İNTİKAMDAN DOĞAN AŞK |JJK|

|9|

Keyifli okumalar.....

Şuan bulunduğum konum her tarafımın ağrımasına neden oluyordu.Ağlamaktan gözlerimin kenarları yanıyordu.

*****

Sabah güneşi içeri dolmuştu.Yukarıdan bağırışma sesleri geliyordu.Sanırım telefonda biriyle tartışıyordu.Adım sesleri duyduğumda aşağı indiğini anladım.

"Buraya biri gelicek o senin yanında duracak"dedi ve kapıyı çarpıp gitti.Çok sinirli görünüyordu.O gittikten beş on dakika sonra kapı açılmıştı.Kahverengi saçlı bir o kadarda sevecen bir çocuk gelmişti.

Güler yüzüyle"Merhaba"dedi.

Bende ona karşılık"Merhaba"dedim.

"Çok hırpalamadı değil mi seni?"dedi.Üzülmüş bir hali vardı.

"Biraz".Ne büyük yalan ama.

"Merak etme ben Jungkook gibi değilimdir.Sana kötü davranmam.Acıkmış olmalısındır.Ben sana birşeyler hazırlayıp geliyorum.

Bu çocuğu sevmiştim.Jungkook'tan daha merhametli ve yakışıklıydı.

Hazırladıklarını önüme koydu ve ellerimdeki ipleri kesmeye başladı.

İpleri keserken bir yandan da soru soruyordu."Adın ne?"

"Min Seo."diye cevapladım."Ya senin ?"

"Taehyung."dedi.

İpleri kestikten sonra bileklerime bir rahatlama gelmisti.Ellerimle bileklerimi ovuşturdum.

"Sana bir soru sorabilir miyim Taehyung?"

"Tabii sor."

"O neden öyle yani Jungkook.Sürekli babam hakkında ne bilip bilmediğimi soruyor."

"Jungkook biraz sorunlu birisi."

"Babamla ne ilgisi var peki?"

"Bende pek iyi bilmiyo-".Taehyung'un sözünü kesen kapıyı kıracak gibi çalan birisiydi.

"Bekle burada Min Seo"dedi ve belindeki silahı çıkarıp temkinli bir şekilde kapıya yaklaştı.

"Aç kapıyı Tae"dedi yabancı bir erkek sesi.

Taehyung elindeki silahı beline koyarak kapıyı açtı .Jungkook gelmişti ve yanında birkaç adam vardı.

"Noluyor burada."dedi Jungkook.Taehyung'a öfkeyle bakıyordu."Sana sadece ona göz kulak olmanı söylemiştim.Tae bey napmış küçük hanıma iyi davranmış."

"Sakin ol Jungkook."dedi Taehyung.

"Çık git buradan Tae."

"Tamam gidiyorum sen sadece sakin ol."

Taehyung yanıma gelip kulağıma eğilerek "Onun dikine gitme."dedi ve gitti.

"Jimin sizde gidin"dedi Jungkook.

"Emin misin Jungkook."

"Gidin diyorsam gidin.Şu lanet telefonlarınıza da aradağımda cevap verin."

Odada sadece ben ve Jungkook kalmıştık.Şuan bana herseyi yapabilirdi.

"Bakıyorum da adamlarımla iyi anlaşıyorsun."

Cevap vermemiştim.

"Neden susuyorsun hı ?"

"Sana birşey sorabilir miyim?"dedim korkarak.

Biraz bekledikten sonra "Sor" dedi.Açıkçası beni şaşırtmıştı.

"Suzy'e noldu?"

"Kan kaybından ölmüş."dedi sakin bir dille.

Gözlerim dolmuştu.

"Sakın ağlayayım deme oda baban kadar piç birisi."

"O piç, bu piç bana da anlat bende bileyim."dedim.Patlayacak noktaya gelmiştim.

"Bu bana bağırdığın için"demesiyle tokat atması bir olmuştu.

💕💕💕 Umarım beğenirsiniz 💕💕

Okunma sayısına göre vote daha az

Vote vermeyi unutmayın ⭐⭐