-26- Uçan Brokoli

944 96 44
                                    

Eve adımımı atar atmaz kendimi yere bıraktım. Gerçekten çok yorulmuştum ve gözlerimin önünden, magazinlerde kavga eden ünlülerin fotoğrafları üstünde çakan kırmızı şimşekler geçiyordu.. Tüm parti boyunca hiç durmadan dans etmiş ve pasta yemiştim. Hatta kendi dilimimi bitirince diğerlerinin pastalarını da yemiştim. Pişman değilim.

"Beni odama taşır mısınız?" dedim cici kız bakışlarımı etrafa yollayarak. Tabiki de doğumgünü kızı olmanın iyi yanlarından biriydi istediğin her şeyin yapılması ve tabiki de özgür erez bu fırsattan yararlanırdı.

"Dua et doğum günü kızısın, yoksa kılımı bile kıpırdatmazdım senin için. " diyerek kucağına aldı beni berke. Berke nakliyat gururla sunar! Bu durumda ben mal mı oluyorum?

"Bana yapılan şakanın içinde olduğunu biliyorum, sus bence!"

Gelen içki kokusuyla yüzümü buruşturdum. Berkeyse bana bakıp mahçupça gülümsedi ve beni odama götürüp odamdan çıktı. Üzerime pandalı pijamalarımı giyip kendimi yatağa fırtalttım ve tabiki öbür tarafından düştüm. Şaşırdık mı?  Hayır.

Yere yapışmamın sesiyle herkes odama doluştu ve kahkahalarla gülmeye başladı.  Yerden kalkmadan kollarımı göğsümde birleştirdim ve onlara nurella suratı yaptım.

"Ne biçim aile!"

"Ne arıyorsun sen yerde? Ahahaha!"

"Beynini! Komik mi ya? her seye gülüyorsunuz!"

"Ahah ko- ahahaha komik tabi ahahaha!"

"Çağlar biliyor musun, annem seni doğurduğunda ebene 'bu benden çıkmış olamaz, çıktığı yere geri sokun' demiş. Şimdi çok iyi anlıyorum sebebini. Zamanında seni vitamin olduğun portakala geri sokmak vardı da işte, evlat dediler bağırlarına bastılar seni. Üzerine tabela falan asmak lazım aslında senin, 'bunu doğurtan ebe kör oldu' diye! Veya 'yaklaşmayın tıbbi atık' da olabilir!"

Berke olduğu yerde sağa sola sallanıp duvara tutundu.

"Gülmeyin! Gülmeyin diyorum size, anlamıyor musunuz? Nöronlarınız halay mı çekiyor içeride! Gülmeyin ya! Hayat size waikiki vay vay mı ha? Gülmeyin diyorum!"

Berke gülmesini durdurup bana ciddi bir şekilde baktı. Çağlar'la ipek ise haykırarak gülüyorlardı. Sinirle ayağa kalktım ve onların yanına gittim. Tabi buram buram gelen içki kokusunu alınca U dönüşü yaparak tekrar yatağıma gittim.

"Ahahah özgür hahaha o ahahaha nasıl ahahaha bi dönüştü ahahaha öyle ahah!"

"Gülme Çağlar!  Bülent Ersoy gibi dönersin inşallah Çağlar!  Top ol suda boğul Çağlar! Allah belanı versin Allah seni kahretsin Çağlar!  Annene bacına kufredicem annelerimiz aynı bacın benim Çağlar!  Adalet mi bu Çağlar!"

Çağlar daha çok gülmeye başladı. Dur bi saniye, bunlar sarhoş! Evet şuan kendimi kayıp birini bulan müge anlı, yarışmada doğru cevap veren yarışmacı, şifresiz WiFi bulan öğrenci, başarılı bir ameliyat sonrası ameliyathanefen çıkan doktor gibi hissediyorum.

Sarhoş muhabbeti çekmek istemediğim için yastığımı ve evin anahtarını aldım ecemlerin dairesinin önüne gittim.

Kime:E.T.

Çağlar berke ve ipek aşırı sarhoş, sizde kalabilir miyim?

Kimden:E.T.

Anahtar paspasın altında,  kapıyı aç benim odama gel.

Yaratıcı bir Türk ailesi daha!

Paspasın altından anahtari alıp kapıyı açtım ve içeri girdim.

ÖzgürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin