20 -Acı-

3.3K 169 22
                                    

"Dikkat edin,el bombası!" Hemen hemen her operasyonda duyduğum o cümleyi tekrar duyduğumda koşabildiğim kadar geriye koşup yere yattım ve kulaklarımı kapattım.

Şehirde yaşadığımız en aksiyon dolu operasyon bu olmalıydı. İstanbul'un en sessiz semtinde şu an kıyamet kopmak üzereydi. Ama şu herifleri bir toplayalım asıl kıyameti o zaman ben kopartacaktım.

"Turan!" Hızlıca Komutan'ıma dönüp ayağa kalktım. "Sen Tahir'i de al evin arkasına dolaş ve adamları öldürmemeye özen göster. Hepsi ama hepsi bize canlı lazım,onları bana getirin hadi!"

"Emredersiniz!" Tahir ile aynı anda konuşup evin arkasına doğru koşmaya başladık.

Yaklaşık beş tane piç kurusu kendi çapında çete kurmuş ve genç kızları kaçırıp önce tecavüz ediyorlar sonra da örgüte yolluyorlar. Bu işi İstanbul'da hiç korkmadan yapabiliyorlar. Neyseki aldığımız istihbarat sayesinde bu işe son verip kızları kurtarabilecektik. İnsanın kanı donuyor değil mi? Ama bunlar hep gerçek işte. Benim de bir kızım olacak ve böyle şeyleri duydukça daha çok sinirlenip daha çok hepsini yakalamak istiyorum.

"Abi,ben sol taraftan dolanıyorum." Dedi Tahir sessizce. Başımı sallayıp ben de sağ tarafa doğru ilerledim.

Tahta kapıyı sessizce açtım ve temkinli adımlarla ilerlemeye devam ettim. Her yer karanlıktı,eğer tüfeğin ışığını kullanırsam beni görürlerdi. Eğer birkaç adım daha atarsam ileride sorun kalmayacaktı çünkü sokak lambası yalnızca o tarafı aydınlatıyordu. Zaten oraya kadar geldim mi de şerefsizleri ellerimle koymuş gibi geri alabilecektim.

Dikkatli adımlarım sonrası varmak istediğim yere vardım ve yere çömelmiş bizimlerin olduğu yere ateş eden adamların ikisine de tekme attım. Ellerindeki silah düştüğünde ayaklanmışlardı. Ben de tüfeğimi kenara koyup bana doğru gelmelerini fırsat bilerek karınlarına bir tekme daha geçirdim. Böyle üç tane olsa yine döverim çünkü bunlar kendilerini bir şey sanan ama asla bir bok olamayan cahil sürüsünden başka bir şey değildi.

"Yardım lazım mı?" Tahir yakaladığı herifleri bağlarken ben de karşımdakilerle dövüşmeye devam ediyordum.

"Gerek yok Tahir'im,sen kaçan pezevengi de al yeterli." Dedim ve ikisininde son kez ağzına yumruk geçirip yere tamamen yapışmalarını sağladım. "Ne oldu beyler ? Çabuk pes ettiniz." Sırıttığımda ikiside korkarak bana bakıyordu.

Hemen ellerini bağlayıp kaldırdım ve tüfeğimi tekrar elime aldıktan sonra ikisinide bizimkilerin yanına sürükledim. Ozan koşarak bana doğru geldiğinde kollarından tuttuğum herifleri ona ittirdim. Bana kalsa öldüresiye döverdim de ne yazık ki hepsi canlı lazım. İşte en sevmediğim kısım buydu benimde;şerefsizleri canlı yakalamak ve adalete teslim etmek. Onlara uygulanacak en güzel adalet ölümdü ama devlete karışılmaz tabi ki.

"Bir operasyon daha bitti." Dedi Komutanımız herifleri araca bindirirken. Bu adamdaki sabra da ayrı hayrandım,garip birisiydi.

"Komutanım en zevksiz operasyondu değil mi?" Halit söylene söylene arabaya binince güldüm. Bizim timde aksiyon seviliyordu arkadaş,gerisi cidden can sıkıcı geliyor bizlere.

"Siz nasıl adamlarsınız..İlle ölümle burun buruna mı gelmeniz gerekiyor operasyondan zevk almanız için?"

"Evet." Hepimiz Komutan'a aynı anda cevap verip güldük. Bakmayın siz o da pek hoşlanmaz kısa ve aksiyonsuz operasyonlardan ama şimdi Komutan ya ağır abi olması gerekiyor.

**

Operasyon sonrası sıcak bir duş vazgeçilmezimdi ama şu an duş alamayacak kadar sinirli ve öfkeliydim. Az önce aldığım bilgilere göre Tarık denen şerefsiz herifin cezası indirilecekmiş.Hatta daha fazla işbirliği içine girerse hemen bile serbest kalması mümkünmüş.Her ne kadar işbirliği olursa olsun bir daha ihanet edilip edilmeyeceği bilinemez ve bu kadar ihmallikte Türk Ceza Kanunu'na yakışmaz. O kadar şerefsizi serbest bırakırlarken içleri acımadı mı merak ediyorum.Yine bir şerefsiz daha serbest kalacak,olan da masumlara olacak.

TURAN-I VERAWhere stories live. Discover now