Neden Hatırlamıyorum?

En başından başla
                                    

"Öyle olsun bakalım." gülümseyip yanıma yattı. "Sen ne güzel konuşuyorsun öyle." deyip burnumu boynunda gezdirdim. Kıkırdayıp kaçmaya çalıştı.

"Dur Harry. Gıdıklanıyorum." köprücük kemiğini öpüp geri çekildim.

"Kokun çok güzel." utanıp kızarmaya başladı. Gözlerini kaçırıp gülümsedi. "Gözlerime bak." gözlerimiz buluştuğunda bende gülümsedim. Derin maviler utangaçlığını üzerinden atamamıştı. "Ben koca bir aptalım. Seni bunca zaman fark edemedim." gözlerimi dudaklarına indirip parmaklarımı ince dudaklarda gezdirdim. "Seni ilk öpen ben olmak isterdim. Senin için en özel olan şeyleri ilk ben yapmak isterdim." elini elimin üzerine koyup parmağıyla okşadı.

"Beni ilk öpen kişi sendin." şaşkınlıkla gözlerimi gözlerine çevirdim. Bunu fark etmiş olacak ki gülümsedi. "Bella'nın yanından çıkmıştım, eve dönüyordum. Peşimde birkaç kişi vardı ve ben korkuyordum. Yolda karşılaştık seninle. Beni durdurup eve bırakmayı teklif ettin. Sanırım onları sende fark etmiştin, bilmiyorum. Ama bir şartın olduğunu söyledin. Beni öpecektin ve sonrada eve bırakacaktın. Sende peşinden düşmeyen bir kızı kendinden uzaklaştırmak istiyormuşsun sonradan öğrendim." şaşkınlıkla onu dinledim. Böyle bir şey yapmış olamazdım.

"Sende kabul ettin?" kafasını salladı.

"Arkamda üç kişi vardı ve ben o cılız halimle bir tanesine bile karşı gelemezdim. Seni zaten tanıyordum ve o zamanda seviyordum. Beni öpmene izin verdim. Tanımadın bile beni. Kim olduğumu bilmiyordun. Beni eve bıraktın. Ben içeriye girene kadarda kapıda bekledin. Ona bile sevinmiştim." hatırlamaya çalıştım ama olmuyordu. Hafızamda böyle bir olay yok.

"Bunu ben mi yaptım?" kaşlarını çatıp yüzümü inceledi.

"Bak hatırlamıyorsun işte. O zamanlar beni böyle umursamıyordun." yüzü düştü bir anlığına. Hala yaptığım şeyi hatırlamıyordum.

"Sarhoş muydum?" kafasını iki yana salladı.

"Boşversene. Uyuyalım hadi." göğsüme sinip gözlerini kapattı.

~~~

Uyandığımda Louis yanımda değildi. Yüzümü yıkayıp Bella'nın odasına ilerledim. İçeriden Louis'nin sesi geliyordu.

"Beni bırak bir başkasını böyle öptüğünü bile hatırlamıyor Bella." sıkıntılı bir nefes aldığını duydum.

"Louis sana bir şey anlatacağım ama bunu hiç kimsenin bilmemesi lazım." kendime engel olamadan kapıya biraz daha yaklaştım. "Harry hayatının bir dönemini hatırlamıyor." gözlerimi kocaman açtım. Bunu ben neden bilmiyorum.

"N-nasıl bir dönemini hatırlamıyor?"

"Hatırlamıyor işte. Annem öldükten sonra oldu bu. Onun öncesindeki birkaç ayı tam olarak hatırlamıyor." geri geri gidip odama girdim. Bunu bir ara Bella ile konuşmam lazım. Bu nasıl olabilir ki? Koridordan Bella'nın kahkaha sesi geldiğinde yatağa uzanıp gözlerimi kapattım. Odanın kapısı açıldığında hareketsiz kalmaya çalıştım. Yatağımın yanında hareketlenme olup yüzüme öpücükler konduruldu. Gözlerimi aralayıp gülümsedim.

"Günaydın Harreh." kollarımı açıp arasına girmesini istedim. Zaman kaybetmeden kollarımın arasına girdi. "Kahvaltı hazır gidelim mi?"

"Gidelim." kalkmaya çalıştığında ona engel olmak için kolumu dahada sıkılaştırdım. Bana baktığında burnunu öptüm. "Özür dilerim." kaşlarını kaldırıp elini yanağıma koydu.

"Ne için?" omuz silkip elmacık kemiklerini öptüm.

"Seni öptüğümü hatırlayamadığım için. Seni başkasından kurtulmak için kullandığım için. Özür dilerim." gülümseyip dudağıma sesli bir öpücük bıraktı.

"Sen hala orada mısın Harold? Başkasına gitmedi sonuçta ilk öpücüğüm. Hem ben mutluydum hala da öyleyim. Şimdi kahvaltıya gitmezsek açlıktan öleceğim." gülüp onu serbest bıraktım. Bende kalkıp üzerimi değiştirdim. Birlikte mutfağa gittik. Yanyana oturduğumuzda karşımda Bella ve Elena vardı. Edrick Louis'nin yan tarafında Dani de benim yan tarafımda oturuyordu. Bella'ya sinirli bir bakış atıp biraz peynir ve zeytin aldım. Bella bana masumca bakınca daha fazla sinirli bakamadım. Louis ağzıma fındık ezmesi sürülmüş ekmek tıkıştırınca ona baktım.

"Yemeğini ye Harold." gözlerimi devirip ekmeğimi yedim.

"Harry?" Bella'nın bu ses tonuna bakılırsa yine hoşuma gitmeyecek bir şey söyleyecek demektir. Gözlerimi ona çevirip 'ne var' anlamında kafamı salladım. "Babam-" devamını dinlemeyip sözünü kestim.

"Gitmeyeceğim." kaşlarını çatıp ofladı.

"O buraya gelecek diyecektim." bu daha büyük sorundu.

"Sebep?" Louis elini bacağım koyup kaşlarını kaldırdı. Sesimin sert çıktığını o an fark ettim.

"İş gezisiymiş. Sadece haber vermek istedim." kafamı sallayıp kahvaltımı yapmaya devam ettim. Herkes yavaş yavaş masadan kalkmaya başladı. Bella, Louis ve ben kaldığımızda bakışlarımı Bella'ya çevirdim.

"Bella seninle bir şey konuşmam lazım. Müsait olduğunda haberim olsun." kaşlarını kaldırıp merakla bana baktı.

"Şimdi müsaitim."

"Ben bir duş alsam çok iyi olur." Louis gülümseyip ayağa kalktı. Yanımdan ayrılmadan elini tutup kendime çektim, yanağını öptüm. Gülümsemesini büyütüp mutfaktan çıktı.

"Öncelikle gece olanlardan başlayalım." dişlerini dudaklarına geçirdi. "Edrick'i öptüğün doğru mu?" kafasını salladı. "Bunun bir sebebi var mı? Anlık olan bir şey miydi?" seslice yutkundu.

"B-ben i-isteyerek yaptım." Sakin kalmaya çalıştım.

"Ona karşı bir şey mi hissediyorsun?" gözlerini kaçırıp kafasını eğdi.

"Bilmiyorum. O çok kibar." derin bir nefes alıp kafasını kaldırdı. "Her şey Louis'nin yüzünden oldu." kaşlarımı çatıp onu dinlemeye devam ettim.
"Bana Edrick ile ilgili bir şeyler söyledi. Kafamı karıştırdı. Hepsi senin sevgilin yüzünden oldu. Aptal aptal konuşup beni bu hallere düşürdü." kaşlarımı daha çok çattım.

"Düzgün konuş gebertirim. Eğer Edrick'e karşı bir şey hissetmiyorsan bir daha böyle bir şey yapma. Şimdi sırada diğer konumuz var. Bana bu durumu açıklamak zorundasın. Ben Louis'yi neden hatırlamıyorum?" gözlerini kaçırıp ayaklandı. "Otur yerine." sıkıntıyla oturup gözlerini masada gezdirdi.

"Annem öldükten sonra çok üzülmüştün. Hani psikoloğa bile gittin. Ondan birkaç ay öncesinde bazı şeyleri hatırlamıyorsun. Nedenini hiç kimse bilemiyor. Üzüntüden bir çeşit travma olabileceğini söylediler. Bu yüzden hatırlamıyor olabilirsin." gözlerimi yüzünde gezdirdim.

"Peki daha önce onu tanıyor muydum?" kafasını salladı.

"Birkaç defa onun tatlı olduğunu söylemiştin ama neredeyse hiç konuşmamıştınız." sıkıntılı bir nefes verip ayağa kalktım.

"Tamam hayatım. Masayı toplamana yardım etmesi için içeriden birilerini gönderirim." kafasını sallayıp gülümsedi. Mutfaktan çıkıp salona ilerledim.

"Bugün masayı Bella ile birlikte hangi şanslı isim topluyor?" hepsi birbirine baktığında Elena ayağa kalktı.

"Benim duşa girmem lazım randevum var." deyip kaçtı. Diğerlerine baktığımda Dani hiç oralı olmadı. Edrick bana baktığında mutfağı işaret ettim. O mutfağa giderken bende odama geçtim. Louis hala duştaydı. Yatağımı düzenleyip üzerine oturdum. Onu öncedende tatlı bulmuşum demek.

Tiny | Larry Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin