-5- Nemo

3.2K 406 56
                                    

"Ne oldu?"

Elini gözüme sokacak kadar uzattı.

"Tırnağım kırıldı. "

"Resmen futbolsever bi tikisin! Futbolseverlerin yüz karasısın!"

Kulağıma eğildi.

"Ona bakmaya devam ettikçe sana bakacaktı bu yüzden öyle dedim. Yoksa tırnağım falan kırılmadı."

Bu kız bile zekice konuşuyorsa ben öleyim bence.

"Halka izleyelim mi?"

Kollarımı havaya kaldırıp çığlık attım.

"Evet!"

***

"Neden Halka'daki kız hiç Türkiye'de bi evden çıkmıyor ki?! Bunu Türklere yapılan bir hakaret olarak kabul ediyorum!" dedi ipek. Yukarı bakıp sabır dilendim. Yine ben bu deliler arasında iyi dayandım. Nerde benim alkışım?

"'Mahmut televizyondan karı çıktı,  fişi çek kaçmasın! fişi çek!  Çek fişi!' diye bi diyalog kesin olurdu ve o da korkunç değil komik oluyor. "

Birkaç saniye bana mal mal baktıktan sonra kahkahalarla gülmeye başladı.

"Yankıı!Yankıı alın şunu başımdan! Yankıı!"

"Onlar seni duyamaz."

Bu demin gülmüyor muydu? Dur bi saniye, ne?!

"Korkma ödlek, duyamazlar çünkü ikisi de kulaklıklarını takmış müzik dinliyor."

 Baktım bana doğru bir feminist geliyor, AMAN TANRIM didim!

"Özgür sen dün gelmediğin için bugün gelmek zorundasın. Akşam lunaparka gidiyoruz. Hadi kaçtım ben, daha diğerlerine söyleyeceğim."

Kesin Dudu Peri bunun akrabası, bu kadar hızlı hareket etmesnin başka bir sebebi olamaz, bu bana ve türümden olan tüm üşengeçlere hakaret!

"Ben odama gidiyorum. Biraz uyuyacağım."

Plaj çantassı görünümündeki dambılımı alıp otelin kapısına doğru yürümeye başladım. 

"Özgür?"

"Ne var deniz!"

Koşmuş olacak ki  nefes nefeseydi. Ellerini dizlerine koyup bir süre nefeslendi.

"Özür dilerim. Sana öyle davranmamam lazımdı."

"Anlamana sevindim."

Arkamı dönüp yürümeye başladım.

"Affettin mi yani?"

"Hayır!"

"Beni affetmezsen bağırırım!"

Ona sönüp gözlerine baktım. Çok ciddiydi.

"Ne diye bağırcaksın merak ediyorum."

"Affet be-"

"Tamam affettim yeterki bağırma." dedim elimde ağzını kapatarak.  Gülümsediğini hissedebiliyordum.

"Şimdi elimi çekiyorum.  Uslu bir çocuk ol ve bağırma tamam mı? "

Gülerek kafasını salladı. Ben de elimi çektim ve ellerimi çarptım.

"Bu gidişle şirinleri görebilirsin." dedim ve arkamı dönüp yürümeye başladım. Kahkaha attığını duyabiliyordum.

***

Lunaparkın kapısından girer girmez telefonumu birine verdim ve nasıl çekeceğini anlattım. Diğerleriyse iki grup olmuştu.  Yerde oturanlar ve arkalarında ayakta duranlar. Hızla koşup ayaktakilerin en sağına geçtim. Solumda deniz duruyordu,  umursamadım ve gülümsedim. Belimden tutup beni kendine biraz yaklaştırdı, o sırada fotoğraf çekildi.  Ona 'napıyon sen hacı' bakışımı attım.

ÖzgürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin