Karşıma ilk çıkan Asaf'ın numarasını tuşladım. Karşidaki sekreterin "aradığınız numara şuan baskasıyla görüşüyor" lafıyla telefonu kapattım.

Kimle konuşuyordu bu? Oflayıp kendimi tekrardan yatağa attım. Elimi karnıma koyup "napalım bugün bebeğim. Sıkıntıdan patlayalım nasıl fikir?" Gülümseyip etrafa baktım hiç bir şey yoktu. Çalan kapıyla Asaf'ın geldiğini sanıp hızla kapıyı açtım.

Karşımdaki personel ve elindeki tabakla ofladım. Kahvaltımı alıp kapıyı kapattım.

Acıkmıştım gerçektende. Yemeğimi yerken telefonuma geken mesajla meyve suyumu bıraktım. Asaf yazmıştı. "Bugün Zehraya gidicez benim toplantım olduğu için arayamadım kahvaltını et güzelim." Göz devirip telefonu bıraktım.

Azat
Bu dünyada en zor şeylerden biride vanın kavurucu sıcağında koşmak.

"Asker sağa dön" komutunu verdikten sonra ben önde diğerleri arkada koşmaya başladım "15 tur atılacak." Tüm askerlerden isyan seslerini duyunca gülümsedim bu şeyi çok seviyordum. Daha bir tur olmamışken karşiıda gördüğüm grupla kaşlarımı çattım.

Herkes koşarken ben aralarından çıktım askerlerden biri "komutanım nereye?" diye sorunca onlara dönüp " birazda sizi uzaktan izlicem bakalım kimler kaytarıyo." Tekrar isyan seslerini duyunca kaşlarımı çatıp "asker uygun adım sağa dön." Hepsi dönünce yüksek sesle "25 adım tur başla" deyip düdüğümü çaldım. Arkamdan artık hangi küfürü ederler allah bilir.

Daha fazla durmayıp arkamı döndüğümde grubun ve onun hala orda sohpet ettiğini gördüm. Sakin ve yavaş adımlarla yanlarına doğru hareket ettim. Aralarında bölük komutanınıda görünce yutkundum.

Elimi anlıma koyup selam verdim. Bölük komutanı "ooo gel azat gel bende tam seni çağıracaktım." deyince kaşlarımı çattım önce gözlerimi grubun üstünde gezdirip sonra tekrar komutana baktım.

"Emredin komutanım." dedim.

"Bunlar mardinden gelen gönüllü doktorlarımız." Deyip gülümsedi ve bütün gruba bakıp gurula.

"Askerlerimize yardım ve destek için gönüllü olarak çalışacaklar."

Istifimi bozmadan komutanı dinlemeye devam ettim.

"Senden isteğim onlara her konuda yardımcı ol ve özlellikle arya'ya yardımcı olucaksın." Kaslarımı çatıp "iyide komutanım ben neden bu görevi üstleniyorum?" diye sordum.

Bölük komutanı kaşlarını çatıp "bu bir emirdir teğmen" deyip yanımızdan ayrılmadan önce guruba bakıp "şimdiden hoşgeldiniz." deyip ayrıldı.
Ellerimi belime koyup guruba baktım 4 kız 5 erkek vardı.

Yanımıza askerlerden biri gelip bana selam verdikten sonra "komutanım misafirler için lojmanlar hazır." deyince guruba bakıp "siz biraz istiraat edin sonra etrafı dolaşırsınız." deyip sustum.

Herkes askerin peşinden giderken çenemi sıvazlayıp "arya kimse kalsın." deyince o kiz kaldı.

Kaslarıni kaldırıp bana baktı "buyrun?" deyince baştan aşağı süzdüm.

Kısa zayıf bişeydi. Turuncu kıvırcık saçları ve çilleriyle portakala benziyordu. Düsünceme gülümseyip kızin gözlerine baktım merakla bana baktığını görünce hemen kendimi toparlayıp.

"Neden sana özellikle sana sahip cıkıcam? Diye sordum. Kız gözlerini kocaman açıp "gönüllü doktorların başında ben varım ve bildiğim kadarıyla hiç birşey bilmediğim."

Dediği şeyle kaşlarımı catıp "ne saçmalıyorsun?" dedim sinirle resmen alay ediyordu. Kız oflayıp "ben ne biliyim ya" deyip kafasını iyice kaldırıp bana baktı. Gülümseyip "boynun tutulmazsa iyidir." diye soyledim. Kız gözlerini kocaman açıp "devede de boy var ama maselesef önemli olan şey yok." deyip sinirle arkasını dönüp tam gidecekken kaşlarımı çatıp. " benle iyi geçin küçük yoksa hiç çekilmem." Deyip bende arkamı döndüm.

Oylayan ve yorumlayan herkese teşekkür ederim.

Sevildiğinizi unutmayın
Instagram hesabımız
zeyn.epgvn08

İMERA FERAM ☑Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin