2.BÖLÜM ANLAMSIZ KORKULAR

75 10 0
                                    

Öncelikle şunu demek istiyorum ki hikaye yeni ve bir kaç kişi anlayamamış.İstediğim zaten buydu,bir bölüm değilde tanıtım gibi birşey idi.sizi seviyorum iyİ okumalar :))

Merdivenlerden aşağıya yavaş yavaş iniyordum.Yine olmaktan nefret ettiğim fakat olmak zorunda kaldığım okulumdaydım...Arkamdan bir çığlık kopup birinin merdivenlerden aşağıya beni ittirdiğini fark etmem pek uzun sürmemişti.İstemsiz bir şekilde çığlık attım.Karşımda bir genç çocuk bana üzgün olduğunu belli eden bir ifade takındı.

"Ah şey ben gerçekten çok özür dilerim koşuyodum ve kendimi durduramadım." dedi

Ben hala yüzümü buruştururken , karşımdaki çocuğa daha çok dikkatli bir şekilde baktım.Benden en fazla bir yaş büyüktü,saçları dağınıktı fakat bu dağınıklılığı ile uzun süre uğraştığını anlamamak zor değildi.Mavi gözleri oldukça çekiciydi,düzgün bir burnu ve orta büyüklükte olan dudakları ile bir kızın dikkatini fazlaca çekibileceği tiptendi.Bana hala mahcup bakışlar yollarken kendimi toparlayıp ayağa kalktım.

"Ah,sorun değil gerçekten."dedim hala yüzümü buruşturarak.

Kabul kalçam feci şekide ağrıyordu fakat daha uzatmanının bir manası yoktu.Hızlı adımlarla sınıfa gitmeyi planlarken bileğimde bir el hissetim, beni mesafeli bir şekilde kendine çekerken anlamayan bakışlar attım.

"Gerçekten,iyi misin? Bak pek iyi gözükmüyorsun."

"Araba çarpmadı abartmaya gerek yok teşekkürler gerçekten gitmem gerek ." dedim omuz silkerek.

Neden bu kadar abartıyor ki?

"İyi." 

"İyi."

Hızlı adımlarla koridorda yürürken Selin koşarak yanıma geldi.Yüzünde korku ve heyecan resmen ben burdayım diye bağırıyordu.

"Ulan Deva ne olmuş sana haberim yok , korkudan geberdim iyi misin? Bizimkileri topladım dövecez o çocuğu. Nasıl iter ya seni merdivenlerden?"

Herzaman ki gibi formunda olan Selin...Çok yakın arkadaşım kendileri,1. sınıftan itibaren Öğretmenimizin zoruyla aynı sıraya oturmuştuk.İlk zamanlar birbirimizden hoşlandığımız söylenemezdi.İkimizde çok farklı kişiliklere sahiptik.Selin çok konuşan,neşeli,sıcak kanlı bir insandı.Ben tam tersiydim,arkadaşlarımın arasında samimiliğim oldukça fazlayken tanımadığım insanlar karşısında hep soğuktum,konuşmazdım.Mimiklerimle kendimi ifade eder bir kaç şey geveler ve iletişimimi sonlandırırdım.Mantıksız olduğunu biliyorum  fakat tanımadığım insanları sevmiyordum.

"Ya kızım ne abartıyorsunuz? Bişey olmadı işte bak hala tek parça halindeyim,zaten çocukta özür diledi bidaha okulu ayağa kaldırmana gerek yok."

"Endişelendim ne biliyim  birşey falan oldu sandım." yavru köpekler gibi masum bakışlar yollayarak.

Bu kızı gerçekten seviyorum ya.Omuzlarına atlayarak sarıldım.Hayatımda hiçkimseye bu kadar samimi ve sıkı birşekilde sarıldığımı hatırlamıyorum.

"Ulan benide duygusal kız yaptın."dedim gözlerimi abartılı bir şekilde devirerek.

Koridorda herkesin bi ara 'napıyo bu mallar' bakışı attıklarını görünce kollarından ayrıldıktan sonra hızlı bir şekilde Selin'i kantine doğru çekiştirdim.Kantinin giriş kapısı ardına kadar açılmış,içinde kıtlıktan çıkmışcasına çalışanlarına istediklerini söyleyen bu aradada kaynak yapan serseri erkek öğrencilerle ağız kavgasına giriyorlar.Kafamı onlara acıdımı belirterek olumsuz anlamda salladım.

Boş kaldığına hala şaşırdığım masaya oturduğumuzda Selin'in çekinik davranışları gözümden kaçmadı.Çok geçmeden düşündüklerini söylemek için elleriyle masadan destek alarak bana doğru yaklaştı.

"Dün olanlar yüzünden hala gerginim Deva, ya o adam yine seni öldürmeye çalışırsa?"

Yine aynı konu...Gerçekten çok sıkılmıştım artık ve Selin'in bugün bana bunu 18.kez soruşu olduğundan gerçekten ona söylediğime pişman olmuştum.Kabul ediyorum ki bende korkuyordum fakat Selin bana böyle sorular sorunca daha çok geriliyordum.Dün geceki o adam yada çocuk bana neden o silahı doğrultmuştu ve sonra neden vazgeçmişti hiç bilmiyordum.

Selin'e rahat olduğumu göstermek için ona boş bakışlar yolladım.

"Ya Selin şu konuyu açmayı keser misin artık?"diye carladım."Bişey olmuyacak sarhoşun tekiydi , gitti.Hem kızım mal  mısın tanımadığım biri beni neden öldürsün?"

"Sanırım haklısın ,ben abarttım."dedi şüpheci kahverengi gözlerini bana dikerek."Neyse hadi gidelim Doğukan hala sana bişey olduğunu sanıyor ve sanırım şu an seni deli gibi arıyor."

Bunu dedikten sonra kahverengi uzun saçlarını çekmek istedim.Bende daha iri olabilir fakat o sinirle herşeyi yapabilirdim.

Ter ve nefes kokullarının bulunduğu kalabalık kantin ortamından hızlı bir şekilde çıkıp aynı katta bulunan 11-D'ye girdik.Sınıfa girdiğimizde fark etiğim tek şey bir çift yeşil gözün bana ateş dolu bakışlar atması.Bu bir çift yeşil gözün Doğukan'ın olduğunu anladığım zaman hafif  ürkmeme sebep oldu.Kolumu sertçe kavrayıp beni kendine doğru çektiğinde gözlerimi pörtletmeden kendimi alamadım.

"Deli misin kızım sen? Kaç saattir seni arıyoruz Gökhanla sana bişey oldu diye aklımız çıktı yine o adam falan geldi sandık."

Ve Deva bir kere daha bu olayı anlattığına pişman olur...

Kendimi toparlayıp kolumu çekmeye çalıştığımda buna izin vermeyip bu sefer daha sıkı bir şekilde kolumu kavradı.

"Şu olayı abartmayı keser misiniz artık?Bişey olduğu yok sırf merdivenlerden düştüm diye gebereceğimi falan mı sandınız?"dedim öfkeyle.

"Deva anlamıyor musun?Senin için endişeleniyoruz ,korkuyoruz.Sana birşey oluduğu düşüncesi beni delirtiyor."

Anlamadığım tek şey Doğukan'ın neden bu kadar üzerime titremeseydi?Selinle daha yakın arkadaşım fakat Doğukan benim için abartılı bir şekilde endişeleniyor.Selin benden hoşlandığını söylemişti fakat buna ihtimal vermemiştim.Doğukan sarı saçlı,yeşil gözlü ,uzun boylu feci yakışıklı bir çocuktu.Bense siyah saçlı,mavi gözlü.Fiziğim idare ederdi.Çirkin bir kız değilim fakat bana bakacak biri değildi,o hergün başka bir kızlaydı.Bense hayatımda sadece 3 erkekle sevgili olmuş ve hepside beni terk etmişti.

Gökhan ve Selin,Doğukanı onaylarcasına olumlu bir şekilde kafalarını salladılar.

"Keşke o gün o adam beni öldürseydi.İşte o zaman beni korumanızın,üsteme titremenizin anlamsız olduğunu anlardınız."

Doğukan dediğimi kavramaya çalışırken bu olayı değerlendirip,kolumu sertçe çektim ve hızlı adımlarla okuldan çıktım.Öğle arası olduğundan okuldan kaçma fikri bana iyi gelmiş okulun 100 metre aşağısındaki sahile indim,bulduğum ilk banka kendimi attım.Önümde bulunan mavi deniz beni o kadar rahatlatıyordu ki Selin'in koynunda sarılarak ağlamanın yerine burayı tercih ederim.

Deniz'e bakarken aklıma gelen tek şey okulda beni merdivenlerden iten çocuk gelmişti,sanki onu tanıyormuş gibiydim.Garip olan tarafı onun bana tanıdık gelmesi değil , ürkmem ve korkmam.Kimdi bu çocuk ve beni hem nasıl korkutup hem de kendine çekebilmişti?

YALNIZWhere stories live. Discover now