Kel

1.8K 97 40
                                    

Ekin kollarını bana sardı. Gülümsedim. Yanımda olması güzel hissettiriyordu.

"Gözyaşı?"

"Efendim"

"Saçını kesmek zorundayız"

"Ne? Ama yeni uzadılar ekin. Biraz daha kalsınlar"

"Yavaş yavaş dökülmesi sana acı verecek. Gözlerini kapa. Ben halledeceğim. "

"A-ama"

"İstersen kesmeyiz gözyaşı. Ama , biliyorsun işte. Geçen sefer-"

"Geçen sefer çok ağlamıştım. Dökülmeleri canımı yakacak. Kes saçlarımı Ekin. Ben bakmayayım ama "

Sımsıkı gözlerimi kapadım. Ne tepki verdiğini göremedim ama biliyordum. Geçen sefer saçlarımı alıp sakladığını biliyordum. Onları çok sevdiğini biliyordum. Beni sevdiğini biliyordum.

Çünkü o benim babamdı. O benim küçük babamdı. Babam dediğim adamdı.

Adını bile hatırlamadığım makine saçlarımı traş ederken sol gözümden bir yaş damladı. O yaş ayaklarıma damladı. Ürperdim. Belki de azrail yoklamıştı. Belki de bana son bir şans vermişti. Bu şansı kullanacaktım ve herşeyimi mutlu edecektim.

O ,mutlu olmak zorundaydı.

"Bitti"

Gözlerimi açtım. Göz yaşlarının yanaklarını ıslattığı yerlere baktım . Ellerini yanaklarıma koydu ve ıslaklıkları kuruladı. Bende uzandım göz kapaklarını öptüm.

"Ağlamışsın. Sulu göz!"

"Sen kendine bak bakayım! Kel"

"Sensin kel! "

Durdu ve önüme oturdu.

"Ha beni de kel yap"

"Ne?"

"Beni de kel yap dedim. Birde öyle gezeyim. Çok kuul olurum bak"

"Saçmalama ekinhahahaha"

"Yapmayacaksan berbere gideyim?"

"Sen?"

"Ben ne?"

"Sen ciddisin"

"Evet. Hem ne var bunda. Artık kellik moda kızıım"

"Kesmeyeceğim"

"İyi de neden?"

"Çünkü,saçlarını seviyorum "

Gülümsedi. "Sen seviyorsan kalsın gözyaşı. Sen seviyorsan kalsın"

Ekin yapma düşüyorum anncim

BENİM TATLI KANSERİMWhere stories live. Discover now