Ömür Boyu

21. Bölüm: "Bu nasıl bir sorumsuzluktur?"

Bu bölüm yorumları sayesinde beni mutlu eden Rümeysa'ya! :D 

Multimedya: Poyraz ve Yaren

Caner'den

Biz Derin'la kardeştik, hala bunu hazmedemiyordum. Benim yıllar önce öldüğünü sandığım kardeşim, meğer sevgilimin (!) arkadaşıymış. Bu olanlar bana şaka gibi geliyordu. Bunlar aklıma geldikçe bir tuhaf oluyordum.

"Kızın adı Ceren'di değil mi?" Suratımı komiser beye döndüm ve onun sorusunu cevapladım.

"Evet, adı Ceren, Ceren İpek. Ama kendini Elif diye biri zannediyor. Yakın zaman önce hafıza kaybı yaşadı." Ceren birden ortalıktan kaybolmuştu, en son annemle alış-verişe gitmişti ve annem, Ceren'e almak istediği kıyafetlerin parasını öderken Ceren kaybolmuştu. Yer yarılmışta içine girmişti sanki.

"Sıkça gittiği yerler neresi?"

"O, uzun zamandır Türkiye'de değildi, zaten ben de onunla Amerika'da tanıştım, yaklaşık 1 ay önce Ankara'ya geldik birlikte, 6 yıldır arkadaşız ve Ceren de 6 yıldır Ankara'ya gelmemişti-"

"Sadede gelebilir misin?"

"Tam olarak sıkça gittiği yerleri bilmiyorum ama Barbekü Kafe diye bir kafe var, genelde oraya gider."

"Tamam, anladım. Bu aralar sıkça görüştüğü bir arkadaşı var mıydı?"

"Aslında hayır, sadece benimleydi."

"Anlıyorum, peki siz onun nesi oluyorsunuz?" Karşımda bir polis vardı ve ben ona yalan söyleyemezdim, Ceren'le gerçekte sevgili sayılmazdık, ama komiser herkese bu durumu anlatacağından ona Ceren'in sevgilisi (!) olduğumu söylemeliydim. Bu yanlış olsa da aslında bir bakıma doğru bir şeydi.

"Sevgilisiyim."

"Şimdi telaşınızı çok daha iyi anlıyorum. Büyük ihtimal yakında evlenecektiniz herhalde, değil mi?"

"Aslında bu konuyu onunla hiç konuşmadık ama onun gibi harika biriyle evlenmeyi isterim doğrusu." Boğazımdaki kelimeleri zorla da olsa dışarı çıkardım. Bunları söylemem bana doğru gelmiyordu, nedeni ise belirsizdi.

"Ceren'in yakınlarının, onun kaybolduğundan haberleri var mı?"

"Aslında... Ceren'in hafıza kaybı geçirdiğinden bile haberleri yok, Ceren'in hafızası yakında gelir diye onlara haber vermek istemedim, boşuna telaş yapmasınlar diye."

"Bu nasıl bir sorumsuzluktur? Sen haber vermiyorsan ben haber veriyorum, seninkide nasıl bir sorumsuzlukmuş böyle!" Bunu söylerken biraz sinirlenmişti komiser bey, aslında dediklerinde de doğruluk payı vardı.

Komiser bilgisayarda bir şeylere baktı ve istediğini bulmuşçasına telefona yöneldi, bir numara çevirdi ve çevirdiği numarayı bilgisayardan kontrol etti. Biriyle konuşacaktı, büyük ihtimal Ceren'in ailesiyle. 

Komiser konuşurken sadece onun dediklerini duyabiliyordum.

"Merhaba, ben Ankara emniyet müdürlüğünden komiser Kılıç, konuşacaklarım kızınız Ceren İpek ile ilgili." Karşı tarafın dediklerini duymayı çok istiyordum ama bu mümkün değildi.

"Kızınız, yakın bir zamanda hafıza kaybı geçirdi, ama sorumsuz damadınız size bunu haber vermemiş, fazla telaş yapmayın diye. Kızınız birkaç gün önce ortadan kayboldu, şimdi onun izini sürmeye çalışıyoruz ama önce size haber vermeliyiz diye düşündük. Kızınızı umarım bulabiliriz."

Konuşmaları çok heyecanlı gidiyor gibi içimde bir his vardı.

"Evet, aynen öyle, iyi günler." Komiser Bey telefonu kapattı ve dirseklerini masaya koydu. Ellerini birleştirdi ve bana bakarak konuşmaya başladı.

"Ceren'in ailesiyle konuştum Caner. Sizin sevgili olduğunuzu bile bilmiyorlar! Şunu sana tekrar söylüyorum, bu ansıl bir sorumsuzluktur? Siz bir oyun falan mı oynuyorsunuz? Ailesi kızının bir sevgilisi olduğunu bile biliyor, bir süredir sevgilisinin evinde kaldığını bilmiyor, kızlarının hafıza kaybı geçirdiğini bilmiyorlar. Caner, cidden bu çok büyük bir sorumsuzluk. Ceren de onlara hiçbir şey söylememiş ama kız hafıza kaybı geçirdiğinden dolayı hiçbir şeyi hatırlamıyor. Ama sen her şeyi hatırladığın halde hiçbir şey söylemiyorsun."

Komiser bey derin bir nefes aldı ve söyleyeceklerini düşündü.

"Allah ailene ve Ceren'in ailesine sabır versin, Eğer Ceren'le evlenirseniz Ceren seni sorumsuz davrandığın yüzünden boşar, haberin olsun."

"Efendim aslında işler bildi-" Komiser Bey sözümü yarıda kesti.

"Biz Ceren'i aramaya başlayacağız, sana iyi günler Caner."

Komiser Bey'in bu sözü üzerine oturduğum sandalyeden kalktım ve kapıya doğru gitmeye başladım. Kapıyı açarken ağzımdan sadece üç kelime çıkmıştı.

"Lütfen onu bulun."

Yaren'den

Selim'den ayrılmıştım çünkü onu Poyraz'la aldatmıştım. Aslında bunu pek takmıyordum, bu umrumda bile değildi. Şu an nerede miydim? Armada adlı alış-veriş merkezinin sinema salonunda. Yanımda Poyraz var ve şu an kolunu omzuma atmış durumda. Birlikte güzel bir film izledik. Filmin adı 'Lucy'.

Başımı Poyraz'ın omzuna koydum, bu şekilde pek rahat değildim ama genelde sevgililer böyle yapardı. Evet, biz Poyraz'la sevgiliydik.

"Yaren?"

"Efendim Poyraz?"

"Film bitti. Snece başını omzumdan kaldırman gerekmiyor mu?"

"Haklısın Poyraz. Ama ben böyle gayet iyiydim." Başım Poyraz'ın omzundan kaldırdım.

"Benim telefonumun şarjı bitti, acaba senin telefonunu kullaanbilir miyim?" 

"Tamam." Poyraz onun telefonuyla napacağımı bile sormamıştı. Sadece 'tamam' deyip bana telefonu verdi. Bu telefonla ne mi yapacaktım? Poyraz'ın mesaj attığı kişilere bakacaktım. Normalde böyle bir şey yapmazdım ama diğer sevgililerin yaptığı şeyleri yapmak az da olsa hoşuma gitmişti.

Gördüğüm kız isimlere atılan mesajalra baktım. Poyraz'la Melisa adlı bir kızın mesajlaşması vardı. Mesajlar bayağı uzundu ama benim için önemli olan Poyraz'ın attığı en son mesajdı.

Yürü git melisa ben yarenle beraberim!!!!

Bu mesaj üzerine aptal aptal gülümserken işimi hemen şimdi halletmem gerektiğini düşündüm, yoksa Poyraz şüphelenebilirdi.

Biraz daha aşağılara indim. Gördüğüm isimle ağzımın kocaman bir 'O' şeklini alması bir oldu. Poyraz'ın mesaj attığı kişi Ceren'di. Mesaj ise sadece üç kelimeden oluşuyordu. Bu üç kelimenin içinde de benim adım vardı. Poyraz'ın Ceren'e attığı mesajda neyi kastettiğini anlamamıştım ama bunu ondan en yakın zamanda öğrenecektim. Çünkü mesajda, şunlar yazıyordu.

Yaren yalan söylüyor

Diğer bölüm en kısa zamanda gelecek. Bu konuda hiçbir şüpheniz olmasın. :D PoyRen ikilisini seviyor musunuz? Normalde isim ve soy isim karıştırırım ama bu sefer onların isimlerini karıştırdım. :)) 

#PoyRen = Poyraz&Yaren

#Yarİm = Yaren&Selim

#SelEn = Selim&Ceren

#CeNer = Ceren&Caner

#KerEn = Kerem&Ceren

En çok hangi ikiliyi seviyorsunuz? Şu anlık Derin ve Melisa yalnız. ;D Yeni bölüm tahminen salı günü gelir. :DD Umarım bölümü sevmişsinizdir, görüşürüz! :)))))