKSINIZ. 7 VOTE İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM.
GELECEK BÖLÜMDE SİZİNLE GÖRÜŞÜRÜZ.

Good Enough || Michael CliffordWhere stories live. Discover now