18. Bölüm: "... biraz fazla mı garip ne?"

136 15 24
                                    

Bu bölüm sevgilisinin kendisini aldattığı Selim'e gelsin. Yazık sana Selim! Ama sen bu olayı pek takmıyor gibi gözküyorsun.

Multimedya: Yaren ve Poyraz'ın yakalanışı :3

Bölüm şarkısı: Cher Lloyd-Sirens

Ceren'den

Bazı şeyleri hatırlamaya başlıyor gibiydim, Derin'in dediği bazı şeylere inanmaya başlıyordum sanırım. 

"Hadi Ceren sen üstünü değiştir bende kıyafetlerin parasını ödeyeyim." Bana söylenen şeyleri hemen uygulamak için üstümdeki şeyi hemen çıkarıp askıya astım. Koyu yeşil elbise askıda bile harika duruyordu. Hemen elime üzerinde koyu yeşil elbise bulunan askıyı aldım ve elimi kabin perdesinden dışarı çıkarıp elbiseyi anneme uzatım. Ardından da üstüme kendi giysilerimi giydim. Kabinden dışarı çıktığımda aklıma gelen şeyleri durduramadım maalesef.

Ben neden hafızamı kaybettiim?

Caner'le sevgili olduğumuzu neden Derin'e söylememiştim?

Derin'le çok uzun zamandır en yakın arkadaş olduğumuz halde neden onu hatırlamadım?

Selim neden Hakan'ın kafasına içki şişesiyle vurdu?

Babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi?

Tamam, son soruda biraz saçmalamıştım. Ama ondan önceki sorularda gayet ciddiydim. Kabinden dışarı çıktığımda birinin bana seslendiğini duydum. Sesin geldiği yöne bakınca daha önce hiç görmediğim sarışın bir kız bana bakıyordu. Belki de bana seslenen o değildi diye düşünerek başımı başka yöne çevirdim.

"Ceren? Tanımadın mı beni?" Başımı sarışın kıza çevirdiğim anda dudakları oynamış ve bu kelimeleri söylemişti.

"Sen kimsin acaba?" Ağzımdan sadece bu soru çıkmıştı, insanların dediğine göre ben hafıza kaybı geçirmiştim ve bu kız büyük ihtimal benim hafıza kaybı geçirdiğimi bilmiyordu. Belkji eskiden bu kızı tanıyordum ama şimdi ise bana sadece yabancıydı.

"Ceren sen cidden beni unuttun mu? Bu imkansız bir şey, seninle onca yıl zaman geçirdik." dedi sarışın, güzel kız.

"Şe..Şey, ben hafıza kaybı geçirdim de, bu yüzden kimseyi hatırlamıyorum, kusuruma bakma." dedim nazik bir ses tonuyla kıza.

"Hafıza kaybı geçirdin ve kimse bana söylemiyor, öyle mi?" dedi kız sinirli bir ses tonuyla. Ona ne cevap verecektim bilmiyordum, daha kızın adını bile bilmiyordum ki. Ya da hatırlamıyordum.

"Adın ne?" Bu ani sorum karşısında kızın afalladığını hissedebiliyordum.

"Ben, Melisa." dedi kız. Mavi gözleri az da olsa yeşili andırıyordu.

"Binnur teyze bana seni götürmemi söyledi, Caner de senin birkaç gün bende kalmanın iyi olacağını söyledi." dedi kız. Bir an ona karşı güvensizlik sezdim kendimde, ama konuşması samimiydi, bu yüzden de ona inanmaya ve onunla birlikte gitmeye karar verdim.

"Tamam, hadi gidelim o zaman." dedim ve yeni kıyafetlerimi annem alır diye düşünüp Melisa'nın yanına gittim.

Şoför olduğunu düşündüğüm hafif göbekli kişi bana kapıyı açtı. Ben arabaya binince de kapıyı arkamdan kapatıp Melisa için kapıyı açtı. Melisa'nın kapısı kapandığında araba hareket etmeye hazırdı.

"Nereye gidiyoruz Melisa Hanım?" diye sordu şoför.

"Eve, eve gidiyoruz. Halletmemiz gereken birkaç iş var." dedi Melisa. Söylediği şeyler beni biraz korkutmuştu, kendimi bir aksiyon filminde gibi hissediyordum. Ama yine de Melisa'nın söylediklerini pek fazla takmadım ve camdan dışarıya bakıp küçük yolculuğumuzun bitmesini bekledim.

***

Selim'den

Biraz rahatlamak için Yaren'in evine doğru yürüyordum. Evlerimiz yakın değildi ama yine de canım yürümek istemişti. Ya da kısacası arabam bozulmuştu. Caner'i aradığımda Derin'in kendisini çağırdığını, ona önemli bir şey söylemek istediğini söylemişti bana.

Kendi kendime bir şeyler düşünerek ever varmıştım. Sık sık bu eve geldiğim için Yaren bana evin anahatarını yaptırmıştı. Anahtarı cebimden çıkardım ve anahtar deliğine soktum. Kapıyı açtığım zaman büyük ihtimal anahtar sesini duymuş olan Yaren'i aradı gözlerim.

"Yaren?" diye soru sorar tarzında sevgilimin ismini söylediğimde iki baş bana doğru çevrildi. Biri Yaren'e, diğeri ise adını bilmediğim bir erkeğe aitti. Erkeğin kolu Yaren'in omzundaydı.

"Yaren?" diye tekrar soru sorarcasına Yaren'e bakıp onun adını söylediğimde bana bir açıklama yapması gerektiğini düşündüm. Sevgilimi başka bir erkekle görmüştüm.

Yaren ayağa kalktı ve tedirgincesine konuştu.

"Se...Selim, ben açıklayabilirim, gerçekten-" Yaren'in şu ana kadar söylediği şeyler bana filmlerdeki sahneleri hatırlattı. Biri sevgilisini aldattğında ve sevgilisi onu yakaladığında hep bu kelimeleri söylerdi sevgilisini aldatan kişi, sevgilisine...

"Yaren beni aldatıyorsan bunu bana düzgünce söyle." Bu kelimeleri üzüntüyle, hüzünle söylememiştim, gayet sıradan bir şeymiş gibi söylemiştim. Yaren'le ayrılmamız benim işime de yarardı, ne de olsa bu aralar nedense Ceren'le çıkmak istiyordum. Kesinlikle Ceren'e aşık falan değildim, ama onunla çıkmak istiyordum. Ceren benim için sadece iyi bir arkadaş ve -artık- güzel bir kızdı. Daha fazlasını düşünemezdim.

"Bunu ansıl bu kadar duygusuz bir şekilde söyleyebiliyorsun?" dedi Yaren bana, suratında dediklerimin saçma olduğunu düşündüğü bir ifadeyle, kaşlarını büzmüştü bile.

"Belki de zaten senden ayrılmak istediğim içindir?" dedim Yaren'e bu kelimeleri soru sorar tarzda.

"Selim bu o kadar önemsiz bir şey mi?" Yaren'in dediği şey üzerine güzel bir laf bulmam gerekiyordu, ama aklıma sadece bir şey geliyordu.

"Sadece bir şey önemli, o da koltukta oturan ve bizi izlemekte olan herifin kim olduğu." dedim ve işaret parmağımla koltuktaki erkeği gösterdim.

"O mu? O Poyraz, benim erkek arka-" Yaren sanki normal bir şey söylüyormuş gibi konuşurken kırdığı potun farkına vardı ve cümlesini yarıda kesti.

"Memnun oldum Poyraz, keşke daha iyi bir şekilde tanışabilseydik. Size mutluluklar diliyorum ve ben gidiyorum." dedim. İlk cümlemde Poyraz'a bakarken sanki yeni tanıştığım bir arkadaşıma bakar gibiydim.

Kapıdan gayet normal bir şekilde çıktım. Yaren'den ayrılmam benim için çok büyük bir olay değil gibiydi, çünkü bunu çok normal karşılıyordum. Beni aldattığı için ona kızgındım ama yine de pek fazla bir şey hissetmemiştim.

Kapıdan çıkarken Yaren'in "Deli mi bu" tarzında bir şeyler söylediğini duydum ama umursamadım. Etrafta arabamı aradım ama bulamyınca pes ettim. Ardında da arabamın bozulduğu aklıma geldi.

Geldiğim yere geri dönmek için yürümeye başladım ve o an içinde olduğum duruma karşı verdiğim tepki çok tuhafıma gitti. Sevgilim beni aldatmıştı ve ben bunu hiç takmıyordum, biraz fazla mı garip ne?

Merhabalar! Uzun zamandır yeni bölüm paylaşmıyordum, bende sizi daha fazla bekletmek istemediğimden bu kısa bölümü paylaştım, yeni bölüm bana kalırsa 2-3 gün sonra gelir :D Bölümü sevdiniz mi? Umarım sevmişsinizdir :)) Oy ve yorumlarınızı unutmayın lütfen!

Bu arada daha 2 bölümden oluşan Soru Cevap Oynayalım Mı? adlı hikayeme de çok geç olmadan bakın derim, ona uzun zamandır yeni bölüm gelmiyor çünkü okuyucu, oy ve yorum sayısı bana biraz az geldi. Bu dediklerim biraz artarsa yeni bölümü paylaşabilirim.

Diğer hikayemide desteklemenizi umuyorum :D Görüşürüz! :))

Ömür BoyuWhere stories live. Discover now