8. "Familiar"

1.8K 141 175
                                    

"Aşk çay, karşılığı şeker

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


"Aşk çay, karşılığı şeker.

Tiryakiler çayı şekersiz içer.

Ve kıyısızlar, karşılıksız sever."

8 Ağustos Perşembe

Parmaklarım tanıdık tuşların üstüne yeniden gezindi ve daire numarasını girip zilin çalışını izledi. Burada dikildiğim on beş dakikadan beri yirmi birinci kez.

Melanie hakkında bir şeyler yapmaya karar vermiş ve sabahın görmeyen saatinde çıkıp kapısının önüne dek gelmiştim. İçim rahat değildi. Başım dünden kalma ağrılarla sancılanıyordu ve ben yalnızca üç saat yatmıştım. Bunu biliyordum.

Uyandığımda elimde, hala dibinde bir yudumluk kalmış şişe, sıkışık duruyordu.

Tekrardan zile bastım. Son kez. Abartıyordu. Kaçmıştım ondan ama benim geçerli sebeplerim vardı. Haklıydım.

Beni biri dinleseydi beni anlayacaktı.

Beni kimse dinlemiyordu.

Tuşlardan parmağımı çektim ve arkamı döndüm. O an çok da erken konuşmamak gerektiğini anladım çünkü Melanie ve Fabio üç metre ötemde ellerinde ki market poşetleriyle bana bakıyorlardı. İstemsizce kaşlarım havalandı. Fabio sanki biraz zayıflamıştı. Duyduklarım gerçekse eğer zaten ölecekti, o yüzden şimdilik çökmüş gördüğüm haline üzülmedim.

Şimdilik.

"Hey. Misafir kabul ediyor musunuz?" Bozuk ifadem ve ağıran başımla minik bir buse sundum onlara. İçimden gülmek gelmedi. Fabio'yu şuanda pek sevdiğim ve özlediğim söylenemezdi ama ondan nefret de etmiyordum. On yıl geçirmiştik. Sadece şu son olaylar beni çılgına çevirmiş ve herşeyin üst üste gelmesine sebep olmuştu. Melanie'nin kırgın sesini duyduğumda biraz olsun iyi biri olmaya karar verdim.

"Evimin yolunu unuttuğunu sanıyordum?"

"Hangisi ki senin evin?"

"Helion. Sana çok kızgınım. Ama şuan kollarım kopmak üzere o yüzden seni dövemiyorum. Fabio alsana şunları elimden bi."

"Querido* ellerim dolu görmüyor musun?" Fabio kocaman gülümsedi ve koyu teninde beyaz dişleri parıldadı. Uzun zamandır ilk kez takım elbisesiz olduğunu gördüm.

"Hadi ama Melanie. Sokakta değil evde vurabilirsin ancak."

Yanında doğru yürüdüm ve ellerinde ki poşetlerden bir kaçını aldım.

"Yardımına ihtiyacım yok bırak."

"Bir sus be! Hoşgeldin Fabio seninle içeride görüşeceğiz."

"Merhaba gün ışığım. Görüşelim elbet."

Önden ilerlemelerini ve kapıyı açmalarını bekledim. Ardından peşi sıra apartmana girdim. Onlar asansöre binerken elimdeki poşetleri onlar gibi, uzaktan asansöre koydum ve merdivenlere yöneldim.

When I Saw YouWhere stories live. Discover now