Everything I Didn't Say | Irwin

Love me

Bugün sınıfta oturuyor ve sana mektup yazıyordum. Teneffüslerde kimse sınıfta olmuyor. Bu yüzden oldukça rahattım.

Defteri masaya bırakıp gerildiğim sırada sınıfa Calum girdi. Ona ne kadar engel olmaya çalışsamda yazdığım kağıdı defterden yırtıp okumaya başladı.

Okurken alaycı ifadesi biran olsun yüzünden silinmemişti. Kağıdı havaya kaldırıp benimle oyun oynadı, Ashton. Kağıdı yakalamamı söyleyip daha yükseğe kaldırdı. Uzanamıyordum çünkü lanet olası çocuğun boyu çok uzundu.

Bende ona tokat attım ve penisine diz kapağımı geçirdim.

Evet, bunu yaptım. Çünkü hak etmişti.

Küfür edip kıvranmaya başladığında kağıdı elinden aldım. Bana bunu ödeteceğini söyleyip durdu. Eşyalarımı aceleyle toplayıp sınıftan çıktım.

Yapacaklarından korkmuyorum. Beni istediği kadar üzebilir, canımı yakabilir. Ama... Sana yazdığım daha tamamlamadığım üç satırlık mektubu büyük bir mutlulukla tüm okula anlatabilir. Bu oldukça kötü olur.

Senin varlığın bana dolaylı yollardan bile olsa zarar veriyor, Ashton.

Nefes nefese ilk bulabildiğim yere; müzik odasına girdim. Baterinin başındaydın. Kendini o kadar çok kaptırmıştınki geldiğimi dahi farketmedin. Aslında bu benim işime geldi. Seni fazlasıyla izleyebildim.

Birden bire bagetlerini attığında irkildim ve kapı koluna sıkıca tutundum. Başını çevirip bana boş gözlerle baktın.

Tebessüm bile etmedin, Ashton. Oysa ben bana baktığın için heyecandan ölmek üzereydim.

Rahatsız ettiğim için özür diledim. Kapıyı yavaşça açtığımda hala bir şeyler demeni bekliyordum. Tek kelime etmedin ve bagetlerini yerden alıp baterini çalmaya devam ettin.

Bu fazlasıyla acıttı, Ashton.

Şuan depo gibi bir yerdeyim, tam olarak neresi olduğundan hala emin değilim. Bu sikik okulda tek başıma kalabildiğim yer burası. Kimse bilmiyor. Biliyorsa da burada daha hiçkimseyle karşılaşmadım.

Ağlıyorum ve bunun tek sorumlusu sensin.

Bana birisi değilde, hiç kimseymişim gibi baktın. O bakış aklımdan silinmiyor, nereye baksam beliriyor.

Parçalara ayrılıyorum ve nasıl toplayacağımdan emin değilim.

Ne yapabilirim? Seninle konuşmak için ne yapabilirim? Sevgili olmaktan bile bahsetmiyorum. Yakın arkadaş olsak? Yemin ederim kabul ederim.

Ama...

Beni sev. Beni ne olur sev. Benim sana ihtiyacım var. Benim en çok sana ihtiyacım var. Ellerine ihtiyacım var; yüzüne, gülüşüne, bana sarılmana ihtiyacım var.

Yalvarırım,

Sev beni.