Bölüm 9 - Düğün...

Start from the beginning
                                    

" Saat kaç oldu, nerede kaldınız? "

" Senden izin almamız gerektiğini bilmiyorduk Salih, kusura bakma! " demişti Azad kaşlarını çatarak.

Genç adam öfkeye kaşlarını çatmış, merdivenler yönelerek inmeye başlamaştı.

" Sizin ne yaptığınız umrumda değil Azad ağa, ama karım sizinleyken evet izin almanız gerek! " diyerek tam da Azad'ın önünde durmuştu.

Azad, içini saran öfkeyle bakmıştı eniştesine. Okuldan beridir tanırdı Salih'i ama içinde ona karşı anlamlandıramadığı bir his vardı ve o his yıllar geçmesine rağmen onu bırakmamıştı. İstanbul'da kardeşinin Salih ile evlilik haberini aldığında babası gibi karşı çıkmış ama kardeşinin evlilik için ısrarıyla mecbur kalarak razı olmuştu.

Aradan geçen dört yıla rağmen ne bu evliliği ne de kardeşinin Salih ile evlenmesini kabul edememişti. Özelikle kardeşinin her daim gözlerinde gördüğü hüzün ile kabul etmesi de pek kolay olmuyordu.

" Hoş geldiniz çocuklar. " diyerek Xate hanım araya girmiş, yanlış bir şeylerin olmasını engellemişti.

Azad, bastırmaya çalıştığı öfkeyle Hivda'nın elini bırakarak odasına gitmişti.





****************





" Şilan hadi aç şu kapıyı! "

" Yalnız kalmak istiyorum abla, ne olur beni rahat bırak! "

" Olmak öyle Şilan iki gündür kendini odaya kapattın çıkmıyorsun! Annemle babamı zor idare ediyorum. İnadı bırak! "

" Ne inadı ya? " diyerek öfkeyle kapıyı açmıştı Şilan.

Genç kız, irice açılan gözlerle bakmıştı kardeşine. Ağlamaktan kızaran gözleri, moraran göz altları, çekiştirdiği belli olan dağınık saçlarıyla perişan haldeydi kardeşi. Dolan gözlerle kardeşinin yüzünü ellerinin arasına almış;

" Ne yaptın böyle kendine Şilan? " diyerek kendine çekerek sıkıca sarılmıştı.

" Çok seviyorum abla... "

" Bunu kendine yapma Şilan! Unut onu... "

" Ben onu unutmak istemiyorum ki, Azad'ı istiyorum! Hem Gülistan annem onu gelin olarak istemiyor, beni istiyor! "

Genç kız duyduğu şey ile kardeşini kendinden uzaklaştırmış;

" Kimin ne istediği Azad'ın uğrunda mı sanıyorsun? Azad o kıza aşık ve yarın onunla evlenecek! Çocukluğu bırak artık Şilan! " diyerek sesinin yükseltmişti.

" Ne çocukluğundan bahsedersin sen abla? Ölüyorum ben görmüyor musun? Azad olmadan yaşayamam! "

Genç kız ağlamaya başlayan kardeşini tekrardan kollarının arasına almış, sakinleştirmeye çalışmıştı. Kardeşinin bu hali onu fazlasıyla hem üzmüş, hem de öfkelendirmişti. Öfkesi Azad'ı saplantı haline getiren kardeşineydi.

" Dilşa, Şilan hadi kahvaltıya gelin! "

İki kardeş duydukları annelerinin sesi ile birbirlerinden ayrılmıştı. Şilan tekrardan odasına gireceği sırada Dilşa engel olmuş;

" Hayır Şilan benimle aşağı geliyorsun! " diyerek kardeşinin elini tutmuş merdivenlere yönelmişti.

Genç kız salona gitmeden önce Şilan'ı banyoya götürmüş, yüzünü yıkayarak salona yönelmişlerdi ki, açılan kapı ile durup gelene bakmışlardı. Kapıdan Gülistan hanımı görmeleri ile Şilan ablasının elini bırakarak koşarak Gülistan hanıma sarılmıştı.

Aşk Sürgünü...( Sürgün Serisi 1 )✔Where stories live. Discover now