KÜÇÜK HANIM

ÖZEL ÖĞRETMEN

Keyifli okumalar...

Yeni karakterler için yorumlarda işim tavsiyesinde bulunursanız sevinirim. Her bölüm ilk yorum yapan okuyucumun yorumundaki ismi kullanacağım🔥

Deniz ise işini bitirmenin rahatlığıyla ona verilen odada çalışmaya başlamıştı. Tam o sırada kapı çaldı. Odadan çıkıp kapıyı açtığında ise karşısında uzun boylu güzel fiziği ve boyalı yüzüyle bi kadın duruyordu.

Bu kadın da kimdi??

"Buyrun kime bakmıştınız?"

"Ben Dilek tatlım. Özel öğretmenlik için geldim. Yoksa seni mi çalıştıracağım?" Demiş ve denizi baştan aşağı süzmüş ve daha da diklenmişti.

"Evet hoşgeldiniz. Ben çalıştıracağınız öğrenciyim. Buyrun içeri geçelim." Demiş ve içeri almıştı Deniz bu kadını.

Kadın içeri kıvırta kıvırta geçmiş ve Esma sultanı görmemişti bile. Deniz de çok sevmemişti kadını. Fazla yapmacık ve kibirli duruyordu. Yürüyüşü bile ona ait değildi. Umarım gözüktüğü kadar aptal değildi ve onu çalıştırırken sorun yaşamazdı.

Beraber odaya geçtiler. Odayı iyice süzdükten sonra oturup denizi beklemeye başladı dilek öğretmen. Ve 2 saatlik ders denizin de oturmasıyla başlamış oldu.

🥀🥀🥀

Savaş eve geldiğinde evde hiç ses yoktu. Salona geçtiğinde annesinin tv karşısında uyuduğunu gördü. Deniz de yeni hocasıyla derse başlamış olmalıydı.

Annesinin üstünü örtüp yukarı çıktı. Duş alıp biraz rahatlamalıydı. Bugün çok yorulmuştu zaten.

Duşunu aldıktan sonra aşağıya inip Denize verdiği odaya doğru ilerledi. İçerdeki kadın da çıkmak üzereydi ki çarpıştılar.

"Ah pardon savaş bey." Dedi kız cilveli cilveli. Konuşurken de dokunmayı ihmal etmiyordu.

"Önemli değil. Bitti mi dersiniz Dilek Hanım?" Demişti resmî bi şekilde. Gereksiz ilgiden hoşlanmazdı. Kadın güzeldi ama iş yaptığı insanlarla ve çalıştığı insanlarla ilişki yaşamak ona göre değildi. Kati kuralları vardı ve onları aşmazdı.

"Bitti Savaş Bey. Bende çıkıyordum şimdi. Başka bi isteğiniz var mı acaba?" Demişti imalı imalı. Bunu anlamak zor olmasa gerekti.

Deniz ağzı açık bu kadının ayak üstü cilvesini seyrediyordu. Bu kadından gerçekten korkulurdu. Adam yüz vermiyordu. Neden saçma sapan cilveye ihtiyaç duyuyordu ki.

"Hayır. Çıkabilirsiniz." Demişti savaş bey. Net bir sesle.

Böyle kadınlardan hoşlanmıyordu. Cıvıklığı sevmezdi. Kadın dediğin ağırbaşlı olmalıydı ona göre. Böyle kendini sunmamalıydı her gördüğü erkeğe. Kadın değerliydi. Ve değerini korumalıydı. Böyle ucuz numaralar yaparak ondan faydalanmak yerine usulca çıkabilirdi evden.

Bu davranışından sonra da çıkmıştı zaten. Nasıl olsa daha çok gelecekti bu eve. Defalarca karşılaşacaklardı.

Savaş kadın çıktıktan sonra Denize bir şey demeden ayrıldı yanından. Acıkmıştı ve mutfağa doğru ilerledi. Deniz de patronunun onu görmezden gelmesini görmezden geldi. Ne bekliyordu ki sohbet etmesini falan mı. Kitaplarını topladıktan sonra evden çıkmayı düşünmüştü fakat selim beyi beklemek istedi.

Ona özel pastalar yapmıştı ve yorumunu merak ediyordu. Onunla konuşmayı seviyordu çünkü gerçekten çok sempatik bi adamdı.

Bu sırada mutfağa doğru yöneldi. Ve gördüğü manzara karşısında ağzı açık kaldı. Savaş bey yaptığı musakkanın yarısını tabağına koymuş afiyetle yiyordu.