kahve,kitap bir de sen

42 3 0
                                    

O derse Mavi gelmedi,ondan sonra ki derslerde de ortalarda gözükmedi. Ders aralarında arkadaşlarıma çaktırmadan bakmaya çalıştım ama Maviyi bulamadım.Çocuk bildiğin ortadan kaybolmuştu.En son ders bittiğinde ben ne kadar uzun bir gün olduğunu düşündüm. İlk dersten bir şey anlamadım ama  öteki dersler o kakar uzun gelmişti ki...Sonunda Ekinle birlikte kantine doğru yürürken, Yaprak arkadan birisiyle konuşarak geliyordu.

Yaprak ''Gizemli çocuk nereye kayboldu acaba?Bugün onunla tanışmayı planlamıştım.''Diğer kız ''Soğuk birine benziyor ,hiç kimseyle konuşmadı ve derslerden kaçtı.Yakışıklı olmasına yakışıklı ama sorunlu birine benziyor.''Yaprak hıh sesi çıkardı ve ''Sen öyle san Pelinsu!Tanımadığın insanlar hakkında böyle iftiralar nasıl atabiliyorsun?çocuğun bir işi çıkmış olabilir ,bunu neden söyleyip gitsin ki.''Pelinsu Yaprak'ın tepkisine şaşırdı galiba çünkü bir süre sesi çıkmadı ,sonra biraz ürkek sesle ''Özür dilerim ,haklısın ,düşünmeden konuştum.''Yaprak ''Ha şunu bileydin ''dedi.Bunu daha fazla dinleyemeyeceğim.Ekin 'i kolundan tuttuğum gibi çıkışa sürükledim.Ekin neler olduğunu anlamadı ama peşimden geldi.Ekin''Hey şurada azcık kız dedikodusu dinliyordum,niye buraya sürükledin beni?''Ona kaşlarımı kaldırıp inanamıyorum sana bakışı attım.''Ne ne niye öyle bakıyon bana ?Kızların  dedikodusunu özlemişim ,yaz  boyunca mahrum kaldım ,aslında sen de konuya dalsaydın tadından yenmezdi.''Ekinin koluna küçücük bir şaplak attım.''Yaprakla zaten yıl boyunca Mavi'nin muhabbetini yapabilirsin merak etme,susmaya niyeti yok.Tanımadığı çocuğu nasıl savundu gördün mü?şaka gibi..bu yıl Yaprak'ın bir dediğini duyucaz bir dediğini duymıcaz, anlaşıldı.''Ekin gülümseyerek bana baktı ve ''Sanki öteki zamanlarda farklı davranıyorsun!''Ben de dediğine gülerek''Evet sende haklısın''dedim.Yaprak iyi hoş kızdır ama bazen katlanılması zor biri olabiliyor.Ekin benim çıkışa yürüdüğümü fark edip''Hey Mel Ozanlarla buluşmak için kantine gitmiyor muyuz?''Ben arkamı dönmeden''Hayır ,bugün sadece ikimiz takılalım ,olmaz mı?Yazın seninle yaptığımız her şeyi çok özledim.Birlikte dans pistindeki hallerimiz ,lunaparkta rangerdaki çığlığın ,birlikte 5 top dondurmayı gömmemiz,bahçede yaptığımız su savaşları ...''Ekin kolunu bana doladı ve yanağımdan küçük bir buse aldı.''Ben de seni çok özledim Mel ,şimdi beni ağlatmadan gidebilir miyiz?''kocaman sırıtışıyla ağlama taklidi yaptı.Bir insan sırıtırken nasıl ağlama taklidi yapabilir ?Ekinse yapar.''Bahçeye çıktığımızda etraf çok kalabalıktı ,yağmur durmuş ama yerler ıslaktı.Yağmurdan sonra etrafa yayılan toprak kokusuna bayılırım .Derin bir nefes alıp içime çektim ,keşke her zaman dünya böyle koksa.Öğrenciler tatilde göremedikleri arkadaşlarıyla vakit geçirmek için banklara oturmuştu. Eee tabi okulun ilk günü ,çoğu kişi eve gitmek yerine arkadaşlarıyla takılmayı tercih eder.Ekinin arabasının kapısını açarken ''Ozanlara mesaj atalım bizi boşuna beklemesinler,onlara da ayıp oldu ama yarın telafi ederiz.''Arabaya yerleştim ve çantamı arkaya attım.

Ekin ''Ben çoktan attım aslında sen etrafa hülyalı hülyalı bakarken yazmıştım, tabi sen farkına varmadın.''Ağzım açık bir şekilde gülsem mi yoksa kızsam mı bilemedim.''Ben etrafa hülyalı hülyalı bakmıyorum Kıvırcık ,tamam mı?''Ekin teslim olmuş gibi ellerini kaldırdı ''Tamam canım hiddetlenme sadece birini arıyor gibiydin o kadar... ''Pis yaa, Ekin şakasına gülerek  arabayı çalıştırdı bende o sırada ona mantıklı bir cevap vermek için uğraşıyordum.''Ben kimi arıyor olabilirim acaba??''Şuan düşünebildiğim  en mantıklı cevap buydu, ne yapayım?Bugün tanıştığım yeni çocuk aklımdan çıkmıyor,nereye gittiğini merak ediyorum diyemem.Bunu söyleyeceğim kişi Ekin bile olsa.''Eee nereye gidiyoruz prenses?''hımmm. Nereye gitsek acaba?Şu an lunaparkı kaldıracak havada değilim.Aslında sesli bir yeri kaldıracak havada değilim.Ahanda buldum.''Şiir dinletisine gidelim.''Ekin araba kullanırken kaşlarını kaldırdı ,biraz şaşırmış görünüyordu.''Şey daha heyecanlı ve atraksiyonlu bir yere gideriz diye düşünmüştüm,mesela karaoke cafe gibi...''Ekinle ne kadar çığlık çığlığa karaoke yapmayı sevsem  de bugün biraz daha yavaş takılmak istiyorum.''Onu da yaparız ama bugün şiir dinletisine gitsek olmaz mı?şöyle americanomuzu alırız ve rahat bir koltukta arkamıza yaslanırken mükemmel şiirler dinleriz.''bunları söylerken sesim alçak tonlarda gidip geldi.Onu biraz moda sokmaya çalışıyordum.Tabi oraya gittikten sonra 3. şiirde uyuklamaya başlayacağını biliyorum.Ama bugün yanımda bulundurmak istediğim tek kişi o.Ekin radyoya uzandı ve  kanalları gezmeye başladı sonunda güzel bir şarkı da durdu.''Tamam tamam sen istiyorsan gidelim'' dedi.Radyo da Titanik'in müziği çalarken uzunca bir süre konuşmadan camdan dışarıyı izledim. O anda aklıma Rose ve Jack 'in ilk karşılaşması geldi.17 yaşında bir kıza göre ne büyük bir aşktı.Bende öyle delicesine aşık olmak isterdim,canımı hiçe sayarak onunla birlikte olmak için  her şeyi yapardım. Titanik'i her  izlediğimde ağlarım. Jack ,o mavi gözleri ,o muhteşem çizimleri ... mavi gözler ,mavi gözler .Bir an jack'in gözlerini hayal ederken Mavi'nin gözleri geldi aklıma ,o muhteşem gizemli gözleri...Beni derin düşüncelerimden uyandıran Ekin 'in sesi oldu''Mel uyan artık geldik.Sana yazın ne yaptılar ,benim tanıdığım enerjik kızı almışlar yerine pasif düşünceleriyle baş başa olan birini koymuşlar.''kelimelerin üstüne basa basa ''Ben eski Mel 'imi istiyorum.''dedi.Arabadan indik ve şiir dinletisinin yapılacağı cafeye doğru yürümeye başladık.Yere her bastığımızda şap şap sesleri geliyordu.Aslında bir bakıma haklıydı ,ben eskiden daha konuşkan ve daha eğlenceliydim. Sanırım etrafımda gelişen olaylar beni çok etkiledi ve bunun için yapabileceğim bir şey yok.''Belki o Mel'in biraz dinlenmeye ,kafasını toplamaya ihtiyacı vardır''dedim .Ekin bir şey demeden bana bakıyordu bende onun koluna girdim ve ''Öyle bakma kısa zamanda gelir merak etme ''O sırada cafeden içeri girdik ve yoğun bir kahve aromasıyla çevrelendik.

MAVİWhere stories live. Discover now