B-3

4.7K 258 48
                                    

İki ay daha geçmişti. Artık bebeğimiz yedi aylıktı. O iki ay içinde Ural dışarıya yalnız başıma çıkmama izin vermemişti. Ama beni bugün zorla amcasının evine götürüyordu. Nedense içim hiç rahat değildi. İçimi garip bir korku kaplamıştı. Ural bunlardan habersiz arabayı sürmeye devam ediyordu.

"Lütfen kötü birşey söyleme orada Esin, eğer istersen annenle birlikte başka bir odada oturursun."

"Bu konuşmayı kaç kere daha yapacağız Ural, anladım işte."

"Bize gelecekleri günde aynı şeyi diyordun, ama anlamadığın ortaya çıktı nedense."

Sıkıntılı bir şekilde nefesimi bıraktım. Dünden beri aynı şeyleri söylüyordu. Birşey demek istemiyordum o yüzden. Sonunda geldiğimizi anlamıştım. Çünkü buraya ilk gelişim değildi. İlk gelişim yine zorla olmuştu. Ardından iyi günlerin kötü başlangıcı başlamıştı. Ben bunları düşünürken Ural arabayı durdurmuş ve arabadan çoktan inmişti. Öbür taraftan dolanıp kapımı açtı. Ardından inmeme yardım edip kapıyı geri kapattı. Artık karnı burnunda tabirine uyuyordum bu halimle. Yavaş adımlarla villanın arka bahçesine doğru yürümeye başladık. İşte o bela orada oturuyordu. Yanında da annem oturmuştu. Bizi görünce ayağa kalktılar. Ben bir şey diyemeden gelip sarıldı bana. Aylardır beni görmediğinden birşey yapmadım. Ural'da amcasıyla hemen iş konuşmaya başladı. Annem kalkıp benim yanıma oturdu.

"Ee nasılsın kızım, bebek nasıl?"

"İyi işte, iki ay sonra kucağınıza alırsınız."

"İnşallah, peki hâlâ cinsiyetine baktırmadınız mı? Ona göre alışveriş yapardınız, isim bulurdunuz."

"Sürpriz olsun istedik, ismi sonra düşünürüz. Daha iki ay var hem. Alışveriş biraz yaptık, illa mavi ya da pembe olacak değil ya, her renkten birşeyler aldım hazır. Zaten bebeğimiz doğunca tekrar yaparız alışveriş."

"Siz bilirsiniz, gerisini siz düşünün artık, benim ki sadece bir öneri."

Sustu uzun bir süre. Sadece Ural ve amcası konuşuyordu sadece. İşle alakalı diye dinlemedim. Sonunda bu konuşma da bitti. Bana döndü amcası. Bu adam bugün daha tehlikeli duruyordu sanki. Gözlerinde hâlâ o öfke vardı. Korku sardı bedenimi.

"Sen nasılsın kızım, bebeğinin sağlığı iyidir umarım."

"İkimizde iyiyiz çok şükür," dedim soğuk bir şekilde. Ural bana bakıyordu yandan. İyi davranmaya çalışıyordum, ama bir türlü olmuyordu. Adam yüzsüz gibi konuyu uzattı.

"Bunu duyduğuma sevindim, Ural'ın çocuğuna bir şey olsun istemem."

Bu sözüyle ne demek istemişti şimdi? Kimse bir şey duymamış gibi davranıyordu. Gözünden bir parıltı geçti. Sakin davranmaya çalıştım.

"Korkunuz olmasın, inşallah iki ay sonra doğacak bebek."

"En kısa zamanda. Az kaldı zaten, çok az."

Midemde bir burkulma olmuştu. Hâlâ ne demek istediğini anlamamıştım. Ural hiçbir şey anlamadan bir bana, bir amcasına bakıyordu. Bu adamın tehlikeli biri olduğunu biliyordum, ama hâlâ neyi kastettiğini anlamamıştım. Bir şey belli etmemeye çalıştım. Ural ve değerli amcası geri sohbet etmeye başladı. Ben sessiz bir şekilde adamı izliyordum.

"İyi misin kızım, yüzün bir anda soldu sanki. Acıkmış olmalısın, sana birşeyler getirmelerini isteyeyim."

"Canım bir şey istemiyor anne, böyle iyiyim."

Ama annem beni umursamadan hizmetçilerden birini çağırdı. Kadın hemen yanımızda bitti. Annem sesini yükselterek konuştu.

"Evet Beyler, istediğiniz bir şey varsa söyleyin. Hazır Aynur gelmişken istediklerinizi getirir."

MAFYA BOZUNTUSU-2Where stories live. Discover now