1. Bölüm

24K 398 110
                                    

Alarm sesiyle zorda olsa kalkmayı becermiştim. Saat, 7:45 bir yanım ' hadi git bebeğim biraz daha yat ' desede onu dinlemeyecektim. Çünkü yeni okuluma geç gitmek istemiyordum. Beni uyandırcak bir annem olmayabilirdi ama her uyandığımda yanımda her zaman kahvaltıyı hazırlayıp yanıma bırakan bir babam vardı ve iyiki de vardı.

Lisenin son senesinde bile okul değiştirmek zorunda kaldım. Babamın işleri yüzünden malesef. Her neyse bu seferki okulum serbest kıyafet olduğu için rahat birşeyler giyinmek istedim. Pantolon üst falan derken zaman geçiyordu. Direk kendimi arabama attım. Okulum arabayla 15 dakikalık uzaklıktaydı. Okulun otoparkına geldiğimde arabamı park edip okula doğru yürümeye başladım. Sanki bütün gözler bendeydi. Nedense her yeni okula giderken hep böyle oluyor ve bu beni rahatsız ediyordu.

Etrafıma bakınmadan okulun merdiveninden çıkıp müdürün odasını aramaya başladım.

Dönemeçli bir yol vardı babamın tarif ettiğine göre o yoldan sonraymış. O yoldan geçerken koşan bir çocuk bana çarpınca yere düştüm.

Ve öküz benden özür dilemeden kaçmaya devam etti. Kalkmaya çalışırken bir el bana uzatıldı. Elin sahibine baktığımda aklım gitmişti sanki, o nasıl bir yakışıklılıktır ki yani. Ama gözlerinden alev çıkıcakmış gibi bakıyordu. Ben sadece ona hayranlıkla bakakalmıştım.

" Çok beğendin sanırım güzelim ama şuan işim var sonra sana dönerim. Elimi tutup kalkıcaksan kalk daha o kaçan şerefsizi yakalamam lazım. Hadi. "

Yakışıklı olduğu kadarda gıcıkmış bu çocuk. Elini itip kendi başıma kalktım. Sanki üzerimden tır geçmiş gibiydi. O çocukta omuz silkerek koşarak gitti.

Müdürün odası tam karşımdaydı. Müdür babamın arkadaşı olduğundan dolayı tanıyordum.

Kapıyı tık tıklayıp içeri giydiğimde, " Ooo kızım hoşgeldin " diyip sarıldı. Bende karşılık verdim ve bir an önce sınıfıma gitmek istiyordum.

" Kemal amcacığım bir an önce sınıfıma gitmek istiyorum da acaba hangi sınıftayım? " diye sordum. Umarım ona 'Kemal amca' dediğim için kızmamıştır.

Masadaki kağıdı alarak bana uzatıp güldü. " 12-A okulumuza hoşgeldin. " dediğinde gülümseyip odasından çıktım. Biraz uğraşlar sonucu sınıfımı buldum. Sınıfta bir kaç kişi vardı. Bir kız gözlerimin içine bakarak yanını gösterdi sanırım yanı boştu ve orda oturmamı istiyordu. Yanına gittiğimde elini uzattı.

" Merhaba ben Destan. " diyip çok sıcak ve sevecen tavırla bana güldü. Bende elini sıkıp " Merhaba bende Deniz. Memnun oldum." diyip ona karşılık olarak bende sevecen bir tavırla gülümsedim. Sanırım ilk günden bir arkadaş edinmiştim bile. Destan bana neden son sene okul değiştirdiği mi sorunca babamın işlerini ve sürekli taşınmak zorunda kaldığımızı anlatırken dışardan kavga sesleri geldi. Bizim sınıf kapısının tam önünde bugün gördüğüm o çocukla bana çarpan çocuk kavga ediyorlardı. Anlaşılan kaçan yakalanmış ve dayak yiyordu hemde çok fena.

Destan'a dönüp " Neden kimse ayırmaya çalışmıyor neredeyse çocuğu öldürecek. Hem neden hocalar gelip ayırmıyorlar. " dedim.

" Çünkü o döven okulumuzun başı gibi bişey ve çok güçlü kimse onla baş edemez. Hocalarımız bile. "

Kavgaya tekrar baktığımda yerler o kaçan çocuğun kanıyla bürünmüştü. Nasıl bir okula gelmiştim böyle. Kimse o çocuğa yardım etmiyorsa ben ederim en azından gücümün yettiği kadar ayırmaya çalışırım. Sonrada bende dayak yiyip geri gelirim. Saçmala Denizzz. Çocuk ölüyor.

Koşarak o iki çocuğun yanına geldim ve ellerim buz gibiydi korkuyordum çünkü.

" Hey.. Heyy.. Farkında mısın bilmiyorum ama çocuğu öldürmek üzeresin nasıl bir psikopatsın sen. " diyip itiklemeye başladım ama her çabama karşı hep aynı yerindeydi. Ama en azından çocuğa vurmayı kesmiş bana delice bakıyordu. Arkamı dönüp Destan'a bakıyordum. Destan ise ' ne yapmaya çalışıyorsun? ' bakışı atıyordu.

Önüme döndüğümde çocuk hala bana bakıyordu.

" Ne bakıyorsun. Burdakiler gibi çocuğu öldürmene izin vereceğimi mi zannediyordun hee? " dediğim an kolumdan çekip okulun arka tarafına sürüklemeye başladı. Kolumu çok sıkıyordu. Kesin morardı yani.

Okulun arka tarafına geldiğimizde beni duvara itikledi. Sanırım sadece moraran kolum olmayacak. Ben acı içinde kıvranırken eliyle çenemi tutup ona bakamamı sağladı.

" Seni salak kız ne yapmaya çalışıyorsun? "

" İzleyenlerin yapamadıklarını, korktuklarını yapıyorum. Çünkü senden korkmuyorum serseri. "

Hadi ama Deniz bari kendini kandırma bal gibide korkuyorsun işte. Neyse sesimin titrememesine dikkat etmeliyim.

" Al işte bir salaklık daha. Güzelim bak bunu beni tanımadığına sayıyorum. Bir daha işlerime burnunu sokarsan kendimi tanıtmak zorunda kalırım. Bunu bil. " diyip beni duvara tekrar itikleyip gözden kayboldu. Kendini ne zannediyordu ki bu okulun ele başı falan mı? Ne saçmalıyorsun Deniz. O zaten okulun ele başı.

Sırtımın ağrısı geçene kadar o duvarda dikili kaldım. Geçtiğinde ise sınıfa doğru yürümeye başladım. Herkes bana dönüp bakıyordu. O çocuğun bana zarar verdiğini falan düşünüyorlardır sanırım ve bu yüzden beni inceliyorlardı.

Sınıfa girdiğimde Destan direk yanıma gelip koluma yapıştı.

" Ne istiyorsun sen ölmek falan mı? " dediğinde korkmuş gözüküyordu.

" Hayır ben sadece o çocuğu öldüresiye dövmesini istemedim. "

" Her neyse sana zarar verdi mi? " diyip etrafımda gezinerek beni inceledi.

" Hayır sadece tanımıyormuşum o yüzden bu seferlik tanımamazlığıma veriyormuş falanmış filanmış çokta umrumdaa. "

" Saçmalama. " dediğinde omuz silkip yerime oturdum. En arkanın bir önünde oturuyorduk.

" Aslında sana kötü haberim var Deniz. Yani sen görmeden benim demem daha iyi olur diye düşündüm. Bu sınıfta hatta arkamızdaki boş olan sırada aslında.."

" Sakin ol Destan teker teker anlat. " diyip güldüm.

" Ya işte bu sınıfta senin görmediğin biri daha var. "

Kim dememe kalmadan kapı çok sesli kapandığında bütün gözler kapıya kaydı. Kahretsin o çocukla aynı sınıfta mıydım ben? Hemde Destan'ın dediğine göre tam arkamda mı oturacaktı? Hay şansıma tükereyim.

O BenimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin