2; Başlangıç Çizgisi

208 17 14
                                    

"...yani Bayan Macdonald'ı baygın halde bulduğunuzda etrafta sizden başka kimse olmadığına eminsiniz?"

"Dördüncüye söylediğim gibi; hayır, etrafta benden başkası yoktu. Duvardaki yazıdan başka iz de görmedim."

"Peki, neden yatağınızda olmanız gereken saatte okul koridorlarında tek başınıza gezdiğinizi tekrar söyleyebilir misiniz Bay Potter?" 

James, yumruklarını iyice sıktı. İki saattir üzerinde oturduğu sandalye artık vücudunun bir uzvu haline gelmiş gibi hissediyordu. Gün doğmuştu ve henüz bir dakika olsun uyuyamamıştı. Yorgunluk ve stres hastalık gibi çabucak tüm hücrelerine işlemişti. Bir an önce lanet sandalyeden kalkmak, karşısında dikilen müfettişin bulldoga benzeyen çirkin suratına sert bir yumruk yapıştırmak ve yatağına girip uyumak istiyordu. Oysa yapabildiği tek şey McGonagall'ın ofisinde idam mahkumu gibi oturup tekrar tekrar sorulan sorulara aynı cevapları vermekti. 

"Cevap vermediniz Bay Potter." dedi emrivaki sesle orta yaşlı adam.

"Geçen seferki üç cevabımı anlayabilecek zekaya sahip olduğunuzu sanmıştım." James hiç düşünmeden karşılık verdi.

Müfettişin dudakları gerildi, yanaklarından sarkan etler yukarı kalkmış, koca kara gözleri kısılmıştı. Sol işaret parmağını tehdit edercesine karşısında oturan çocuğa doğru savurdu. 

"Bana bak çocuk, se..."

"Bay Potter yatağını benim iznim dahilinde terk etmişti."

Odanın öbür ucundan gelen ses, yerlere kadar uzanan yeşil cübbesinin içinde tüm heybetiyle dikilen Dumbledore'a aitti. James, hem onun ne zamandan beri orada olduğunu merak etti hem de rahatlama duygusuna kapılarak arkasına yaslandı. Sanki koruyucu meleği yeryüzüne inmişti ve artık kimse ona kötülük edemezdi. 

Müfettişin suratındaki öfke yerini şaşkınlığa, belki biraz da hayal kırıklığına bırakmıştı. Belli ki okul müdürünün kural tanımayan küstah bir çocuğa destek olması tam da beklediği şey değildi.

"Albus Dumbledore..." dedi. Sesindeki yoğun bıkkınlık James'te Uğursuzluk Büyüsü yapma isteği uyandırıyordu.

"Müfettiş Shacklebolt!" diye karşılık verdi Dumbledore. Adamın aksine, yüzünde ve sesinde yalnızca nezaket vardı. Ellerini belinin arkasında bağdaştırıp ayaklarını sürüye sürüye James'in yanında kadar geldi.

"Bu ne hoş sürpriz! Keşke sizi daha iyi şartlar altında misafir edebilseydik. Öğrencilerimizin zarar görmediği zamanlarda...Ne korkunç bir olay, zavallı Bayan Macdonald...Tüm okul, gecenin etkisi altında kalmış vaziyette; kötü haber tez yayılıyor. Tahmin edersiniz ki kendi binasından birini o halde yakalayan kişi olmak, Bay Potter için daha da sarsıcıdır. Sanıyorum ki aynı soruları tekrarlamaya başladınız?" Dumbledore, James'in omzuna iki destekleyici vuruştan sonra yavaşça McGonagall'ın masasına ilerlemeye başladı.

Shacklebolt birkaç saniye boyunca yere bakarak güldü. Sanki geçmişin hayaletleri beynine üşüşmüştü. Kısa süre sonra kendini toparladı ve çoktan sandalyesine oturmuş olan Dumbledore'a döndü.

"Sadece gerçekleri duyana dek." dedi küstahça. "Beni yanlış anlama Dumbledore, fakat 15 yaşındaki bir oğlan çocuğunun gece yarısından sonra okulun koridorlarında gezintiye çıkması, sorumlu bir okul müdürünün izninden geçmemeli. Söyle bana, yanlış mı düşünüyorum?"

James Hogwarts'tan mezun olduğunda yapacağı ilk şeyi  -Flich'in ofisini çıkmayan sakızla yeniden dekora etmek dışında-  bulmuştu. Shacklebolt'u bulacak ve sevimsiz suratını bir güzel dağıtacaktı. Belki sonra onun evini de çıkmayan sakızla kaplayabilirdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 10, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Flares [Marauders Era]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin